Bakırköy Belediye Başkanı Erzen'e göre, dönüşümde esas sorun kamu parsellerindeki gecekonduların yıkımında yaşanacak.
İstanbul’da afet odaklı kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında 18 ilçede, yüzlerce binanın yıkımına başlandı. Yıkım yapılacak binaların nasıl tesbit edileceği, mülkiyet hakları, binaların yıkımında kat sahipleri arasında aranacak nitelikli çoğunluk, kiracı ve mal sahiplerine yapılacak kira yardımı gibi konularda kamuoyunda belirsizlik hüküm sürüyor. Deprem odaklı kentsel dönüşümle ilgili en çok merak edilenleri, yıkım kararı verilen 18 ilçenin belediye başkanlarına sorduk.
1- Kentsel dönüşüm neden yapılmalı? Dönüşümün aktörleri kimlerdir?
2- Kentsel dönüşümün önündeki engeller neler?
3- Bölgenizdeki kentsel dönüşümde nelere dikkat ediyorsunuz?
4- İlçenizde ne kadar alan dönüştürülecek? Toplam kaç bina yıkılıp yeniden yapılacak?
5- Vatandaşları ikna etmek için ne yapıyorsunuz? Mutabakat oranınız nedir?
6- Binası yıkılan vatandaşa nasıl bir destek verilecek?
7- İlçenizde kaç bina risk altında?
8- Kentsel dönüşümü cazip kılmak için ilçenizde özel çalışmalarınız var mı?
9- Binalar kadar halkın kullanabileceği alanlar da oluşturuluyor mu?
10- Vatandaşların oturduğu yerde ikâmete devam edebilmesi mümkün olacak mı?
1- Kenti oluşturan binaların yapıldıkları tarih itibariyle teknolojinin, malzeme ve işçiliklerinin yetersizliği, zaman içinde doğal etkenler sonucu korozyon ve deformasyonların oluşması yapıların yenilenmesi zorunluluğunu doğurmaktadır. Ayrıca kentteki çarpık yapılaşma, kamu alanlarında tapusuz işgal sonucu oluşan gecekonduların belli bir disiplinle planlı programlı ve çağdaş yaşam kriterlerini sağlaması amacıyla kentsel dönüşüm yapılmalıdır.
2- İşgalli parsellerin kamu mülkiyetinde olması nedeniyle mevcut gecekonduların imar planı projeksiyon nüfusuna dahil edilmediğinden dolayı dönüşüm sonucu oluşacak nüfus artışına karşılık zorunlu donatıların sağlanabilmesini sağlayacak arsa üretiminin çok zor olması. Halk arasında kentsel dönüşüm olarak adlandırılan afete maruz bölgelerdeki mülkiyeti şahıs olan parsellerdeki yapıların da güvenli hale getirilmesi için 6306 sayılı yasa çıkarılmış, yasa ile
-a) Yapının riskli olması halinde 2/3 çoğunlukla karar alınması yoluna gidilmiş.
-b) Yapısını yenilemek isteyip de mali durumu yetersiz olanlara bankalardan temin edecekleri kredi maliyetinin bir kısmının bakanlıkça karşılanabileceği hükmü getirilmiştir. Emekli maaşından başka bir geliri olmayanların krediyi nasıl ödeyeceği belirsizdir. Gelir düzeyi sınırlı olan mal sahiplerinin yerinde dönüşümü sağlayabilmesi için kent dokusunu bozmayacak şekilde ilave inşaat hakkı verilmesinin sağlanabilmesi birçok engeli ortadan kaldıracaktır.
3- Yapıların mutlaka riskli yapı tanımına uygun olması, afete karşı gerçekçi çözümler üretiliyor olması, rant sağlayıcı uygulamaların önünün açılmaması.
4- Mayıs 2012 yılında yayımlanarak yürürlüğe giren 6306 sayılı Afet Yasası tanımına uygun olan ve yenilenmesi gereken 3.500, güçlendirilmesi gereken 4.000 yapı bulunmaktadır.
