Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kendisinin Atatürk Orman Çiftliği’ndeki (AOÇ) yeni yapılan binayı kullanacağını söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 91 yıllık geleneğinde bu önemli değişiklik sonrası bugüne kadar 11 cumhurbaşkanına ev sahipliği yapan Çankaya Köşkü’nü ise Başbakan Ahmet Davutoğlu ve başbakanlık bürokrasisi kullanacak.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin 91 yıllık geleneğinde çok önemli bir değişikliğe gidileceğini belirten bir açıklama yaptı. Erdoğan, kendisinin Atatürk Orman Çiftliği’ndeki (AOÇ) yeni yapılan binayı kullanacağını belirtti. Bu güne kadar 11 cumhurbaşkanına ev sahipliği yapan Çankaya Köşkü’nü ise Başbakan Ahmet Davutoğlu ve başbakanlık bürokrasisi kullanacak.
Erdoğan, Azerbaycan ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı’ndan hareketinden önce gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“İkamet adresiniz neresi olacak, yeni bina Başbakanlık tarafından mı, Cumhurbaşkanlığı tarafından mı kullanılacak” sorusu üzerine Erdoğan, şu anda oturduğu yerin ikâmet adresi olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Henüz yeni ikamet adresim, şöyle ifade edeceğim, Sayın Cumhurbaşkanımızın oturduğu yerden ayrılmasıyla orada bir süre daha oturmaya devam edeceğiz. Daha sonra da inşallah yeni yapılan binalara Cumhurbaşkanlığı olarak taşınmayı planlıyoruz. Şu andaki Cumhurbaşkanlığı binasına da aynı zamanda tabii ki konutlarına da Başbakanımızın aynı şekilde taşınmasını aramızda planlamış durumdayız.”
Bugüne kadar 11 Cumhurbaşkanına ev sahipliği yapan Çankaya Köşkü’nün tarihi, Cumhuriyet’le başladı. 1921 yılının Mayıs ayında, Çankaya sırtlarındaki bir at gezintisi sırasında Atatürk, iki katlı bir bağ evini çok beğendi. Ev, 4 bin 500 liraya satın alınıp Atatürk’e hediye edildi. Atatürk evi, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağışlanmak kaydıyla kabul etti. Tescili Milli Savunma Bakanlığı adına yapılan evin kiracısı oldu. Atatürk’e ev sahipliği yapmasıyla birlikte de, “Çankaya”, siyasi literatürde yerini aldı. “864 rakımlı tepe” olarak ünlenmesini ise Süleyman Demirel’e borçlu.
1930’a kadar iki kez genişletme ve yenileme çalışmaları yapılmasına karşın artan gereksinimleri karşılamakta yetersiz kalan evin sonunda yıkılıp yeniden yapılmasına karar verilir. Atatürk’ün isteğiyle yeni köşkün yapımı, Nazilerden kaçan Avusturyalı ünlü mimar Prof. Dr. Clemens Holzmeister’e verilir. Atatürk’ün düzeltmelerinin de eklendiği projenin inşasına geçilir. Yapı malzemeleri Avusturya’dan getirilirken, köşkün iç mekanlarının bir bölümü de Viyana’da Güzel Sanatlar Akademisi’nde tasarlanır. Köşk’ün yapımı 1931’de başlayıp1932 Haziran ayında teslim edilir. Bodrum katının üzerine iki kat olarak yapılan Köşk’ün giriş katı çalışma ve konukların kabul edildiği alan, üst kat ise ikametgâh olarak düzenlenir. Geleneksel Türk ev stili ile Batı’nın yaşam rahatlığının birleşimini yansıtan köşk, ölümüne kadar Atatürk’ün ikametgâhı ve çalışma ofisi oldu.
Köşk, Atatürk’ten sonra da bütün Cumhurbaşkanlarına ev sahipliği yaptı. Atatürk’ün zevkini ve öngördüğü yaşam tarzını göstermesi açısından da değer ve önem taşıyan bu köşk, Atatürk’ten sonra bu görevi üstlenen İsmet İnönü, Celal Bayar, Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Kenan Evren, Turgut Özal, Süleyman Demirel ve Ahmet Necdet Sezer’e hem konut hem çalışma binası olarak hizmet verdi. Demirel’den başlayarak ise yeni hizmet binasının tamamlanmasıyla sadece ikametgâh olarak kullanılmaya başlandı. Abdullah Gül ise yeni hizmet binasını çalışma ofisi olarak kullandı, ikametgâh olarak Dışişleri Konutu’nu tercih etti. Çankaya Köşkü, 2000-2001 yıllarında restore edilerek 1932 yılındaki aslına uygun hale getirildi.
Erdoğan’ın kullanmayacağını açıklamasıyla, Cumhuriyet tarihinin en önemli teamülü sona eriyor. Cumurbaşkanlığının buradan taşınmasıyla, Çankaya, siyasetteki haşmetli ağırlıyla birlikte literatürdeki yerini de kaybedecek. Siyasetin merkezi, AOÇ’de inşa edilen ve bundan böyle Cumhurbaşkanlığı olarak kullanılacak binaya ev sahipliği yapan Gazi Mahallesi’ne kayacak. Siyasi literatürde de Çankaya’nın yerini “Gazi” alacak.
Erdoğan’ın taşınmayı planladığı “Yeni Başbakanlık Yerleşkesi”, 700 milyon liranın üzerindeki maliyetiyle dikkat çekiyor. Yerleşkedeki çalışmalar sürerken, Ankara Büyükşehir Belediyesi de kampusun çevresinde tartışmalara rağmen 8 şeritli yolların yapımını sürdürüyor. Kampusun açılmasıyla Cumhurbaşkanı’na bağlı tüm birimlerin bu binaya taşınması öngörülüyor. Söğütözü’ndeki inşaat için ilk olarak 2012 yılında Başbakanlık, Orman Genel Müdürlüğü ve TOKİ arasında protokol imzalandı. Protokol sonrasında Orman Genel Müdürlüğü’nün AOÇ içindeki 151 bin metrekarelik arazisi Başbakanlık’a devredildi. 1. Derece SİT alanı olan arazi büyük tartışmalar arasında 3. Derece SİT alanı statüsüne düşürüldü. Daha sonra ise projesini Mimar Şefik Birkiye’nin çizdiği binayla ilgili ihaleye çıkıldı. Yapımına 2012’de başlanan bina yüksek güvenlikli inşa edildi. 5 kat olarak inşa edilen binada, odaların yüksekliği 4-5 metreyi geçmiyor. Ankara 11. İdare Mahkemesi, SİT statüsünün değiştirilmesi kararını iptal etti. Daha sonra ise 1/10.000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1. Derece Doğal ve Tarihi SİT Alanı Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nın yürütmesinin durdurulması talebiyle Ankara 5. İdare Mahkemesi’nde açılan davadan da yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Karara rağmen TMMOB’un “Atatürk’ün mirası” dediği alanda inşaat tüm hızıyla sürdü.