Çuhadaroğlu Alüminyum'un düzenlediği "Çuhadaroğlu 2024 Yılı Öğrenci Proje Yarışması"nın sonuçları açıklandı.
20. yılını kutlayan Çuhadaroğlu Öğrenci Proje Yarışması, 2024’te “OYUN İÇİN[DE]” temasıyla ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nin ev sahipliğinde düzenlendi. Değerlendirme jürisi, yarışmaya teslim edilen 77 projeyi değerlendirmek üzere 11 Ekim 2024 tarihinde ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde bir araya geldi.
Jüri üyelerinin ve raportörlerin tam katılımıyla gerçekleşen değerlendirme sonucunda 2024 Çuhadaroğlu Öğrenci Proje Yarışması’na sunulan projeler arasından birincilik, ikincilik, üçüncülük ödülleri ile, üç eşdeğer mansiyon ödülüne değer görülen projeler yanı sıra, jüri özel ödülü verilmesine karar verilen üç proje belirlendi.
17 sıra numaralı proje oy çokluğuyla 1. Ödüle,
Berk Kesimoglu (İTÜ)
36 sıra numaralı proje oybirliğiyle 2. Ödüle,
Osman Kılınç (TÜ)
Şükrü Köse (TÜ)
Melih Kut (TÜ)
48 sıra numaralı proje oy çokluğuyla 3. Ödüle,
Baran Aslan (MSGSÜ)
Muhammet Eren Yıldız (MSGSÜ)
21 ve 49 sıra numaralı projeler oybirliğiyle, 29 sıra numaralı proje oy çokluğuyla Eşdeğer Mansiyon Ödülüne değer bulunmuştur.
Emre Hüsrev (GTÜ)
Nağme Pınar Aksu (İTÜ)
Alper Akyol (ODTÜ)
Berkay Aydın (ODTÜ)
12, 31 ve 55 sıra numaralı projelere ise oy çokluğuyla Jüri Özel Ödülü verilmesine karar verilmiştir.
Hazal Beşire Turhan (FSMVÜ)
Berfin Çakin (SCÜ)
Zeynep Nalan Aydın (İTÜ)
Alara Demirkıran (İTÜ)
1. Ödül 17 sıra numaralı proje: Kentin yoğun yapılı çevresi içerisinde, konut yapıları arasında kalan arka alanları birleştirerek boşluğu tanımlayan çeperleri yeniden düzenleyen “Aradaki Oyun” başlıklı bu proje, genç, yaşlı, çocuk, yetişkin, her yaştan mahalleli insanlar yanı sıra hayvanların çeşitli oyunlar çevresinde bir araya gelerek kendiliğinden etkileşimine olanak sağlayarak kentlilerin gündelik yaşamını zenginleştirmektedir. Mekânsal düzenlemede oyunun kentsel mobilya ile sınırlı kalması eleştirilmekle birlikte, tasarımın yere özgü oluşu yanında, başka alanlara uygulanabilirliği ve bulduğu kent boşluklarından sızarak kenti ve kentlilerin gündelik yaşamlarını iyi yönde dönüştürme potansiyeli takdir edilmiştir. Proje, 1. Ödül’e değer bulunmuştur.
2. Ödül 36 sıra numaralı proje: ”Anomali / Gündeliğin Kamusal Hafızası” başlıklı proje, Haliç’te tarihi sur duvarlarını oyunun bir parçası olarak öne çıkarmakta, bir kazı alanı olarak deneyimlenmesine olanak sağlamaktadır. Önerilen strüktürün modüler düzeni içerisinde üst örtülerle tanımladığı farklı oyun mekânlarıyla tarihi yapıyla çeşitli biçimlerde ilişkilenmesi nedeniyle takdire değer bulunmuştur. Ancak tasarım iskele strüktürünün kısıtları içerisinde zorlanması nedeniyle eleştirilmiştir. Nitelikli görsel anlatımıyla da başarılı bulunan bu proje 2. Ödül’e değer görülmüştür.
3. Ödül 48 sıra numaralı proje: Oyunun modern toplumlardaki yerini sorgulayan kavramsal yaklaşımı, modüler form ve renk araştırmasına dayalı tasarımın karmaşıklık düzeyi, “Yap-Boz” gibi tasarlanmış modüllerin her yaştan insanları oyuna davet ederek çeşitli oyun etkinlikleriyle farklı deneyimler sunma potansiyeli başarılı bulunan bu proje, seçilen alanın sınırları içerisinde yerleşimin iki boyutlu kalması, kentle ve denizle ilişki kurma potansiyelini geliştirememiş olması nedeniyle eleştirilmiştir. Proje, biçimsel ve estetik araştırması nedeniyle 3. Ödül’e değer görülmüştür.
