Müze, malzemesiyle de ayrışan iki ayrı kütleden oluşuyor.
Himmelb(l)au, Kuzey Avusturya’da ekmek üretiminde uzmanlaşmış bir şirket için yeni bir tesis tasarladı. PANEUM adlı proje, ziyaretçiler için çeşitli etkinlikler, sunumlar ve atölye çalışmalarının yapılabildiği kutu şeklindeki bir kütle ve bunun üstünde yüzen ve serbest formuyla dikkat çeken iki katlı sergi alanından oluşuyor.
Bu farklılığı daha iyi vurgulamak için Himmelb(l)au malzemede de farklılaşmaya gitmiş. Zemin katta ağırlıklı olarak beton kullanılırken, müzenin serbest formunu öne çıkarmak için paslanmaz çelik tercih edilmiş.
Ekmek ve hamur işlerinde kullanılan hammaddelerin yanı sıra fırın ürünleri de üreten bir şirket olan “Backaldrin” için tasarlanan PANEUM, müşteri bilgi merkezi ve etkinlik alanı olarak hizmet ediyor.
Coop Himmelb(l)au projeyi şu sözleriyle açıklıyor : “Sergi alanının tasarımında, barok dönem koleksiyonları için bir ‘merak kutusu’ fikri üzerine kuruldu. Bu fikir, sergi alanında sunulan ‘ekmek’ temasıyla ilgili koleksiyonda yer alan olağandışı ve küçük ölçekli nesneler için özellikle tercih edildi.”
“Wunderkammer des Brotes”, yuvarlak bir atriyumun etrafında şekilleniyor. Koleksiyondaki öğeler tek tek yukarıdan asılarak atriyum içerisinde sergileniyor. Atriyumu saran spiral bir merdiven, ziyaretçilerin sergilenen ürünleri çeşitli perspektiflerden görmelerini sağlıyor. İki sergi katında binaya entegre edilmiş duvarlar, masalar ve dolaplar ise sunulacak olan çeşitli nesneler için yüzey oluşturuyor. Atriyum bir çatı penceresi ile doğal olarak aydınlatılırken çevredeki sergi alanlarında yapay ışık kullanılıyor.
Spiral merdiven, müzenin üstündeki ana sergi alanına doğru çıkıyor. Müze, 9.000 yıldan 1.200 cisim ile ekmeğin bu uzun tarihini ziyaretçilerine sergilemeyi amaçlıyor.
Sergi alanının kendi kendini destekleyen ahşap kabuğunun katmanlı yapısı iç mekanda algılanabiliyor.
İnşaatın kısa zamanda tamamlanması için tasarım ekibi, binanın parçalarını prefabrike yöntemlerle üretmiş ve projede 3D-CNC teknolojisi kullanılmış.