Antalya'nın Kemer ilçesine bağlı dünyaca ünlü turizm merkezi Çıralı'da bir konferans veren Prof.Dr. Doğan Kantarcı, bölgenin yoğun yerleşim ve kitle turizmine açılmaması uyarısında bulundu.
Kantarcı, 2B ve yıkım tartışmalarının odağındaki Çıralı’daki arazilerin kime satılacağının soru işareti olduğunu söyledi.
Ulupınar Çevre Koruma Geliştirme ve İşletme Kooperatifi tarafından organize edilen konferansta Çıralı’yla ilgili bilgiler veren İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof.Dr. Doğan Kantarcı, 1930’lardan sonra yerleşime açılan ve Kum Bükü olarak da bilinen bugünkü Çıralı ovasının, eski bir göl yatağı olduğunu söyledi. Deniz tarafından gelen rüzgarla taşınan kumların Karaburun mevkiinde yığıldığını söyleyen Kantarcı, bu oluşumun ovadaki kum seddesinden görülebilecek boyutta olduğunu belirterek kıyıdaki ağaçlar ve çalıların rüzgarı yavaşlatarak kumulu ve gerisindeki tarım alanlarını koruduğunu kaydetti.
Kıyıdaki ağaçlar Çıralı’yı koruyor
Çıralı’daki toplam 328 hektarlık alanın yüzde 18’inde sulu tarım yapıldığını kaydeden Kantarcı, yüzde 18’i orman olan alanın yüzde 15’inin de kumulllardan oluştuğunu dile getiren Kantarcı, sulu tarımda kullanılan kimyasal bileşiklerin sınırlı miktardaki taban suyuna sızarak tarımın ve doğal ekosistemleri yok edeceği uyarısında bulundu. Kantarcı, alanın kullanımına yönelik bilgiler verdiği konuşmasında, kumul seddesindeki ağaçların köklerinin kirli suyu emerek denizin kirlenmesini önlediğini belirterek, “Çıralı kumsalı Kıbrıs Akasyası gibi ağaçlarla yeniden ağaçlandırılmalıdır. Geçmişte dikilen fıstık çamlarının sökülmesi büyük bir hataydı. Çünkü kıyıdaki ağaçlar olmasa geride ne tarım yapılabilir ne de turizm” dedi.
Çıralı kime satılacak?
Geçtiğimiz ay gerçekleşen Orman Genel Müdürlüğü tarafından uygulanan yıkımlarla gündeme gelen Çıralı’nın, deniz, orman ve dağlık alandan meydana gelen coğrafi yapısının halka tarım ve turizm yoluyla geçinebilme olanağı sağladığının altını çizen Kantarcı, geçmişte 2B statüsünde ormandan çıkartılan ancak daha sonra yeniden ‘orman’ olduğu gerekçesiyle mahkeme kararlarına dayanılarak üzerindeki yapıların yıkımına başlanan 397. parsele ilişkin sorulara da yanıt verdi. Alanın geçmişte orman olduğunu kaydeden Kantarcı, “ancak şimdi buradaki köylüler bu alanın üzerinde turizm ve tarım yaparak yaşamlarını kazanıyor. Böyle bir gerçek var. Burası bundan sonra orman olarak değerlendirilebilir mi? Yeniden orman kapsamına alınan 2B parsellerinin kime satılacağı soru işaretidir” dedi.
‘Bu soykırım değil mi?’
2B yasası ile yabancılara mülk satışını düzenleyen yasanın birbiri ardına çıkartılmasına dikkat çeken Kantarcı, “2B parsellerinin ve ormanın turistik tesislere mi yok sa yabancılara mı satılacağı önemli bir soru işaretidir. Çıralı, burada yaşayan ve buradan geçinen halka ve buradaki doğal zenginliğe gönül vermiş misafirlerine rağmen bitirilebilir mi? Bu bir soykırım değil mi?”diye konuştu.
‘Özal bizi Konya’ya gönderip Çıralı’yı golf için verecekti’
Konferansın ardından soruları yanıtlayan Kantarcı, sorunların çözümü için Çıralı halkının birlikte hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu sırada köylülerden biri Eski başbakanlardan Turgut Özal döneminde Çıralı’nın golf turizmine açılmak istendiğini ancak açılan dava sonucu alanın kumul olması nedeniyle projenin yargı tarafından iptal edildiğini dile getirdi. Köylünün, “rahmetli Turgut Özal buraya gelip bize ‘bu golf projesine karşı çıkmayın. Tarım yapmak istiyorsanız size Konya Ovası’ndan arazi verelim’ dedi” şeklinde bir anekdot aktarması dinleyenler arasında gülüşmelere neden oldu.
Çıralı sorununu ‘kooperatif’ çözebilir
Çıralı’daki sorunun, köy halkının kuracağı bir kooperatif bünyesinde tartışmalı arazinin bakanlıktan kiralanması yoluyla çözülebileceğini savunan Kantarcı, kooperatif tarafından kiralanan arazinin halkın kullanımında olması gerektiğine işaret ederek, “Çıralı için özel yasa çıkartılamayacağına göre sorunun çözümü için kooperatif modeli çözüm olabilir” diye konuştu.
Çıralı imar planı için Danıştay’a rapor yazdı
Ekoloji ve toprak bilimi konusunda önemli çalışmalara imza atan Kantarcı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlatılan ancak korumayı değil yapılaşmayı özendirdiği gerekçesiyle 2007 yılında Danıştay tarafından iptal edilen Çıralı Koruma Amaçlı İmar Planını incelemek için görevlendirilen bilirkişi heyetinde yeralmıştı.
Çıralı’yı karıştıran şirket iddiası
Öte yandan Çıralı’yı karıştıran bir iddiaya göre, bir kaç turizmcinin şirket kurarak 397. parseli kiralama girişimi içinde olduğu öne sürüldü. İddiaları sorduğumuz Ulupınar Muhtarı Sami Ilgaz, Çıralı’daki bir kaç turizmcinin kendilerine böyle bir teklifle geldiğini ancak Ankara’dan gelen son dakika bilgisiyle kendisi ve avukatına haber verilmeden görüşmeye gidildiğini öne sürerek, “biz buna itiraz ettik. Eğer böyle bir girişim olacaksa bu bütün köylülere bilgi verilerek, görüş alınarak yapılmalı. Çünkü 397. parselde 120 kişinin hissesi var” dedi.
Ilgaz, Ankara’dan gelen bilginin kaynağının kim olduğu yönündeki sorumuza ise, “ben hiç görmedim, tanımıyorum. Aracılık yapan kişi olabilir. ‘Muhtar ve avukat gelmesin’ demiş. Benim duyumlarım bunlar ancak Ankara’daki görüşmeden ne sonuç çıktı bilmiyorum” yanıtını verdi.