Bu yıl 80. doğum yılı kutlanan Sezai Karakoç adına memleketi Ergani’de ‘Sezai Karakoç Müzesi ve Kültür Evi’ açıldı.
Zülküfül dağının eteklerinde mistik esintiler yansıtan manzaraları ve tarihteki en eski yerleşim yeri olduğu tahmin edilen Hillar Mağaraları kalıntılarından dolayı medeniyetin beşiği varsayılan Ergani, topraklarından yeşerttiği en büyük şair, yazar ve düşünürlerinden Sezai Karakoç’a vefasını, adına açtığı müze ve düzenlediği sempozyum ile gösterdi.
Bu yıl 80 yaşına basan Sezai Karakoç’a bir doğum günü hediyesi olarak memleketi Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde bulunan en eski bina, Ergani Sezai Karakoç Müzesi ve Kültür evi olarak düzenlendi. Müzenin açılışı dün sabah Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Ergani Kaymakamı Erdinç Yılmaz, Dicle Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, ilçe protoklü, ünlü edebiyatçılar ve akademisyenlerin katılımı ile gerçekleştirildi. Açılışa Erganilliler büyük ilgi gösterdi.
Duvarları Sezai Karakoç şiirlerinden oluşan panolarla bezenmiş, zemininde yazarın kitap kapaklarından oluşan materyaller bulunan ve ekrandan Sezai Karakoç belgeseli yayınlanan müzenin bir odası, Şair’in kitapları ve özel eşyaları ile kendisine ait belgelere ayrıldı. Diğer odalar ise Ergani’nin kültür sanat ve tarihi dokusunu yansıtan yayınlar ve objelerle süslü.
Müze açılışının hemen ardından Ergani Anadolu Öğretmen Lisesi Konferans Salonunda Sezai Karakoç sempozyumu gerçekleştirildi. Konferans yer yer duygusal anlara sahne oldu. Açılış konuşmacılarından Kaymakam Erdinç Yılmaz, ‘Bu topraklara doğmuş ve dünyaya mal olmuş Doğu’nun 7. oğlunun 80. yaşını kutluyoruz. Karakoç için Ergani sadece doğduğu kent değil Doğu’nun kapısıdır. Onun hak ettiği kıymeti kendisine göstermek boynumuzun borcudur’ dedi.
Ergani’deki müze açılışının hemen ardından gerçekleşen ‘Sezai Karakoç Sepozyumu’nda ise şairler ve yazarlar Karakoç’u anlattı. Şair Ali Ayçil, Karakoç’un şiirlerinde Osmanlı bakiyesi toprakları kapsayan bir anlatımı benimsediğini belirterek, “Mesela Şam’ı, Mekke’yi, Medine’yi, Kudüs’ü, İstanbul’u kendi uygarlığının en önemli şehirleri olarak görüyordu.” derken, yazar Tarık Tufan, “Sezai Karakoç’un dili, şiiri dil akrabalığı bağlamında bizi Yunus Emre’ye, Ahmet-i Haniye götürür.” ifadelerini kullandı.
Şair Ali Ural ise “Kelimeleri o kadar dikkatli kullanıyor ki tek bir kelimeyi şiirinden çıkarmak ya da eklemek mümkün değil. Bir anne nasıl çocuğunu sancıyla doğuruyorsa Sezai Karakoç da bütün şiirlerini sancıyla doğuruyor.” dedi. Sempozyumun bu ilk oturumu, Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof. Dr. Turan Karataş’ın moderatörlüğünde gerçekleşti.