IJssel Bienali kapsamında, Gijs Van Vaerenbergh tarafından Hollanda'da tasarlanan Shelter, doğa ve insan ilişkisini irdeliyor.
Shelter, 2023 IJssel Biennial’in bir parçası olarak tasarlanmış. Bienal, Hollanda’da bulunan Ijssel River boyunca, halka açık alanlara yerleştirilmiş sanat eserlerinden oluşuyor. Bu özel edisyon “Ground-Notes (Grondtonen)” olarak adlandırılmış. İsmin de gösterdiği gibi sergi, insan ve doğa arasındaki ilişkiye odaklanıyor ve iklim değişikliğinin doğamız üzerindeki etkisini ele alıyor.
Açık hava sergisi, uluslararası sanatçıların 27 adet geçici anıtsal sanat eserinden oluşuyor. 100 kilometrenin üstündeki bisiklet yolu ile birbirine bağlanıyor.
Shelter enstalasyonu, insan ile doğa arasındaki ilişkiyi keşfediyor. Yapılan çalışmada basit çatı strüktürü, iki ağaç ile kesişiyor.
Shelter iki zıt fikri bir araya getiriyor: günümüz mimari çizgisinde sıklıkla karşılaştığımız çatı konstrüksiyonu ile temsil ettiği modern yerel mimari (insani bir kavram) ile ağaçlarla somutlaştırılan doğa konsepti.
Enstalasyonun sokak boyunca uzanan bir barınak alanı yaratması, ağaçların doğal olarak sağladığı; durma ve kendini doğaya bırakma hissine davet ediyor.
Shelter, mimari bir ifade olarak Laugier’in primitif kulübe konseptini hatırlatıyor. İkonik bir görsel ve 18. yüzyıldan mimari bir ifade olarak mimarinin temel prensiplerine bir geri dönüş sağlıyor ve mimarinin kolay bulunan malzemeler ile doğaya nasıl entegre edilebileceğiyle ilgili bir hikaye anlatıyor.
Çatı strüktüründe hem ahşap kirişler ve çatı levhaları gibi modern yapı malzemeleri kullanılmış hem de strüktür, Laugier’in konseptinden ayrılmış ve mimarlık ile doğa arasındaki karmaşık ve girift ilişkiye işaret etmeyi başarmış.