Danimarka’da Sakin ve Huzurlu Bir Sağlık Yapısı

Danimarkalı mimarlık ofisi C.F. Møller Architects, Aarhus'ta huzurlu ve fonksiyonel bir sağlık yapısı tasarladı.

Danimarka’nın ikinci büyük kenti olan Aarhus’un mimarlık pratiğinde büyük bir gelişme yaşıyor, özellikle de sağlık yapıları alanında. Üniversite öğrencilerinin nüfusun çoğunluğunu oluşturduğu kentte hastaneden bakım evlerine, yaşam alanlarından kültürel yapılara kadar bir dizi yeni proje bulunuyor. Büyük ölçekli ve kimi zaman yüksek bütçeli projeler olmalarına rağmen sadeliği korumak ve mimari işlevlere hizmet eden fonksiyonel yapılar oluşturmak mimarlar arasında bir geleneğe dönüşmüş durumda.

İskandinav ülkelerinin en tanınmış ve köklü mimarlık firmalarından biri olan C.F. Møller Architects de sağlık yapıları projelerinde aynı geleneği devam ettirmiş. Son aşamadaki kanser hastalarının tedavisinin yapıldığı Hospice Djursland Bakımevi’nde yapı yukarı doğru değil, öne ve arkaya doğru genişletilmiş. Böylelikle doğadan kopuk, soyut bir tasarım yerine doğa ile bütünleşen kapsayıcı bir mimari oluşturulmuş.

Tek katlı yapının giriş kısmında ofisler ve sosyal alanlar yer alırken, arka taraflarda hasta odaları konumlandırılarak hastalara daha özel alanlar yaratılmış. Odaların her birinde bulunan tavan pencereleri sayesinde banyolardan bile gün ışığı alınırken, ön cephede oluşturulan kişiye ait verandalar doğaya açılan birer kapı görevi görmüş.

Binanın cephesinde kullanılan ahşap malzeme ve geniş camlar bütünleyici ve şeffaf bir alan yaratmış. C.F. Møller Architects’ten mimar Julian Weyer “Sakin ve huzurlu bir ortam hastaların tedavisinde iyileştirici rol oynuyor. Bu sebeple yapıyı tasarlarken, burada yaşayacak olan insanları yormamak adına tek katlı, bol ışık alan ve her alana kolay ulaşımın sağlandığı bir yapı oluşturmak ana hedefimizi oluşturdu.” diyerek açıklıyor projeyi.

Projenin diğer aşaması olan peyzaj çalışmalarında ise, yapının aksine yukarı doğru yükselen bir topografi benimsenmiş. Buradaki hedef ise; yatalak hastaların dahi bahçede yer alan çiçeklerle, bitkilerle temasını kolaylaştırmak ve doğada yer alan binanın etrafını da şekillendirmek olmuş.