Mimarlık firması Productora, Denver, Colorado'da, genel olarak sadece iki müstakil evi barındıracak bir arsa üzerinde ortak olanaklara sahip sekiz ünite sağlayan küçük bir konut kompleksi tasarladı.
Denver şehir merkezinin hemen kuzeyinde yer alan konut kompleksi, yerel kar amacı gütmeyen, iki yılda bir Denver, Colorado’da düzenlenen uluslararası bir fikir, sanat ve kültür festivali olan Amerika Bienali ile işbirliği içinde emlak geliştiricisi Continuum Partners tarafından projelendirilmiş.
“Proje, Denver şehir merkezini çevreleyen düşük yoğunluklu mahallelerinden birinde bulunuyor. Banliyö ortamının morfolojisi ile bütünleşirken, bireyler veya çiftler için merkezi konumda, düşük maliyetli konutlar sağlıyor.”
Ekip, Kuzey Denver gibi bölgelerde müstakil evler olarak tasarlanan binaların genellikle birden fazla küçük aileler tarafından paylaşıldığını fark etmiş ve proje ile sakinlerin yaşam biçimlerinin gerçekliğini daha iyi yansıtmayı amaçlamış.
“Proje, iyi konumlu mahallelerdeki daha büyük müstakil konutların ne kadar sıklıkla oda arkadaşlarıyla paylaşıldığını kabullenerek bu ihtiyaçları karşılamak üzere tasarlandı.”
Tasarımlar, paralel yerleşimlere sahip iki özdeş konuttan oluşuyor. Caddeye bakan ön taraftaki daha büyük hacim üç stüdyo daire ile ortak bir mutfak ve oturma odası içeriyor. Mülkün arkasındaki iki yardımcı konut birimi ile toplam birim sayısı sekize çıkıyor.
“Ortak mutfak ve oturma odasını, çamaşırhane alanlarını, tuvaleti ve taş döşeli açık alanları birleştiren proje, mahremiyet ihtiyacı ile sosyal etkileşim olasılığı arasında ince bir denge kuruyor.”
Stüdyo dairelerin her biri kendi ebeveyn banyosunun yanı sıra bir mini mutfak ve ikinci tuvalete sahip. Zemin katta, eksiksiz bir mutfak ve paylaşılan yemekler için yeterli alan içeren ortak bir mekan bulunuyor. Karşılıklı olan mutfak ve yemek alanları sürgülü cam kapılarla ortak bir verandaya açılıyor.
“Öndeki evler çift kat yükseklikte giriş alanlarına sahip. Ortak mutfak ve yaşam alanları geniş cam yüzeyler sayesinde birbirleriyle etkileşim halindeler.”
Üçgen çatılar, komşu binaların tipik profilini yansıtıyor. Yine de çok daha dik olması ve parlak mavi tonlarıyla göze çarpıyorlar.
Mimarlara göre bu renk, inşaat maliyetlerinin düşmesine olanak tanıyan malzemelerin elde edildiği standart bir renk. Çatılarla uyumlu olarak, dış ahşap cepheler, benzer bir tonda dikey levhalar ve çıtalarla kaplanmış.
Mimarlık ofisi, sınırlı bütçeyi karşılamak için dört binada da standart ayrıntılar kullanmış. Yine de iç mekanlar aydınlık ve gösterişten uzak yaşam alanları sunuyor.