49 sıra numaralı proje: Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nden yola çıkarak çocukların kendilerini ifade etme hakkı ve ifade özgürlüğünün sağlanmasını hedefleyen bu proje güçlü ana fikri ve senaryosuyla öne çıkmış; bu senaryo çerçevesinde mevcut kamu yapılarını kuşatan yapısal tasarımlar fikri değerli bulunmuştur. Tarihte kullanılan kuşatma kulelerinden esinlenen strüktür önerileri oyun temasının ilgi çekici bir yorumudur. Bu referansın mevcut kamu yapılarını kuşatan strüktürlerle tektonik ilişkisi ve projenin Ayaş tarihi kentiyle, kamu yapıları dışında ne tür ilişkiler kurduğu yeterince açık değildir. Proje jüri tarafından eşdeğer mansiyon ödülüne değer görülmüştür.
29 sıra numaralı proje: Oyunun alışılagelmiş olanı sorgulayan, özgürleştirici niteliğinden yola çıkan “İllüzyon evreni / tutunma direkleri” başlıklı projenin, “çözüm odaklı,” konvansiyonel mimarlık pratiğini sorgulayan, işlevden bağımsız mimarlık arayışı değerli bulunmuştur. İstanbul’un çok yoğun kullanılan bir ulaşım düğümü ve son dönemde yapılan müdahalelerle tartışma konusu olan Kabataş İskelesi ve çevresinde, geçici ve oyunsu, deneysel bir tasarım olması nedeniyle bu proje eşdeğer mansiyon ödülüne değer bulunmuştur.
21 sıra numaralı proje: “İskele 360” başlıklı proje, İstanbul Tarlabaşı’nda sosyal yaşama iyileştirici bir müdahale önerisi getiren senaryosuyla ve yere özgü geliştirilmiş olan noktasal müdahale önerileriyle değerli bulunmuştur. Ancak merdivenlere kurulan iskelelerle sınırlı kalan müdahalelerin yeterince geliştirilmemiş olması eleştirilmiştir. Proje, eşdeğer mansiyon ödülüne değer bulunmuştur.
12 sıra numaralı proje: Oyunu gündelik yaşama katmak üzere otobüs duraklarının tasarımını konu alan bu proje, dijital teknolojiyi tasarımla yaratıcı bir biçimde bütünleştirerek insanlar arasında kendiliğinden, anlık etkileşimleri teşvik etmektedir. Projenin görsel anlatımı özellikle başarılı bulunmuş, ancak çıkış noktasında ‘gündelik hayatın sıkıcılığı’ vurgusu ve yalnızca otobüs duraklarına odaklanması eleştirilmiştir. Bu projeye jüri özel ödülü verilmesi uygun bulunmuştur.
31 sıra numaralı proje: Sivas kentinde Taşhan’a komşu bir kentsel boşluğu, oyun teması çevresinde kentlilerin kullanımına sunan bu proje, çok amaçlı yarı açık mekânlar tanımlayarak tiyatro, kukla tiyatrosu, atölye çalışmaları ve oturma vb. etkinliklerine olanak sağlamaktadır. Proje bu nitelikleri yanında, Taşhan’ın mimarisine gönderme yapan yalın tasarımı ile takdire değer bulunmuştur. Üst örtüleri oluşturan yapı elemanlarını taşıyan alüminyum iskelet siteminin yerden yüksekliği nedeniyle mekân tanımlamakta yetersiz olması eleştirilmiştir. Bu projeye jüri özel ödülü verilmesi uygun bulunmuştur.
55 sıra numaralı proje: “Oyun, Döngü, Sahne, Geçit, Tekne, Durak” temaları çevresinde kurgulanmış olan “Uğrak” başlıklı bu proje, Haliç’in iki kıyısı arasında bir gezinti ve oyun güzergâhı oluşturarak, İstanbul’un merkezinde kentliler için yeni bir deneyim sunmasıyla ilgi çekici bulunmuş, projenin tasarım ve anlatım dili takdir edilmiştir. Diğer yandan, Haliç üzerinde doğal bir oluşum olan Bahariye Adaları’nın bir eğlence adasına dönüştürülmesi ve tekne deneyiminin yapaylığı eleştirilmiştir. Bu projeye jüri özel ödülü verilmesi uygun bulunmuştur.
Jüri değerlendirme raporuna link üzerinden ulaşabilirsiniz.