Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde gerçekleşen Kalebodur'la Bi'sürü etkinliğinde bugün mimarlığa yakın duruşuyla bilinen gazeteci Cüneyt Özdemir Londra'dan canlı yayınla konuk oldu.
Cüneyt Özdemir’ın kendi özel hayatındaki deneyimleri üzerinden yapmış olduğu gözlem ve çıkarımlarını anlatmasıyla başlayan söyleşi, mimarlık ve medya ile ilgili soru-cevap üzerinden devam etti. Hasan Çalışlar ile birlikte kendisi için Bodrum’da tasarlanan bir konut tasarımı sürecinde mimarlıkla tanıştığını söyleyen Özdemir, mimarlığın her zaman ilgisini çektiğini “Mimarlık hep içimde bir özlem olarak kaldı” sözleriyle ifade etti. “Dönüşüm” üst başlığı altında workshoplar gerçekleştiren katılımcı ve atölye yürütücülerinin kentsel dönüşümle ilgili sorularına karşılık, Londra’daki kentsel dönüşümün gettolaşmaktan oldukça uzak olduğunu, kentin belli fiziksel standartlarının hep önemsendiğini ve tarihi değere sahip yapıların korunduğunu ama buna karşılık Türkiye’de daha sistemsiz bir döüşümün yaşandığını ifade etti.
Mimarların, sürekli reklamları yapılan toplu konut projeleri karşısında sessiz kalıp kalmadıklarına ilişkin soruyu, Türkiye’de az sayıda da olsa değerli mimarların yetiştiğini ama bununla birlikte ‘TOKİ ekonomisi’nin aşılamadığını vurgulayarak cevapladı. Artık ünlü mimarların isimlerinin reklam amaçlı projelerde kullanıldığını, işverenlerin bu anlamda daha da bilinçlendiğini ve bunun gelecek için umut verici olduğunu söyledi.
Mimarlık temalı programlarında kamuoyu tepkisinin nasıl olduğuna dair soruda Özdemir, bazı programlarının reyting amaçlı olmadığından ve bu tarz programları daha önemli bulduğundan bahsetti. Özellikle Tasksim Yayalaştırma Projesi ve Çamlıca Camisi gibi örneklerle birlikte Türkiye’de mimarlığın tartışılabilir olmasını önemli bir adım olarak gördüğünü söyledi.