13. İstanbul Bienali küratörü Fulya Erdemci Cihangir Parkı'nda bienali tartışıyor.
İKSV tarafından 13. İstanbul Bienali’yle ilgili olarak yapılan açıklamada bienalin bu sene ücretsiz olacağı ve 14 Eylül 2013 tarihinde açılacal bienalin 10 Kasım 2013 yerine 20 Ekim 2013 tarihinde sona ereceği belirtildi.
Kamusal alan fikrine odaklanması planlanan bienalin küratörlüğünü Amsterdam’daki SKOR Sanat ve Kamusal Alan Vakfı’nın 2008’den beri direktörlüğünü sürdüren Fulya Erdemci yapıyor. 1994-2000 yılları arasında İstanbul Bienali’nin direktörlüğünü üstelenmiş olan Erdemci İstanbul’da yayalar için ilk kamusal sanat etkinliği olan “İstanbul Yaya Sergileri”ni 2002 yılında başlattı. Serginin ikincisi, Venedik Bienali 55. Uluslararası Sanat Sergisi’nde 2013 Türkiye Pavyonu küratörü Emre Baykal’ın eş küratörlüğünde 2005 yılında devam etti. İstanbul’da çeşitli küratöryel çalışmalarla pekiştirdiği kariyerine ek olarak pek çok uluslararası kültür ve sanat etkinliğinde direktör, danışman ve seçici kurul üyesi olarak yer aldı. 13. İstanbul Bienali’nden öncesinde ayrıca, Ayşe Erkmen’in Plan B adlı eserinin yer aldığı Venedik Bienali 54. Uluslararası Sanat Sergisi’nde 2011 Türkiye Pavyonu’nun küratörlüğünü yaptı.
Lale Müldür’ün “Anne, ben barbar mıyım?” adlı kitabından yola çıkarak başlığı belirlenen bienal, daha henüz başlamadan pek çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Gezi Parkı olayları sonrasında kamusal alan algısının ve bu algıyla varlık bulan değerlerin eksen değiştirmesiyle bienal takipçilerinin soruları artarken bienalin uyandırdığı merak da yoğunlaştı…
3 Temmuz 2013 Çarşamba günü Cihangir Parkı’nda yapılan ve Fulya Erdemci’nin de katıldığı forumun devamı niteliğine ikinci bir forum yapılacak. 22 Temmuz Pazartesi günü saat 18.30’da başlayacak forumla ilgili olarak İstanbul Bienali Sergi Direktörü Kevser Güler sosyal medya üzerinden şu daveti paylaştı.
“Sevgili Arkadaşlar,
3 Temmuz Çarşamba günü Cihangir Parkı’nda gerçekleştirdiğimiz forumda bir araya gelmek bizi çok sevindirdi. Gezi öncesi ve sonrası ile 13. İstanbul Bienali’ni konuşma ve tartışma fırsatı bulmuş olduk.
Forumu Fulya Erdemci Gezi deneyiminin dönüştürücü potansiyeline ve yaratıcı enerjisine işaret ederek açtı ve bu bağlamda Bienalin odak noktasını oluşturan “politik bir forum olarak kamusal alan mümkün mü” sorusunun bir olasılık olmanın ötesine geçip tecrübenin alanına girdiğini ifade etti. Fulya, Gezi öncesi Bienal için kentsel kamusal mekanlar için düşündüğü projeler olduğunu, ama bu projelerin aktivist/spontane sanat projeleri olmadığını, çünkü bu tür projelerin kurumsal çerçevelerin içine girdiğinde ehlileşip güçlerini kaybettiğini düşündüğünü dile getirdi. Kamusal alanın tüm dönüştürücü gücüyle kullanılmasına şahit olduğumuz Gezi direnişi sonrasında, Fulya bienali sokaklardan meydanlardan kapalı sergi mekanlarına çekmeyi, ve ortaya çıkan kamusallığın altını çizmekten yana tavır almayı düşündüğünü ifade etti. Katılımcılardan gelen sorular üzerine, 13. İstanbul Bienali Kamusal Programları’nın protesto edilmesi ve beraberinde gelişen olaylar üzerinde tartışıldı. Sanat ve kurum ilişkisi üzerinde duruldu ve kurumların yerine getirmesi beklenen ilk ilkenin şeffaflık olduğu üzerine gidildi.
Konuşmamıza devam etmek üzere, 22 Temmuz, Pazartesi günü 18:30’da Cihangir Parkı’nda bir forum daha gerçekleştirmek istiyoruz. Bu forumda Bienal ile ilgili önerileri, fikirleri ve eleştirileri konuşmayı, Bienal formatının taşıdığı potansiyeli ve etkinliğini tartışmayı, geçen hafta Fulya’nın özetlediği 13. Bienal’in önerileri üzerine beraber düşünmeyi diliyoruz.
Katılabilirseniz çok memnun oluruz.
Sevgilerimizle,
Kevser
İstanbul Bienali”
*Fulya Erdemci’nin fotoğrafı bienalin internet sitesinden alınmıştır. Fotoğraf Evert Elzinga’ya aittir.