Sangzhouzhen kasabasının sınırında kalan Qingxi Kültür ve Tarihi Müzesi, taraçalı kanola tarlalarının arasına konumlanıyor.
Zheijang Üniversitesi’nin Mimari Tasarım ve Araştırma Enstitüsü (UAD) tarafından tasarlanan projenin konsepti, yerel topografyanın bir uzantısı olarak belirlenmiş. Yapıyı çevreleyen arazinin eğimi ve bölgedeki bitki örtüsüyle bütünleşen tarım arazileri tasarımın formunu, malzemelerini ve yerleşme stratejisini etkilemiş.
Yapı içerisinde bir turizm danışma bürosu ve yerel kültür üzerine kurgulanan sergileri ağırlayan mekanları bulunduruyor. 1700 m2’lik bir yerleşim alanına sahip müze, iki farklı kottan ve uzun bir plandan meydana geliyor. Kavisli koridorlardan oluşan mekansal konfigürasyon, sergi mekanlarının belirli açılardan yeni perspektifler oluşturmasına olanak tanıyor.
Bir tepenin dış çeperini hat olarak belirleyen yapının dış duvarları çakıl taşlarıyla kaplanmış. Pencere söveleri ise elle işlenmiş doğal taşlardan üretilmiş. Cephede sadece lentolar ve küçük pencerelerin denizlikleri kaplamasız bırakılarak yapının mimari karakteri yok edilmeden arkaplanla uyum sağlanılmış.
Topografyanın hareketini taklit eden teras çatılar bölgede halihazırda üretilen ve hasat edilen bitkilerle donatılmış. Çatının iç mekan kurgusunda dış duvarlar ve istinat duvarlarının kot farkı kullanılarak dinamik bir atmosfer oluşturulmuş. Yüksek duvar pencereleri ve çatı açıklıklarıyla içeriye giren gün ışığı, brüt betonun dokusunu çerçeveleyerek, doğadaki ‘mükemmel olmayanı’ mimari bir biçimde tekrar üretmeye olanak tanımış.