Dört Dörtlük Peşkeş

İstanbul’un dört bir yanı peşkeş manzarası. Birincisi elbette Galataport. İkincisi; Esenyurt’ta şirketlere kıyak. AOÇ ve Haydarpaşa da cabası...

Galataport olarak bilinen Karaköy Salıpazarı Limanı ihalesini Doğuş Holding’in kazanması… Tam bir sayfa kapanıyor derken hiç kapanmayacak bir defter açıldı. Çünkü Doğuş Holding, ihaleyi, daha masadaki çaylardan birer yudum bile içilmeden öyle bir fiyata aldı ki; dostlar başına! Tam 8 sene önce; neredeyse aynı projeyi 4.5 milyar dolara, Ofer ve Çeçen Holding tarafından oluşturulan Royal Caribbien ortaklığı kazanmıştı. İhalenin fiyatı düşük bulunmuştu. Çıkan anlaşmazlık üzerine AKP’li Erkan Mumcu partisinden istifa etmişti. En azından kendisi gerekçe olarak bunu öne sürmüştü.

7 KAT FİYAT FARKI VAR

Ve bugün… Doğuş Holding ihaleyi 2005 yılındakinin 7’de biri kadar bir fiyatla alıyor. Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu Galataport sürecini yakından takip edenlerden. Sürecin tamamına hakim. Açıklamaları, ihale süresinden inşaat alanına kadar bazı değişiklikleri göstererek ihaleyi aklamaya çalışan iddialara da yanıt niteliğinde.

Mesela inşaat alanın daralması konusu… Doğuş Holding’i üzecek bir durum yok. Çünkü inşaat izni yüzde 25 civarında azalsa da yüzde 75’lik oran Karaköy’ü yakıp yıkmak için yeter de artar. İlk ihale 49 yıllığına “yap-işlet-devret”; yeni ihale 30 yıl süreyle “işletme hakkı verilmesi” modeliyle yapıldı. Bu hem 7 katlık fiyat farkını açıklamaktan uzak hem de yıllık geliri en az 200 milyon dolar olan projede oldukça yetersiz bir itiraz.

İki ihale ve projeyi karşılaştıran Eyüp Muhcu da bu bilgileri doğruluyor: “Galataport ihalesinin iptal edilme sürecindeki plan, büyük oranda aynı, yani benzer şekilde yeniden yürürlüğe sokulmuş. Kötü bir kopyası olmuş. 2005 yılındaki ihale bedeli de Karaköy Limanının ürettiği değer dikkate alındığında yetersiz olarak değerlendirilmişti. Şimdi bu bedelden çok daha düşük bir bedel söz konusu. Komik bir durum bu. Şu anda Karaköy’ün ürettiği ekonomik değerlerle mukayese edilebilecek bir düzey değil, yanına bile yaklaşmıyor.”

Peki, göz göre göre nasıl böyle bir ihale gerçekleşiyor? Açılış bedeli 701 milyon dolar olan ihale, rakibin çekilmesiyle ve Doğuş Holding’in 1 milyon dolar artırmasıyla kapanıyor. Açıklanması oldukça ‘zor’ olan bu durum için Muhcu da “düşündürücü” diyor: “İhaleyi alan şirketin kamuoyunda yandaş medya olarak nitelendirilen ve son dönemlerde olağanüstü bir büyüme gösteren bir şirkete verilmiş olması kayda değerdir.”

SİLÜETE NE OLDU?

İhale bedelinin büyük bir vurguna işaret etmesinin dışında, Muhcu, projenin tarihi dokuya ve İstanbul’a vereceği zararlarla da ilgili. Hatırlayalım; Başbakan Erdoğan yakın zamanda İstanbul’un silüetinin bozulması karşısında kahrolduğunu söylemiş, “Benim bu yapılardan haberim olması mümkün değil” demişti. Bu projeyi Başbakan Erdoğan’ın cansiparane savunduğu biliniyor. Ancak işin garibi; Başbakandan ‘habersiz’, ‘gizli gizli’ bozulan İstanbul silüetine bir darbe de Galataport’la vuruluyor. Kıyı şeridinin tamamen değişmesi ve doldurulması söz konusu. Muhcu, konuyla ilgili “Öngörülen projeyle İstanbul’un en önemli kent parçalarından biri olan Karaköy kıyıları, dolgu ve yapı yapmak suretiyle tahrip edilecek. Kent dokusu ve silüet değerleri olumsuz şekilde etkilenecek. Ayrıca deprem açısından da dolgu bölgesi, yüklü bir risk oluşturmaktadır. Trafik vb. sorunlar da daha büyük hale gelecektir” diyor.