5- İlçemizde yaklaşık 360 adet yapının analiz raporları Başbakanlık ve Belediyemizce 2005 yılında yaptırıldı. Bu raporların yeni yasa kapsamında kullanılıp kullanılmayacağını Bakanlığa sorduk. Bakanlık bu raporların kullanılamayacağını bildirdi. Elimizdeki raporların geçerli olduğu bildirilmiş olsaydı en azından ilçemizin büyük bir alanının dönüşüm planlarını hazırlamış olacaktık. Vatandaşlarımız dönüşüm hususunda bilgi almak için İmar Müdürlüğümüze devamlı başvuruda bulunmaktadır. İmar Müdürlüğümüz personeli tarafından yeni yasa ve yönetmelik bilgilerini anında öğrenebilmekteler. Yeni afet yönetmeliğine göre birçok yurttaşımız üniversitelere başvurarak performans analizi raporlarını yaptırıp Bakanlığa onaylattırdılar. Bu aşamada imar şartlarında üçte iki çoğunlukla projelerini onaylattırıp ruhsatlarını alabilecekler.
6- Binası yıkılan vatandaşlara yeni konutlar yapılana kadar kira yardımı, kredi faizinin bir kısmı, vb. ödemeler yasa gereğince Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yapılmaktadır.
7- İlçemizde toplam 12.000 bina bulunmakta olup yaklaşık 7.500 bina düşük-orta ve yüksek risk grubundadır.
8- İlçemizde planlama ilkelerine uygun çağdaş yaşam kriterlerini sağlayan, aynı zamanda donatı alanlarını koruyan ve yerinde dönüşümün sağlanabileceği rant sağlamayan plan çalışmalarımıza başladık. Öncelikle demiryolunun güneyindeki mahallelerimizde, önceki imar planları ile mevcut hali korumadan 1 kat düşürülen imar planlarını değiştirdik. Öncelikle müktesep hakların geri verileceği planlar hazırladık, planlar Belediye Meclisimizce kabul edildi ve onay için Büyükşehir Belediyesine gönderdik. Onay bekliyor, ardından tüm ilçeyi ilgilendiren dönüşüme dayalı imar planlarımızın hazır olan ana kararlarını yeni afet yasası çerçevesinde hayata geçireceğiz.
9- Dönüşüm planlarında halkın zorunlu ihtiyaçları olan donatı alanlarının mevcutlarının korunması dışında daha da büyütülmesi ana ilkemizdir.
10- Yerinde dönüşüm anlayışının temeli yurttaşların oturduğu binayı dönüştürerek yaşam biçimini, komşuluk ilişkilerini, alışkanlıklarını ve sosyal toplum oluşturma psikolojisinin olumsuz etkilemeyen dönüşümün sağlanabilmesidir.
1- Kentsel dönüşüm yapılmazsa Türkiye’de ve özellikle Marmara’da depremler sonucu milyonlarla ifade edilen insanımızı kaybedeceğiz. Büyükşehirlerde şu anda belediyelerde devre dışı bırakılmış olan binlerce teknik eleman mutlaka bu projenin içinde olmalıdır. Yani büyükşehirdeki ilçe belediyelerine yetki verilmemiştir. Bu yönetmelikte bu yetki verilmelidir.
2- En büyük sorun olarak halkın bu konudaki bilgisizliğini görüyorum. Onun ötesinde devletin vereceği kredinin ödenebilir şekilde uzun süreli ve en az beş yıl ödemesiz olması konusunda net bir tavır sergilenmelidir.
3- Kentsel dönüşümümüzü 1983 yılında başlattık. Yani daha Büyükçekmece büyümeye başlayınca imar ve plan disiplinini koymuşuz. Kaçak binaya asla müsaade etmemişiz. Ruhsatsız iskânsız binamız yok. Sadece eskimiş olan binalarımızla ilgili kentsel dönüşüm yapıyoruz. Yani kentsel dönüşümü yerinde yapıyoruz.
4- Büyükçekmece’de yüz elli bin konut var, yüzde ikisi kadar bir dönüşüm olabilir. Hiçbir şekilde bölgesel bir toplu dönüşüm olmayacak. Yerinde dönüşüm olacaktır. Sadece Büyükçekmece; Celaliye, Kamiloba Mahallesi’nin E5 ile deniz arasında kalan kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında yapılan yani kumun üzerinde yapılan 50 yıllık sekiz, dokuz katlı çökme noktasına gelmiş blokların olduğu alan tamamı ile dönüşüme tabi tutulacak. Buradaki bloklar E5’in üzerine aktarılacak veya hakları verilecektir. Sadece toplu dönüşüm Büyükçekmece; Kumburgaz sahilinin Celaliye, Kamiloba bölgesinde yapılacak. Burası da zaten halkın evvelden beri denize girdiği en güzel sahasıydı. Şimdi onu yeniden İstanbul’a kazandırmak için oradaki vatandaşımızı mahrum etmeden onlarda hemen iki yüz metre üst kısımdaki Celaliye- Kamiloba arasında yapacağımız planlamayla haklarını oraya taşıyarak çözmeye çalışıyoruz. Daha ileride Tepecik beldemizin eski alanı; su toplama havzasında kalan alandan bir plan değişikliği yapabilirsek tamamen buradaki çarpık yapılaşmadan kurtulmak için dönüşüme gidilmesi şarttır.
