TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı, Atlı Köşk'teki'At', Altıyol'daki 'Boğa', Divan Oteli önündeki 'Geyik' heykellerinin iadesini istiyor.
TBMM Milli Saraylar Müzecilik ve Tanıtım Başkanı Bülent Arı, bu heykellerin mekânlarıyla özdeşleşmiş olması karşısında, ‘Çelişki var tabii’ diyor.
Sultan Abdülaziz 1864’te Beylerbeyi Sarayı bahçeleri için Pierre Louis Rouillard’dan 12 bronz, 10 mermer heykel sipariş eder. Bu heykellerin bir kısmı daha sonraki dönemlerde Yıldız Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı bahçelerinde de yer alır. Bugün ise bu heykellerin büyük bir kısmı çeşitli nedenlerden dolayı saray bahçelerinde yer almamakta. TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı ise bir envanter çalışması yaptı ve yerini tespit ettiği heykellerin Beylerbeyi Sarayı’na iadesini talep etti. TBMM Milli Saraylar Müzecilik ve Tanıtım Başkanı Dr. Bülent Arı ile bu süreci konuştuk. Arı, talep ettikleri heykellerin yerine replikalarının konulmasını öneriyor.
Saraylar saltanattan Cumhuriyete geçtikten sonra milletin oldu. Dolayısıyla bu heykeller millete, saray envanterine ait. Biz bu heykelleri şahsımıza istemiyoruz, millet adına istiyoruz. Bu heykelleri bir bütün halinde tek bir yerde sergilemek gerekiyor. Ait olduğu yere, Beylerbeyi Sarayı’nın bahçelerine alıp açıkhava müzesi haline getireceğiz.
İstemedik, çünkü o heykeller Genelkurmay binasıyla özdeşleşmiş heykeller.
Çelişki var tabii. Doğru ya da yanlış. Bu heykellerin illegal yollarla alındığını iddia etmiyoruz. Sadece bunların zamanında saraya ait eserler olduğunu söylüyoruz. Şimdi tekrar saraya dönsün istiyoruz. Heykelleri hem korumak hem de yerli ve yabancı ziyaretçilere açmak amacıyla istiyoruz. Bu heykeller gelir ya da gelmez, biz talep ediyoruz. Her birinin hukuki süreçleri farklı.
Şimdilik rica diyelim. Sonraki adımlar Meclis idaresinin alacağı kararlardır.
Hukuki olarak tabii ki vermez. Ama Milli Saraylar’dan çıkan bu heykelleri yine de millet adına istiyoruz. Bu çalışmamız belediye kontrolünde halka açık yerlerde sergilenen heykeller için iyi olacak. Açık alandaki heykeler tahribata uğruyor. Bunu önlemek istiyoruz. Biz ilgili makamlardan talep ettik. Henüz bir cevap gelmedi. Ormandan kaçmış bir hayvanı düşünün, onun yeri kafes değil tabiattır. Böyle düşünüyoruz. Heykelleri asıl mekânına kavuşturmak istiyoruz.