DATİ Yatırım Holding tarafından Ataköy sahilde yapılmak istenen İstanbul Turizm Merkezi projesi için hazırlanan ÇED raporuna Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği itiraz etti.
DATİ Yatırım Holding, bir yandan denizi doldurup yeni binalar inşa etmenin yollarını ararken diğer yandan da karadaki projeler için star verdi. Ataköy sahilde yapılmak istenen İstanbul Turizm Merkezi projesi için hazırlanan ÇED raporuna Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği itiraz etti. Yeni yapılacak olan İstanbul Turizm Merkezi projesi için hazırlanan ÇED raporunda şunlar dile getirildi: “İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, Zeytinlik Mahallesi’ nde 137, 142, 144, 165 ve 166 Parsellerde toplamda 481 oda kapasiteli otel, 2 ayrı blok olmak üzere 99 ve 82 daireli apartlar ve alışveriş ve yaşam merkezi tesisi yapılması ve işletilmesi planlanmaktadır. Bahse konu tesislerin yapılacağı 137, 142, 144, 165 ve 166 parsel alanlarının toplamı ise 210.254,45 m2dir. Proje kapsamında yapılacak olan AVM 137 ve 142 parsellerde, otel 165 ve 166 parsellerde, apartlar ise 144 ve 165 parsellerde yapılacaktır.” ÇED raporunda proje maliyeti 500 milyon dolar olarak gösterildi. Ayrıca ÇED raporuna konan İstanbul deprem haritasında da proje alanı 1. Derece deprem alanında gösterildi.
Ataköy 1. Kısım Güzelleştirme Derneği hazırlanan ÇED raporuna itiraz etti. İtiraz dilekçesinde özellikle kıyı kenar çizgisine dikkat çekildi. Daha önce Ataköy Marine projesinde İstanbul Teknik Üniversite tarafından hazırlanan rapordaki sondajlara atıfta bulunularak DATİ Holding tarafından yapılmak istenen 165 parselin batı kısmı ile 142 parselin tamamının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı vurgulandı. 166, 144 ve 137 nolu parsellerin ise kıyı kenar çizgisi hemen sınırında olduğu belirtilerek Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından daha önce haritalara işlenen kıyı kenar çizgisinin de bilimsel temele dayanmadığının altı çizildi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yapılan itirazın sonuç bölümünde ise şöyle denildi: “Bayındırlık Bakanlığı tarafından hazırlanmış haritalarda hiçbir veriye dayandırılmadan ve yanlış olarak belirtilen Kıyı Kenar çizgisi ile Yapı Yerleşim Sınırı arasında 20 metrelik bir mesafe bırakılması belirtilmektedir. Bu mesafe Yapı Kanuna aykırıdır. Kıyı Kenar Çizgisinin yeri bilimsel veriler gözetilerek çizilmeli ve 2/04/2013 tarihli ve 28606 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanan Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikteki ‘Sahil şeridinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir. Yapı yaklaşma mesafesi içerisinde kalan alanlar uygulama imar planı ile gezinti alanları, dinlenme ve bu Yönetmelikte tanımlanan rekreaktif alanlar ve yaya yolları olarak düzenlenebilir’ maddesine uyulması gerekmektedir.”
DATİ Holding tarafından hayata geçirilmek istenen projenin yan parselinde İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından açılan sondajlarda plaj kumu ve bataklık çökelleri tespit edilmişti. Sondaj raporunda, ”o,5 metre kalınlığında toprak örtüsü veya dolgu altında Marmara Denizi’nin Ataköy sahil alanlarında etkisinin gösterir nitelikte olan ve kalınlığı 5 – 10 metre arasında değişen doğal plaj kumu çökellerini, onların altında yaklaşık 6 – 12 metre kalınlığında bataklık çökellerini kesmektedir” deniliyor. Plaj kumu adı altında belirtilen oluşum bölgede doğal bir plaj alanının varlığına işaret ettiği, plaj kumu ve bataklık alanlarının birbirinin devamı oldukları takdirde kıyı kenar çizgisinin her iki alanı da içerecek şekilde çizilmesi gerektiği belirtiliyor.
Bu rapora göre bataklık çökellerinin ve doğal plaj kumu çökellerinin en azından Sirkeci – Yeşilyurt sahil yoluna kadar uzandığını göstermektedir. Uzmanlar sondaj sonucunda hazırlanan raporlara bakıldığında hem Ataköy sahildeki yapıların hem de DATİ Holding tarafından yapılmak istenen projelerin kıyı kenar çizgisinin içinde ve sınırında kaldığını, birinci derece deprem bölgesi içindeki bu projelerin İstanbul’da olası bir depremde binaların güvenliğinin maksimum boyutta olumsuz etkileneceğini belirtiyorlar.