Alain de Botton tarafından 2006'da kurulan Living Architecture firması, müşterilerine tanınan mimarların tasarladığı modern mimarlık örneklerinde tatil yapma olanağı sunuyor.
“Holidays in Modern Architecture – Modern Mimarlıkta Tatil” sloganı iler yola çıkan projenin amaçlarından biri de modern mimarlığa dikkat çekmek, kendine has diline dair insanları bilgilendirmek ve tartışma ortamını hareketlendirmek.
Şirket için ev tasarlayan ofisler: John Pawson, MVRDV, Peter Zumthor, FAT Architects, Hopkins Architects, Jarmund/ Vigsnaes Architects, David Kohn Architects, Mole Architects ve Nord Architects’ten oluşuyor.
Firmanın kiraladığı evlerden bazıları:
MVRDV tarafından tasarlanan Balancing Barn, tatil veya uzun hafta sonları için tercih edilen bir ev. Manzarayı ve gökyüzünü yansıtan ev, bir zamanlar eski çiftlik binaların bulunduğu alanda yer alıyor.
Geniş bahçe ve terasları ile dikkat çeken tasarımın yakınlarında geleneksel bar ve restoranlar bulunuyor. 6 dönümlük bahçenin içinde yer alan konut 4 yatak odasına sahip.
Kullanıcılarına İskoç deneyimi sunan, NORD tarafından tasarlanmış ev, İngiltere’nin sıra dışı manzaralarından biri olan Dungeness’in Shingle Plajı’nda yer alıyor.
Dört yatak odalı ve üç banyolu evin yakınlarında, İskoç deneyimini arttıran taze yakalanmış yerel balık ve kabuklu deniz ürünlerinin sunulduğu restoranlar mevcut.
Shingle House, Dungeness coğrafyasına, değişen çevresel koşullara cevap veriyor. Dungeness manzarasına bakan konutta açık havada, içeride veya avluda vakit geçirme mümkündür. Deniz manzaralı iki banyosu olan ev, yola uzak bir konumda ve olağanüstü bir ortamda deniz hayatını deneyimlemek isteyenler için uygun bir seçim olarak sunuluyor.
Jarmund/Vigsnaes Architects tarafından tasarlanan Dune House, Suffolk’daki pitoresk Thorpeness köyüne yakın, tepelerin arasında, denizin kenarında yer alıyor. Denize 0 ulaşıma imkan sağlayan konut, denizin izlenebildiği ve tam olarak deneyimlenebildiği alanlar sağlıyor.
Geniş açık plan içindeki mutfak, yemek ve oturma odaları ile özgürlük, üst noktalarda yaşanırken; gerekli sohbet etme, dinlenme, okuma alanlarını da sunuyor. Mutfağın arkasındaki küçük gizli oda da, dinlenmek için kullanılıyor. Yarı kapalı terasa erişimin sağlandığı merdivenler, birinci kattaki kütüphane alanına açılıyor. Burada dört adet banyolu yatak odası yer alır.
Sir Michael ve Lady Patty Hopkins tarafından tasarlanan Long House, Cockthorpe’de, Norfolk manzarasının düzlüklerinde, bir zamanlar ortaçağ malikanesinin bulunduğu topraklarda, Kuzey Denizi kıyısındaki tuz bataklıkları ve derelerin manzarasına sahip bir konumda yer alıyor.
Geleneksel taş duvarla kaplı olan cephelere sahip ev, açık ahşap kiriş çatılı, galerili ve ahşap ile kaplı merkez bir salona sahip. Geniş gruplar için yapılan tasarımda beş yatak odası bulunuyor.
Yerel malzeme tekniğini modern tasarım ile birleştiren evin doğu ve batısında yer alan iki adet yarı kapalı avlu ile kahvaltı yapma, güneşin batışını izleme alanları sağlanır. Zeminde, yatak odası, banyo ve çalışma masasını barındıran ayrı bir ek bina bulunur.
FAT Architects ve Grayson Perry tarafından tasarlanan konut, kendi başına bir sanat eseri. Modern mimarlık çizgisinden uzaklaştığını söyleyebileceğimiz yapı Essex’in karakterini keşfederek ve tarihinden izler sunuyor. Yapı Perry’nin bir dizi eseri için de ortam oluşturuyor. Stour nehrine bakan evde Perry tarafından yaratılan özgün sanat eserleri yer alıyor. Londra’dan tren ile bir saat yolculuktan sonra ulaşılabilen ev, iki yatak odası ve iki banyoyu içerir.
Tarihi bir şapel olan tasarımda ilk katta yatak odaları ve nehir manzaralı iç balkonlar var.
Life House, John Pawson tarafından sakinliğin ön plana çıkarıldığı akıllı bir ev tipi. Llanbister Kasabası yakınlarında yer alan bu otel, huzurun ve restorasyonun önemsendiği, sade bir güzelliğin örneğini sunuyor.
Pawson mimarisinin minimal etiğini sergileyen ev, üç yatak odalı ve Danimarka’dan el yapımı tuğlalar ile inşa edilmiş. Tuğla, ahşap, terrazzo paleti gibi oldukça sınırlı malzemelerin kullanılarak tasarlanan ev, iç mekana samimiyet getirmeyi amaçlıyor.
Japon tasarımından ve Benedictine keşişlerinin mimarisinden derinden etkilenen John’un çalışması, mekan, orantı, ışık ve malzemenin sorunlarına çözüm yolları arıyor.
Güney Devon’da, ormanlık nehir vadileri, yamaç tarlaları ve eski taş evli manzaraların yer aldığı manzarada bulunan, Peter Zumthor tarafından tasarlanan Secular Retreat evinde on kişiye kadar konaklamanın sağlandığı beş adet yatak odası mevcut.
Tepe peyzajının etrafında, beton duvarları ile desteklenen ev, zamansız bir dini mimariye ve ölçek karakteristiğine sahip olup tam boy camdan ışık alan merkezi yaşam alanlarını barındırıyor.
Ev; yürüyüş, sörf, balık, golf, el sanatları, tiyatrolar, konserler gibi pek çok aktivitenin yer aldığı, ünlü İngiliz tatil bölgelerinden birinde yer alıyor.
2010 yılında yapılan Living Architecture ve Artangel işbirliği ile turizme açılan yapı, Thames Nehri’ne bakan manzarası ile eşsiz bir Londra deneyimi sunuyor.
Uluslararası bir mimari yarışmanın beraberinde gerçekleşen tasarım, kısmen otel odası olan bir alan yaratma gereksinimi ile doğdu. Kazanan tasarım, 500 adet eser arasından seçildi.
Yapı en fazla iki kişinin eşsiz bir gece geçirebilmesi için tasarlanmış.