Marmara Belediyeler Birliği'nin Kocaeli'de düzenlediği Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Toplantısı'na katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, müsilaj sorunu ile mücadele kapsamında düzenlenen Marmara Denizi Eylem Planı'nı kamuoyuyla paylaştı.
Bakan Kurum tarafından açıklanan Marmara Denizi Eylem Planı, yirmi iki başlıktan oluşuyor. Yaptığı açıklamada 8 Haziran’dan itibaren Marmara Denizi’nin temizlenmesi için kapsamlı bir çalışma başlatacaklarını belirten Kurum; ODTÜ’nün araştırma gemisi Bilim-2 ile suyun altında ve üstünde 100 farklı noktadan numuneler aldıklarını ve örnekleri çevre laboratuvarında incelediklerini, yedi yüzü aşkın bilim insanı, kurum temsilcisi, STK ve belediye yetkilisinin katılımı ile kapsamlı bir çalıştay yürüttüklerini aktardı.
Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı’nın üç ay içerisinde hazırlanacağını ve çalışmaların bu plan çerçevesinde yürütüleceğini aktaran Kurum, Marmara Denizi’nin tamamını koruma alanı olarak belirlemek üzere çalışmalara başlayacaklarını ve 2021 yılı sonunda 11 bin 350 kilometrekarelik yüzey alanına sahip Marmara Denizi’ni koruma altına almış olacaklarını belirtti.
“Marmara Bölgesi’nde kirliliğin azaltılması ve izleme çalışmalarının yürütülmesi amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ilgili kurum ve kuruluşların, üniversitelerin, sanayi odalarımızın ve STK’larımızın da içinde olduğu bir Koordinasyon Kurulu oluşturacağız. Marmara Belediyeler Birliği bünyesinde ise Bilim ve Teknik Kurulu oluşturulacak. Koordinasyon Kurulu’nu önümüzdeki hafta itibarıyla oluşturuyoruz.”
Bölgede bulunan mevcut atık su arıtma tesislerinin tamamının önümüzdeki üç yıl içerisinde ileri biyolojik arıtma tesisine dönüştürüleceğinin belirtildiği konuşmada, atık suların ileri biyolojik arıtım yapılmaksızın Marmara Denizi’ne deşarjını engelleyici çalışmalar yürütüleceği kaydedildi. Konuşmada ayrıca, ilgili mevzuata yeni düzenlemeler getirerek atık su arıtma tesislerinin deşarj standartlarının üç ay içerisinde güncelleneceği belirtildi. Arıtılmış atık suların mümkün olan her yerde yeniden kullanımının destekleneceği ve temiz üretim teknikleri uygulanacağını ifade eden Kurum; ülkede halihazırda yüzde 3,2 olan arıtılarak yeniden kullanılan atık su oranını 2023 yılında yüzde 5’e ve 2030 yılında ise yüzde 15’e çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
“Suyumuzu ne kadar geri kazanırsak, Marmara’ya o kadar az su deşarj etmiş oluruz. Bu manada tüm tesislerimiz de gerekli sistemleri kuracak. Finansal desteklerle tesis dönüşümünü hızlandıracağız. Atık su oluşumunun azaltılması için gerekli tüm temiz üretim teknik ve teknolojilerini hızlıca hayata geçireceğiz. Atık su arıtma tesislerini gerektiği gibi işletmeyen OSB’lerin rehabilitasyon ve iyileştirme çalışmalarıyla ileri arıtma teknolojilerine geçişi hızlandırılacak.”
Açıklamada, sanayi tesisleri ve OSB’lerin verilen tarih içerisinde tesisleşme sürecini tamamlamadıkları takdirde, cezai işlemler ve kapatma cezası ile karşı karşıya kalacakları belirtildi.
“Atık su arıtma tesislerinin yapımı ve işletilmesini çok daha kolay hale getirmek için TBMM’de, milletvekillerimizle birlikte kamu-özel sektör iş birliği modelleri hayata geçireceğiz. Bu konuda kanuni düzenlemelere giderek, atık su arıtma tesislerinin yapım ve işletmelerine Bakanlık olarak verdiğimiz destekleri artıracak adımları atacağız. Marmara Denizi’ne gemilerin atık sularının boşaltılmasının önlenmesine yönelik üç ay içerisinde düzenleme yapılacak. Şu anda da arıtmadan da denize bırakamıyorlar ama arıtma tesislerinin kalitesinin ve cinsinin de incelendiği bir süreçte bu düzenlemeyle birlikte Marmara Denizi’ne giriş yapan gemilerin atıklarının Boğaz girişlerinde atık alma gemilerine veya atık kabul tesislerine vermelerini sağlayacağız. Bu kapsamda yerel yönetimlerimizle birlikte gemilerin takibini sıkı bir şekilde yapacağız. Denetimlerimizi artıracağız.”
“Bakanlığımız tarafından yapılan çalışmalar çerçevesinde, alıcı ortama deşarj yapan atık su arıtma tesislerinin tamamı 7/24 online izlenecek. Marmara Denizi’ndeki 91 izleme noktası 150’ye çıkarılacak. Türkiye Çevre Ajansı eliyle Marmara Denizi ile ilişkili tüm havzalardaki denetimler, uzaktan algılama, uydu ve erken uyarı sistemleri, insansız hava araçları ve radar sistemleri kullanılarak artırılacak. Tıpkı Kentsel Dönüşüm projelerimizde yaptığımız gibi, 3 boyutlu modellemeyle meteorolojiden kirlilik yüklerine kadar çok sayıda veriyi içeren Marmara Denizi’nin dijital ikizini oluşturacağız. Marmara’nın tüm kirlilik kaynak ve yoğunluklarını detayları göreceğiz. Bu bölgelerdeki değişimleri anlık olarak takip edeceğiz. Nerede bir kirlilik söz konusuysa da anlık müdahale edeceğiz. Sadece bugün değil, ileride Marmara Denizi’nde yaşanabilecek muhtemel olumsuz senaryolara karşı erken müdahale imkanına kavuşmuş olacağız.”
Bakan Kurum, Marmara Denizi kıyılarını kapsayacak şekilde Bölgesel Atık Yönetimi Eylem Planı ve Deniz Çöpleri Eylem Planı’nın üç ay içerisinde hazırlanarak uygulamaya konulacağını; bir yıl içinde Marmara Bölgesi’nin tüm illerinde Sıfır Atık Uygulaması’na geçeceklerini belirtti. Fosfor ve yüzey aktif madde içeren temizlik malzemelerinin kullanımının da aşamalı olarak azaltılacağını açıklayarak şunları sözlerine ekledi:
“Tıpkı Sıfır Atık Projesi’nde olduğu gibi, uygulamaya belediyelerimiz ve kurumlarımızdan başlayarak; kentsel temizlik ve benzeri işlemlerde hem insanımızın sağlığına zarar veren hem de Marmara Denizi’ne akan tüm zararlı maddelerin kullanımını aşamalı olarak azaltıyoruz. Önce kurumlarımızda organik temizlik ürünlerini tespit edip kullanmaya başlayacağız. Bakanlık olarak, gerekli finansal desteği sağlayacağız.”
Marmara Denizi’nin korunması amacıyla yürütülen çalışmalar ve araştırma sonuçları, www.marmarahepimizin.com sayfası üzerinden paylaşılacak.
Kaynak: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı