İstanbul, ihalesi 8 yıl önce yapılmış olan "dev" akvaryumuna sonunda kavuştu.
25 Haziran 2011 tarihinde başbakanın da katılımıyla ziyaretçilere kapılarını açan İstanbul Akvaryum’un mimarı Hayri Anamurluoğlu. Binanın yapımını Nuhoğlu İnşaat ile Alt ve Üst Yapı İnşaat gerçekleştirirken, işletmesi ise Nuhoğlu İnşaat, Metal Yapı, Alt ve Üst Yapı İnşaat ve Nas İnşaat tarafından üstlenildi. Ancak, akvaryum binasının Florya – Halkalı Caddesi tarafındaki cephesi yapılmış ve ziyaretçiler kabul edilmeye başlanmış olsa da, alanda inşaat henüz sonlandırılmış gibi görünmüyor. Akvaryumun her iki yanında inşaat devam ediyor; açılan bina ise deniz tarafında henüz bir dış cepheye sahip değil.
Çok farklı coğrafyalardan 1.500 çeşit ve toplamda 15 bin adet deniz ve kara canlısını barındıran akvaryum, 6.800 metreküp su hacmine sahip olan toplam 64 adet tanktan oluşuyor. İki katlı olan binada ziyaretçiler İstanbul Boğazı, Marmara, Çanakkale Boğazı, Ege Denizi, Süveyş Kanalı, Kızıldeniz, Küresel Isınma, Akdeniz, Cebelitarık Boğazı, Doğu Atlantik (Batık Gemi), Orta Atlantik, Batı Atlantik, Panama Kanalı, Pasifik, Nautilus (Denizaltı), Yağmur Ormanı alanlarından sırasıyla geçerek gezintilerini tamamlıyorlar. Gezi güzergahı üzerinde üç kafe ve bir de restoran da yer alıyor.
Akvaryum binasındaki ilgi çeken özelliklerden biri, köpekbalıklarını da barındıran en derin havuzun üstünün açık olması. Su, elinizi sokabileceğiniz kadar yakın. Kimsenin balıklara dokunmaya çalışmayacağına, elindeki çöpü -yanlışlıkla- buraya bırakıvermeyeceğine veya çocukların suya düşmeyeceğine inanmak biraz zor görünüyor. Bir alt kattaki tünel kısmına geçtiğiniz zaman, bu havuzun altına girmiş oluyorsunuz. Köpekbalıklarının, vatozların ve diğer renk renk balıkların üzerinizde, etrafınızda yüzmesi güzel bir deneyim olsa da, dünya çapındaki diğer akvaryumlarda olduğu kadar büyük, tek parça bir camın arkasından izleyemiyorsunuz suyun altını. Her bir tema için ayrı galeriler halinde tasarlanan yapı, dev bir akvaryum olmaktan ziyade, parça parça akvaryumlardan oluşan dev bir yapı olarak adlandırılabilir.
Açılıştan bir sonraki gün, akvaryumun önü tam bir ana-baba günüydü. İlk üç gün ücretsiz olacağı duyurulan akvaryum için İstanbullular kapıların açılmasından 1,5 saat önce sıraya girmeye başlamışlardı bile. 1.200 araçlık olan ve 32.000 metrekare alana yayılan otopark da, sahil yolunda yoğunluk oluşmasını engelleyemedi. Açılıştan 2 gün sonra akvaryumdan gelen haberler ise, hayvanlar alemi adına pek de iç açıcı değil. Flaş kullanımının yasak olduğu akvaryumda, halk uyarılara aldırmayınca 60-70 kadar balık patlayan flaşlardan etkilenerek ölmüş bile.
Dünya standartlarında bir hayvanat bahçesine sahip olmayan dünya kenti İstanbul’da, açılışından itibaren büyük ilgi çeken akvaryumun halkta hayvan sevgisini ve bilincini geliştirmeye katkısı olacağını umuyoruz…
5 yorum
Tamamlanmasını beklemeden bina açılışı yapmak adeta bir gelenek oldu. Nasıl olsa arkası görünmüyor diye, orasını eksik bırakmak da ayrıca bir garip.
” Flaş kullanımının yasak olduğu akvaryumda, halk uyarılara aldırmayınca 60-70 kadar balık patlayan flaşlardan etkilenerek ölmüş bile.”
mesala bu şöyle de olabilirdi, “İnşaatın bitmemiş kısmına grişin yasak olduğu akvaryumda, halk uyarılara aldırmayınca 60-70 kadar kişi çöken inşaattan etkilenerek yaralanmış bile.”
Kkonsept olarak daha genis ve alternatifli gezi alanı yaratılmıs. Yine de bazı bolumlerde Forum Istanbul Akvaryum’una benzetiyorum.Orası da mukemmel gercekten,gorulmesi lazım. Burası da tamamlandıktan sonra mutlaka gidip gezecegim.Bu tarz yapılara ihtiyacımız var..
Ben şu videoyu izledikten sonra gittiğim için doğrusu hayal kırıklığına uğradım :/
http://vimeo.com/5606758
Akvaryuma yoğun ilgi devam ediyormuş.. Kekli, börekli..
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1171684&title=teyzeler-akvaryum-baliklarina-kek-getiriyormus