‘Diren Bozcaada’

“Bozcaada” denince akla ne gelir?.. Bilenlerin “sükûnet-bağlar ve şarap” dediğini duyar gibiyim.

O halde adı “koruma” olan bir planın öncelikle bu değerleri gözetmesi gerekmez mi?

Ne var ki “tümü 3. derece sit” olan adaya dayatılan yeni plan eğer hayata geçerse, ne o dinginlik kalacak, ne bağlar, ne de kimliğini tamamlayan geleneksel Ege evleriyle bezeli yerleşim dokusu…

Çanakkale’nin ilçesi konumundaki adamız, denebilir ki “yaşamsal” bir tartışmayla kışa hazırlanıyor. Ada sevdalıları, imar yerine adeta “imha”yı öngören “sözde koruma” planını durdurabilmek için Bozcaada Forumu’nu oluşturdu.

Kış aylarında 2 bin, yazın 5 bin nüfusu barındıran 40 bin m2’lik adayı “betonlaşma”ktan kurtarmak için 10 bini aşkın imza toplanmasını sağlayan katılımcılar özetle diyorlar ki: “Bozcaada’ya dokunmayın, bırakın Bozcaada olarak kalsın..”

Forumdaki ‘Gezi ruhu’

Forum, sadece imar planını sorgulamak için değil, kanalizasyon vb. altyapı sorunlarına da çözüm bulmak üzere, aydınlar, uzmanlar ve bilinçli sakinlerin katılımıyla kurulmuş.

Gazeteci Haluk Şahin izlenimlerini şöyle yazıyor: “Bozcaadalılar adaya sahip çıkıyor. Bozcaada butik bir bağcılık, şarapçılık, kültür adası kalsın şeklindeki ifadelere yer verilen forumda yeni imar planını bilmek ve kötü sürprizlerle karşılaşmamak istiyor… Gezi ruhu budur, yaşadığın yere sahip çıkmak.”

Bir diğer duyarlı gazeteci Ferai Tınç da Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi’nin planla ilgili eleştirilerine dikkat çekerek diyor ki: “Bu düpedüz Bozcaada’yı ‘Avşalaştırma’ planı… Kıyıdaki arsalara 300 m2, bağların ortasına 500m2 inşaat izinleri; minicik adaya 18 metre eninde yollar TOKİ’den başka kimi memnun eder? Bozcaada, imar planını usulsüzlük ve pervasızlıkla biçimlendirmeye kalkanlara terk edilemez. 47 km2’lik adaya kruvazör limanı iş mi?”

Demokrasinin inkârı

Bozcada Forumu, işte bu planı durdurmak için her fırsatta toplanıyor. Prof. Dr. Mine İnceoğlu, konuk olduğu Açık Gazete’de “doğal yapıyı ve kimliği tamamen bozacak” dediği planın halka duyurulmadan kabul edilmesinin çağdaş ve demokratik şehircilikle nasıl çeliştiğini anlatmış… Oyuncu Cezmi Baskın’ın “Diren Bozcaada” çağrısı üzerine herkesin ortak fikri ise “Gezi Ruhu”nun adada da başarıya ulaşacağı…

Nitekim Açık Radyo’nun kurucusu Ömer Madra da “Gelecek şimdidir ey okur: Dünyanın her yerinden direniş haberleri geliyor artık, farkında mısın?” diye sorduğu “Mutluluk Rüyası Görmek” başlıklı yazısında bakın ne diyor:

“Bulgaristan’dan Brezilya’ya, Mısır’dan Meksika’ya… buralarda da Yedikule’den Munzur’a, Uludağ’dan Bozcaada’ya, 3’üncü köprü’den 3’üncü havalimanına, on bin yıllık tarih üzerine inşa edilen barajlardan milyonlarca yıldır orada duran toprakların bağrını yararak kazılacak kanala… yani, bütün müştereklerimize eşzamanlı olarak yöneltilmiş topyekûn bir talan tasallutu ve buna başkaldıran kitlelerin direnişi…”

Bozcaada’yı izleyeceğiz. Gelişmeleri mutlu haberlerle paylaşmak umuduyla..

Etiketler

Bir yanıt yazın