İnsan ve gezegen odaklı Ar-Ge yatırımlarını artıran Epson, bu hedef çerçevesinde çevresel etkiyi azaltan yeni malzemeler ve teknolojilerin gelişmesini fonlayacak. İlk hedef yosundan elde edilen biyoplastik ve hurda metal tozundan üç boyutlu yazıcıyla üretim yapmak.
Epson bu konuda başarıya ulaşmak ve küresel rekabet gücünü arttırmak üzere, fikir üretmeye ve fikirleri pazara sunmaya yönelik izlediği yöntemleri, yeni inovasyon ve girişim sermayesi fonlarıyla desteklenen bir modelle ele alıyor. Epson Europe Başkanı Yoshiro Nagafusa, denizlerdeki plastiklerin neden olduğu çevre kirliliğinin dikkat edilmesi gereken küresel bir sorun haline geldiğini belirterek, “Fosil yakıt bazlı reçineleri değiştirerek ve karbondioksit emisyonlarını ve çevresel etkiyi azaltarak hem insanlara hem de gezegene fayda sağlayacak çözümler sunmanın mümkün olduğuna inanıyoruz” diye konuşuyor.
Açık inovasyonun avantajlarını uygulamalı olarak ortaya koyan Epson, birlikte çalışma amacı güden bir konsorsiyumun parçası olarak, yeni tür biyoplastiğin (biyolojik kaynaklardan türetilmiş plastik maddeler) geliştirilmesine katkıda bulundu. “Pararesin”, öglena yosununda depolanan bir polisakkarid olan paramilonu kullanan, umut vaat eden yeni bir biyokütleli plastik. Bu konsorsiyum, konvansiyonel plastiklere yönelik uygulanabilir bir alternatif olan denizde çözünebilen, biyokütleden türetilmiş plastikler alanında 2030’a kadar yılda yaklaşık 200.000 tonluk tedarik kapasitesine ulaşmayı hedefliyor.
Epson, alt kuruluşu Epson Atmix aracılığıyla, otomobillere ve elektrikli parçalara yönelik olanlar da dahil bileşenler üretmek için kullanılabilecek, atık metallerden rafine edilmiş metal tozları kullanarak 3 boyutlu kalıplama amaçlı ürünler geliştirerek döngüsel bir imalat altyapısı oluşturmak için çalışıyor.