Dünya, Masumiyet Müzesi’ni Konuştu

Orhan Pamuk'un romanını 'gezip görme' şansı veren müzeyi, bir yılda 40 bin kişi gezdi. Bunlardan 10 bini öğrenciler oldu. Müze, dünya medyasında da geçen yıl en çok sözü edilen Türk müzesi oldu.

Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un “eşyaların sihrine inananlar tarafından” yapılmış Beyoğlu’ndaki Masumiyet Müzesi 27 Nisan’da 1 yaşına girdi. Müzeyi bir yıl boyunca yaklaşık 40 bin kişi gezdi. Müze, açıldığı yıl dünya medyasında en çok yer alan Türk müzesi özelliğini de kazandı. Hem kitapta anlatılan İstanbullu zengin çocuğu Kemal ile yoksul akrabası Füsun’un aşk hikâyesini görmek hem de kaybolan bir şehrin anısını yaşatmak ve “eşyalarla teselli olmak” için Masumiyet Müzesi’ne gelen ziyaretçiler, yaz döneminde başlayacak rehberli ses turları ile müzenin hikayesini Pamuk’un kendi sesinden dinleme fırsatı bulacak. 

Umberto Eco da gezdi

Masumiyet Müzesi’ni bir yılda 15 bini uluslararası ziyaretçi gezerken, ziyaretçilerin 10 bini öğrenci oldu. 6 bin 500 kişi ise romanının son bölümünde yer alan biletini damgalatıp müzeyi ücretsiz gezdi. Müzeyi gezen konuklar müze dükkanından da afiş ve kartpostalların yanısıra Füsun’un küpesini ve Kemal’in kırık kalbini aldı. Ziyaretçilerin en çok sordukları soru ise Füsun’un ya da Kemal’in fotoğraflarının neden olmadığı oldu. Uluslararası güncel sanat çevrelerinde de müzecilik anlayışına kattığı yeni yaklaşımın yanısıra Masumiyet Müzesi hem sanat profesyonellerinin hem de sanat kurumlarının ilgisini çekti. Müzenin en ünlü konukları MOMA’nın (New York) Direktörü Glenn Lowry, TATE’in (Londra) Sergiler Direktörü Dr. Achim Borchardt-Hume ve dünyaca ünlü yazar Umberto Eco oldu. Müzeyi Orhan Pamuk’un rehberliğinde gezen Eco, en çok 74. kutudaki ‘Doğu-Batı’ saati ile ilgilendi. Eco 47. kutuda Füsun’un küpesinin neden olmadığını sorarak da ne denli dikkatli bir okur olduğunu kanıtladı. 

Mimarisi de aday oldu

Bu arada Londra Tasarım Müzesi (Design Museum) tarafından her yıl düzenlenen ‘Dünyada Yılın En İyi Tasarımları’ ödülüne, mimarlık dalında aday olan müzedeki 14 No’lu “İstanbul’un Sokakları, Köprüleri, Yokuşları, Meydanları” adlı kutu, British Council desteği ile 7 Temmuz’a kadar Londra Tasarım Müzesi’nde sergileniyor. Masumiyet Müzesi’nin 26. bölümü olan “Aşk Acısının Anatomik Yerleşimi” ise İrlanda’da Model adlı güncel sanat mekanında 13 Nisan’da açılan bir sergiye esin kaynağı oldu. 

Bir dönem İstanbul’u da müzede

Pamuk’un 1974 ile 2000’lerin başı arasında geçen aşk romanı, biri zengin diğeri orta halli iki aile üzerinden geçmişe dönüşler ve hatıralarla birlikte 1950-2000 arası İstanbul hayatını anlatıyor. 1975’te bir bahar günü başlayıp günümüze kadar, İstanbullu zengin çocuğu Kemal ile uzak akrabası yoksul Füsun’un hikâyesinin anlatıldığı romanın müzesinde, kahramanların kullandığı, giydiği, biriktirdiği, hayal ettiği şeyler, kutu ve vitrinlerde sergileniyor. Müzeyi gezenler de, romanı okurken fark etmedikleri ya da ilgilerini çeken pek çok detayı burada görebiliyor. Sinema biletlerinden kibritlere ve likör şişelerine kadar yüzlerce parçadan oluşan koleksiyon, romanın seksen üç bölümünü temsil eden seksen üç kutuda yer alıyor. Çukurcuma’da 1897 yapımı bir binada yer alan Masumiyet Müzesi’ne gelen ziyaretçiler, eski İstanbul’a pek çok ayrıntıyla da tanışma şansı buluyor. 

Etiketler

Bir yanıt yazın