DEÜ Mimarlık 1. Sınıf Öğrencilerinin Proje Sergisi

Dokuz Eylül Üniversitesi mimarlık bölümü öğrencilerinin Mimari Tasarıma Giriş Stüdyosu'nda ürettikleri işler, 28 Nisan'a kadar İzmir Mimarlık Merkezi'nde sergileniyor.

DEÜ Mimarlık Bölümü – Mimari Tasarıma Giriş Stüdyosu öğrencilerinin proje süreci, atölyenin “sonuç odaklı değil, süreç odaklı eğitim” mottosu ile başlayıp devam etmiş. Yürütücülüğünü Didem Akyol Altun, Deniz Dokgöz, Hazal Açıkgöz Ar ve Rafet Utku’nun yaptığı atölyede üretilen çalışmalar, “Kıyı/Köşe/Sokak/Boşluk/İz/Mekân” rotası üzerinde ilerliyor. 23 Mart’ta açılan Atölye 1502 Sergisi’nde, bu rota dahilinde üretilen kentsel okumalar, analizler, zihinsel haritalamalar, eskizler, kolaj-montaj çalışmaları, kavramsal-fiziksel maketler ziyaretçilerle paylaşılıyor. Sergi, birinci sınıf mimarlık eğitimindeki yöntem ve süreçlere ilişkin yaratıcı tartışmalar açılmasını amaçlıyor. 

Sergi Metninden:

Birinci yıl Mimari Tasarıma Giriş Stüdyosu, mimarlık öğrencilerinin tasarıma ve mimarlığa ilk adımlarını attıkları; bir yandan kendilerini keşfettikleri bir yandan yeni bir dil öğrendikleri, oldukça zorlu bir süreçtir. Mimarlıkla kurulan bu ilk bağ, öğrencinin tüm eğitim ve hatta meslek hayatını etkileme potansiyeline de sahiptir. Günümüz mimarlık eğitimindeki dönüşümlere bakıldığında; öğrenci merkezli, sonuç ürün değil süreç odaklı eğitim, farklı görme ve öğrenme biçimleri, öğrenmeyi öğrenme yetisi kazandırma, yaparak öğrenme, farkındalık ve eleştirel bakma biçimleri kazandırma, konuşulan bir dizi kavram içinde öne çıkmaktadır. Bu doğrultuda DEÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nün 2016-2017 Güz Yarıyılı’nda gerçekleştirilen Mimari Tasarıma Giriş Stüdyosunun temel hedefi, bir dönemlik süreci, yaratıcılığın önünü açabilecek şekilde, ÜRÜNÜN KENDİSİNDEN ÇOK SÜRECİN VE ÖĞRENİME DAİR KAZANIMLARIN ÖNEMSENDİĞİ BİR YAKLAŞIMLA KURGULAMAK olmuştur.

Adını, içerdiği gerçek atölye deneyimi ve süreç odaklı eğitim felsefesinden alan ATÖLYE 1502, 49 kişiden oluşan grubun proje yürütücüleriyle birebir iletişim içinde,
Kıyı/Köşe/Sokak/Boşluk/İz/Mekân rotası üzerinde gerçekleştirdikleri, bu serginin kurulumunda dahi devam eden bir süreci kapsamaktadır. Zaman zaman stüdyo dışına çıkarak kampüs alanına, İzmir’in kentsel mekânlarına ve İzmir Mimarlık Merkezi’ne de taşınan süreç, hazır kalıplar ve somut ürün beklentisindeki problem tanımları yerine; öğrencinin sorunları keşfetmesini, sorgulamasını, merak duyarak okumasını, araştırmasını ve eleştirel bir bakış açısı geliştirmesini sağlamak; dolayısıyla “öğrenmeyi öğrenme” becerisini kazandırmak üzerinden ilerlemiştir. Bunun yanı sıra belki de en çok önemsenen mimarlıkla kurulan ilk bağın sağlam ve heyecan temelli olması; öğreten-öğrenen arasındaki gelişen empatik diyaloğun yanı sıra, öğrenenler arasında tartışma ve kritik ortamının da geliştirilmesini, grup çalışmalarının arttırılmasını ve stüdyo ortamının etkin kullanımını teşvik etmiş, öğretenlerin de öğrendiği bir karşılıklı eğitim ortamına evrilmiştir.

Atölye 1502 Sergisi, bu süreç içindeki kentsel okumalar, analizler, zihinsel haritalamalar, eskizler, kolaj-montaj çalışmaları, kavramsal-fiziksel maketler gibi bir dizi deneyim içinden seçilen örneklerin paylaşımını içermektedir. Gerek öğrenciler, gerekse eğitmenler açısından keyifli ve üretken bu deneyimin; üniversitede, kentte ve ülkede birinci sınıf eğitimindeki farklı yaklaşımların oluşturulması yönünde katkı vermesi; yöntem ve süreçlere ilişkin yaratıcı tartışmalar açması ümidiyle…

Etiketler

Bir yanıt yazın