5- Biz bölgemizde vatandaşlarımızın dönüşümle ilgili taleplerini dinleyen bir deprem bürosu oluşturduk. Şuana kadar bu anlamda 38 blok yıkılarak dönüşüme tabi tutuldu ve inşaatları devam ediyor.
6- Binası yıkılan vatandaşa yeni konutları yapılana kadar devlet 500 TL kira yardımı yapmak üzere yeni yönetmelik çıkardı. Bunun da altı ayını peşin verecekler. Bu da yeterli bir rakamdır ve kentsel dönüşümü rahatlatmıştır.
7- Olası bir depremde Büyükçekmece İstanbul’da en az zarar görecek ilçedir. 29 yıldır görev yapıyorum. Kaçak inşaatımız yok. Tamamı yüksek teknolojiyle yapılmıştır.
8- Vatandaşa yeniden yapacağı binada eğer kot şartları uygunsa kottan bir kat kazandırmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar çok oldu. Çatı katları kullanılmıyordu, çatı katlarını imar mevzuatı doğrultusunda kullandırtıyoruz.
9- İstanbul’un dokusunu değiştirmek için kent görünümü verebilmek için imar planlarında artış yapılmadır. Yüzde yirmi beşlik bir artış maksimum yapılmalıdır. Bu yüzde yirmi beşlik artışın beşi ile onu arasındakini vatandaşı özendirme noktasında kullanmak lazım. Yüzde en az on beşini sosyal donatı alanlarında park bahçe yol gibi alanlarında kullanılması lazım. Bu bir fırsattır.
10- Dönüşümün mutlak yerinde olmasını savunan kişiyim. Zorunlu şartlardan ötürü örneğin Büyükçekmece Celaliye sahilinde olduğu gibi hemen arkasına alınabilir.
1- Kentsel dönüşüm; çarpık, imara aykırı, deprem riski taşıyan, kent kimliği ve bütünlüğüne aykırı yapıların yenilenmesi açısından önem taşıyor. Bir kentte fabrika ile villa yan yana olabilir mi? Maalesef oluyor.
2- Türkçemizde güzel bir söz var; “Kör öldü, badem gözlü oldu” derler. Bugün maddi anlamda kimsenin dönüp bakmayacağı binaların istimlâk ve dönüşüm sürecine girmesi, yarın astronomik rakamları karşımıza çıkarabiliyor. Burada herkes deprem riskini ve planlamayı dikkate alarak belli başlı fedakârlıklarda bulunma durumunda olacaklar.
3- Temel prensibimiz hem kamu hem de vatandaş için adalet terazisinin dengede kurulmasıdır.
4- Kent içi trafik sorununu çözmek için İçmeler Kavşak Rehabilitasyon projesini hazırladık. İmarı bulunmayan 2400 metrekare alanda bulunan mevcut 8 binayı yıktık, yerine ise 1560 metrekare alana 13 katlı bina yapıyoruz.
5- İçmeler Kavşak Rehabilitasyon projesinde vatandaşlarımızla tek tek görüşüp onaylarını aldık. Tüm vatandaşlarımızla mutabık kaldık. Hatta yıkımları vatandaşlarımızla birlikte davul-zurna eşliğinde halay çekerek gerçekleştirdik.
6- Mevcut yapıların tahliyesinden yeni yapılarına geçene kadarki sürede kira giderlerini karşılama sözünü verdik. Kira sürecinde vatandaşlarımız ceplerinden bir kuruş para harcamıyorlar.
7- İlgili bakalığımız ve belediyemizin ilgili birimleri bu konu üzerinde çalışmalarına devam ediyor.
8- İçmeler Kavşak Rehabilitasyon projesinde hem vatandaşın hem de kamunun menfaatini sağladık.
9- Önceliğimiz yolu genişletmek olduğu için, yeni yapımda yol çekme mesafesini uzatıp yoldan kazandık, trafik sorununu ortadan kaldırdık.
10-İnsanlar ikamet ettiği bölgeyle arasında duygusal bir bağ oluşturur. Yaklaşık 30 yıl aynı yerde yaşayan insanları, o bağdan koparmadık.