Muhcu, ayrıca, ihalenin Kamu İhale Kurumu tarafından yetersiz bulunup iptal edilmesi gerektiği fikrinde. “O da olmazsa, şehircilik, deprem ve tarihi değerler açısından kabul edilemeyecek bu proje yargı tarafından iptal edilmeli!”

BU NASIL AHENK?

NTV ve Star TV’nin de sahibi olan Doğuş Holding, AKP Hükümetleriyle yıldızı parlayan bir sermaye grubu. Holdingin şirketleri HES yatırımlarından Marmaray projesine kadar birçok devlet ihalesini kazanmasını da biliyor. Finans, otomotiv, inşaat, medya, turizm ve hizmetler, gayrimenkul, enerji ve yeme-içme olmak üzere sekiz sektörde faaliyet gösteren 180 şirketi bulunuyor. Garanti Bankası ve bilumum Garanti finans-sigortacılık hizmetleri, Doğuş İnşaat ilk akla gelen şirketler. Sahibi Ferit Şahenk Türkiye’nin en zenginleri listesinde Sabancı, Koç gibi önemli sermaye gruplarındaki patronları çoktan geride bıraktı.

GALATAPORT İÇİN KIYI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı 3621 Sayılı Kıyı Kanununda yapılan değişiklik ile kendisine verilen plan yapma yetkisi kullanarak, 101 bin 207 metrekare alan ve deniz kıyısına yapılacak 10 metre genişliğinde ek dolgu alan ile birlikte toplamda 112 bin 147 metrekarelik alan Salıpazarı Kruvaziyer Liman alanı olarak belirlendi. Yapılan bu değişiklik ile liman alanında, ticarethane ve turizm alanlarının yapılmasının önü açılmıştır.

Planlama alanı içerisinde 2 katlı, 27 bin 800 metrekare otopark yapılmasına, yapılan bu plan değişikliği ile izin verilmiş, ayrıca 4 nolu antrepo içerisinde bulunan İstanbul Modern Sanatlar Müzesi ve 5 nolu antrepo içerisinde bulunan Resim ve Heykel Müzesi binaları yapılacak inceleme ve analizler sonucu, deprem yönetmeliğine uygun olmadığı tespit edilir ise yeni yapılacak avan projeler kapsamında anıtlar kurulunun onayı ve izni alınarak, 4 ve 5 nolu antrepoların yıkılıp yeniden yapılmasına izin verilmiştir.

İNŞAAT HARBİ BAŞLIYOR!

2005 yılında yapılan ihaleden sonra Danıştay 6 Dairesi, 2006 yılında “Kültür ve Turizm Bakanlığının Özeleştirme kapsamına alınan limanlara ilişkin imar planı yapma yetkisinin bulunmadığını ve dolayısıyla yürütmenin durdurulması” kararını vermişti. Daha sonra Denizcilik İşletmelerinin ihaleyi yapmaya yetkisi olmadığına karar verilmiş ve ihale iptal edilmişti.

İptal edilse de Galataport Projesi ve özelleştirmesi ısrarı bitmek bilmedi. Bu kapsamda Karaköy Salıpazarı Limanı ile ilgili plan çalışmaları devam ederken Özeleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından Salıpazarı Kruvaziyer Liman alanı ile ilgili 1/5000’lik ve 1/1000’lik Nazım İmar Planları yapılarak 22 Ekim 2012 tarihinde onaylandı.

Kruvaziyer Liman Alanı içerisinde, A ve B bölgesi olarak belirlenen 52 bin 473 metrekare alan, 1.50 emsal ile 15.50 metre ve 18.50 metre yüksekliğinde, turizm tesisleri, ticarethane tesisleri, terminal ve teknik hizmet binaları inşa edilecektir.

