Şehir Plancıları Odası Datça-Bozburun özel çevre koruma bölgesi 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı revizyonu ile ilgili bir açıklama yayınlandı.
Kıyı bandında yapılaşmanın önüne açacağı ve koruma bölgelerine baskı oluşturacağı yönünde büyük tartışmalara sebep olan revizyonla ilgili TMMOB Şehir Plancıları Odası’ndan yapılan basın açıklaması şu şekilde;
Muğla ili, Datça-Bozburun özel çevre koruma bölgesi 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı revizyonu şehircilik ilkeleri ve kamu yararına aykırıdır.
Ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik öneme sahip, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak ve su alanlarını içeren, sahip olduğu biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Datça-Bozburun bölgesi, korumakla, gelecek kuşaklara taşımakla yükümlü Bakanlık eliyle yok edilmek istenmektedir.
Muğla İli, Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi 1/25.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonu, yangından mal kaçırırcasına 30 Mart yerel seçimleri öncesinde onanarak askıya çıkarıldığı günlerden beri kamuoyunda infiale yol açmıştır.
Datça-Bozburun’da yapılaşma yasağı olan kıyı bandı ve çevresinde yapılaşmanın önünü açan ve duyarlı kamuoyu tepkisine rağmen, hiçbir kurum görüşü alınmadan oluşturulan Çevre Düzeni Plan Revizyonu, odamızın Muğla Temsilciliği ve İzmir Şubesi’nce incelenmiş, planın tarım alanlarında, doğal ve arkeolojik alanlarda korumadan uzak kararlar içerdiği ve bu alanlarda yapılaşmanın önünü açtığı gerekçeleri ile; Muğla Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne 29.04.2014 tarihinde, yasal süresi içinde kapsamlı bir şekilde itirazlarımız iletilmiştir.
Bu doğrultuda;
Muğla-Aydın-Denizli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planlarının Danıştay 6. Dairesince nüfus ve sektörel projeksiyonlar açısından yürütmesi kısmen durdurulmuş iken, itiraza konu planın Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisindeki nüfus ve sektörel projeksiyonlarının hangi kriterler dahilinde yapıldığının anlaşılamadığı,
Doğal ve arkeolojik sit derecelerinde değişiklik yapılarak bu alanlarda turizm alanları, yerleşim alanları, günübirlik alanlar ve kamping alanları planlanarak yapılaşmaya açıldığı,
Mesire yerlerinde yapılaşma koşulları konusunda belirsizlikler olduğu, son dönem yapılan düzenlemelerle yapılaşma riski taşıdığı,
Mera Kanunu ve Uygulama Yönetmeliğindeki hükümler nedeniyle sözkonusu plan değişikliği ile belirlenen kullanım kararlarıyla bölgenin imara açıldığı, yapılaşma yönünde baskı oluşturacağı,
Agro Turizm adı altında, tarım alanlarının, 2. konut benzeri uygulamaya dönüştürülmesine imkan veren ve hiçbir mevzuatta yer almayan bir biçimde tanımsal gösterim ve kararlarla yapılaşmaya açıldığı,
Koruma kararları doğrultusunda sit paftalarında 1. derece doğal sit alanı olarak belirlenmiş koylarda kamping alanları oluşturularak doğal yapıya zarar verileceği,
Günübirlik kullanım önerilen alanlarda yüksek yapı yoğunluğu verildiği,
Geleceğimizin garantisi olan “özel çevre koruma bölgeleri, doğal sit alanları, muhafaza ormanları, gen koruma alanları, tohum meşcereleri ile endemik ve korunması gereken nadir ekosistem alanları” madencilik faaliyetlerine teslim edilirken, ” hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıkları” için çöplüğe dönüştürüleceği,
Maden ocakları işletme ve rezerv alanları planda gösterim olarak işaretlenmiş olmakla birlikte bu konuda verilmiş ruhsat ve izinlerden bahsedilmediği gibi, orman alanında gösterilen maden alanlarının ne kadarlık alana yayılacağı konusunun belirsiz olduğu,
Fiilen kaçak durumdaki yapılaşmaların yasallaşmasına olanak sağlayan plan kararları getirilmiş bir plan olduğu,
temel gerekçeleri ile yapılan itirazla, planın kamu yararından uzak kararlar içerdiği tespitlerimiz onay kurumuna iletilmiştir.
Muğla bölgesinde uzun zamandır devam eden, bütüncül planlama anlayışından uzak, parçacı yaklaşımla, yapılaşmaya açılması düşünülen alanları kapsayan, tarihi ve doğal çevre, kültür ve yaşamsal öneme sahip değerler gözetilmeden, kamu yararı taşımayan tamamen ranta yönelik yapılaşmaları yönlendirmek amaçlı, alanın Özel Çevre Koruma Bölgesi ilanının gerekçesi olan uluslar arası sözleşmelere aykırı bu plan değişikliğinin şehircilik ilkeleri ve kamu yararına aykırı olduğunu ilan ediyoruz.
Bu nedenle, Doğal, tarihi ve yöresel birçok özelliğe sahip Datça-Bozburun bölgesinin, salt turizm planlaması anlayışı ile değil, koruma öğelerini içeren geniş kapsamlı düzenlemelerin parçası olarak ele alınması gerektiğini bir kez daha dile getiriyor ulusal ve uluslar arası nitelikte doğal, tarihi ve kültürel değerlere sahip bir bölgede onanan Muğla İli, Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi 1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonunun bir an önce durdurulmasını talep ediyoruz.
Basınımıza ve Kamuoyunun bilgilerine saygı ile sunarız.
Orhan SARIALTUN
TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı