“Deniz Müzesi Bizim İçin Çok Önemli Bir Eşik”

Mehmet Kütükçüoğlu ve Ertuğ Uçar, Celal Abdi Güzer ile "Kalebodurla Mimarlar Konuşuyor" dizisi kapsamında yaptıkları söyleşide güncel projelerini ve meslek pratiklerine dair merak edilenleri anlatıyor. Söyleşiden bazı başlıkları sizler için özetledik.

Kütükçüoğlu, Teğet Mimarlık‘ın bir yarışma birinciliği sonrası Kerem Yazgan ile 1996 yılında Ankara’da kurulduğunu ve sonrasında ortaklığa Ertuğ Uçar ile İstanbul’da devam ettiklerini söylüyor.

Celal Abdi Güzer’in İstanbul’un mimarlık ofisleri açısından oldukça zorlu bir ortam sunduğunu, burada nasıl varolduklarını sorması üzerinde Deniz Müzesi‘nin onlar için önemli bir eşik olduğunu söylediler.

Ertuğ Uçar ek olarak, Türkiye’nin dünya ile bağının İstanbul üzerinden kurulduğunu ve burada mimarlık yapmak için daha uygun bir ortam bulduklarını söylüyor.

İzmir Opera Binası

Kütükçüoğlu, İzmir Opera projesinde şartnameler başta olmak üzere birçok sorunla karşılaştıklarını ve zorlu bir süreç geçirdiklerini dile getiriyor.

Kamu kuruluşları proje ısmarlamayı bilmiyor.

Kütükçüoğlu, Riyad’ta kentsel ölçekte yaklaşık 100 milyon metrekarelik bir proje üzerinde çalıştıklarını sözlerine ekliyor.

Uçar, ofisin büyüklüğü sebebiyle her projenin detaylarına kadar ilgilendiklerini ve bu noktada ortak olmanın avantajlarını kullandıklarını belirtiyor.

Haliç Projesi

Abdi Güzer’in Haliç projesinin durumunu sorması üzerine:

Haliç projesinin; hem çevresiyle, hem İstanbul’la hem de dünya ile bir ilişkisi olsun istedik.

Haliç projesini Murat Tabanlıoğlu’na devrettik ve projeden çıktık.

Kütükçüoğlu, Haliç projesinin ilk aşamalarına ait eskiz ve diyagramları birkaç farklı yerde sunduklarını buna rağmen projeyle ilgili yanlış anlaşılmaların giderilemediğini sözlerine ekliyor.

Haliç projesinin daha erken bir vakitte kamuoyuna açılmasını istemiştik.

Yapı Kredi Kültür Sanat

Uçar, Yapı Kredi Binası’nın kendileri için mevcut ve sıkı bir tarihi dokuda iyi bir yapı yapma alternatifi sunduğunu söylüyor.

Yapı Kredi Kültür Sanat projesinin en önemli noktası; onu şehirle, caddeyle ve önündeki meydanla ilişki kurar hale getirmekti.

Kütükçüoğlu, Yapı Kredi Binası’nın içindeki heykelin ve bu heykelin konumunun kamusallığa önemli bir vurgu yaptığını belirityor.

Yapının tescilli olmaması proje kapsamında radikal dönüşümler yapmamıza fırsat verdi.