Turizm tesis alanı içerisinde, otel, butik otel, konaklama ve dinlenme tesisleri yer almaktadır. Ticaret alanı içerisinde, alışveriş merkezleri, işletmeler, bankalar, yeme içme alanları ve diğer ticaret üniteleri yer alacaktır. Yer üstünde yapılacak yaklaşık 100 bin metrekare inşaat alanı ile birlikte, toplam yer altı ve yer üstünde 130 bin metrekare inşaat yapılacağı tahmin edilmektedir. (İstanbul/EVRENSEL)

BÜYÜK KIYAK

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinden Esenyurt’ta yatırım yapan inşaat firmalarına büyük kıyak çıktı. Kat sınırını aşan, hem deprem güvenliğini ihlal hem de usulsüz yapılaşma nedeniyle inşaatları durdurulan şirketlere belediyeden özel bir ‘düzeltme’ raporu çıktı.

“Esenyurt İlçesi TEM güneyine ilişkin 1/5000 ölçekli TEM Güneyi Nazım İmar Planı plan notu tadilatı hakkında İmar ve Bayındırlık Komisyonu Raporu” AKP grubunun “evet” oylarıyla kabul edildi. Böylece inşaatların durdurulmasına neden olan kat sınırlaması kaldırıldı. “Kentsel dönüşüm alanında kalan inşaatlardan daha önce ruhsatı bulunan yapıların kazanılmış hakkı korunacaktır” ibaresine yer verildi.

Raporda bütün bu düzenlemelerse maddi hataların düzeltilmesi olarak tanımlandı: “Esenyurt İlçesi, 1/5000 ölçekli TEM Güneyi Nazım İmar Planı plan notu değişikliği teklifi incelenmiş olup, 12 Nisan 2013 tarihinde İBB Meclis kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli Esenyurt Güneyi Nazım İmar Planı plan notlarındaki maddi hataların giderilmesine yönelik olduğundan komisyonumuzca uygun görülmüştür.” (İSTANBUL)

HAYDARPAŞA GARDIR

HAYDARPAŞA Dayanışma Platformu Üyeleri, Haydarpaşa Yıldızlar Altında Buluşması’nın 48’incisini düzenledi. Etkinlikte Haydarpaşa projesiyle, Haydarpaşa’nın tarihi ve kültürel değerlerinin yok edileceği, tamamen ticari bir sahaya dönüştürüleceği ifade edildi. Etkinlikte konuşan Tugay Kartal, Rosenberg’lerin idam gününe denk gelen 19 Haziranda Haydarpaşa Garı’nın da sermayeye peşkeş çekilerek tamamen kapatılıp idam edilmek istendiğini söyledi. (İSTANBUL)

AOÇ’YE ABD KUŞATMASI

ANKARA’nın akciğeri olarak tabir edilen Atatürk Orman Çiftliği ABD’li şirketlere satılıyor. İddia Mimarlar Odası Ankara Şubesine ait. Şube Başkanı Ali Hakkan yaptığı açıklamada, “Orman Çiftliği; ABD, AKP, Başbakanlık binaları kuşatması altında adım adım yok ediliyor” dedi.

AOÇ’nin Amerikalılara satıldığı duyumunu değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şubesi konuyla ilgili basın toplantısı düzenledi. AOÇ’nin TOKİ eliyle Amerikalılara satılmak istendiğini iddia eden Hakkan, AOÇ arazilerinin sit alanı olduğunu hatırlatırken, toprakların ABD’li şirketlere peşkeş çekilemeyeceğini söyledi. Arazinin bir bölümünün “eğitim” amaçlı Gazi Üniversitesine satıldığını, üniversitenin de sonradan bu alanı TOKİ’ye devrettiğini hatırlattı. Çukurambar’da bulunan arazilerde Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi tarafından plan değişikliği yapıldığını kaydeden Hakkan, bu plan değişikliği ile arazilerin yüksek yapılaşma koşulları ile konut, ticaret, kentsel servis alanı, resmi kurum, özel eğitim, sosyokültürel tesis alanı gibi kullanım alanlarına dönüştürüldüğünü söyledi. (Ankara/EVRENSEL)

Etiketler

Bir yanıt yazın