Dünyanın En Güzel Mağazaları

Prix Versailles, Dünyanın en güzel mağazaları listesini açıkladı. Bu mağazalar, 2 Aralık 2024'te UNESCO'da düzenlenecek törende 3 ana ödül için değerlendirilecek.

Prix Versailles, 2024 yılının The World’s Most Beautiful Emporiums listesini açıkladı. Yaratıcılığa, yerel mirasın yansıtılmasına ve ekolojik verimliliğe aynı anda hizmet eden ve çevrelerinde olağanüstü izler bırakan yeni açılmış veya yeniden açılmış ”yedi mağaza”nın listesi aşağıda yer alıyor.

“Dünyanın en güzel mağazalarından oluşan bu koleksiyon, yerel sakinlerin isteklerine, ihtiyaçlarına, refahına ve çevresine gerçekten açık olan kurumları listeliyor. Bir yeri ziyaret etmekten alınan zevk, hisler, duygular, sıradanlıktan kaçış ve kişilerarası bağlantılar sağlayan anlar yaratır. Bu son derece kültürel faydalar aynı zamanda paylaşılan deneyime de katkıda bulunur.”

Haziran ve Temmuz aylarında açıklanan Müzeler, Oteller ve Restoranlar kategorilerinin ardından, “Havaalanları, Kampüsler, Yolcu İstasyonları ve Spor Yapı”larından oluşan seçim listesi 30 Eylül’de duyurulacak.

1. Dior

Cenevre, İsviçre

Dior Maison’un yeni ve etkileyici binası, şehrin merkezinde, İsviçre Alpleri ve Cenevre Gölü’ne yakın bir konumda yer alıyor. Christian de Portzamparc mağazanın, şiirsel ve yenilikçi formunu couture dünyasından esinlenerek oluşturmuş. Bina, zarif kıvrımlarıyla güneş ışığını cephesine sıcak bir şekilde yansıtırken, gece ise yapıya ışıltılı bir cazibe kazandırıyor.

Yedi katlı bu yapı, geniş ve ferah alanlarla daha samimi mekanları bir araya getiriyor. Dior Architecture tarafından tasarlanan iç mekan, farklı sanatçıların eserleriyle desteklenen ultra-modern bir estetik sunuyor.

2. SKP

Chengdu, Çin

Chengdu’da 370.000 m²’den fazla bir alan üzerine yayılan ve yapıların yerden sadece 1,5 metre yükseldiği çevre dostu bir alışveriş merkezi inşa edilmiş. Bu proje, Londra merkezli Sybarite ve ECADI işbirliğiyle hayata geçirilmiş. Kentin dikey peyzajına karşı, yatay bir vaha oluşturan bu yapı, SKP ve çeşitli mağazalarıyla üç yeraltı katında 280.000 m²’lik bir alanı kaplıyor.

Alışveriş merkezi, yaklaşık 300 bitki türüne ev sahipliği yaparak, adeta bir Central Park manzarası sunuyor. SKP Chengdu, özgün tasarımının ötesinde, doğa ve ticaretin başarılı bir şekilde buluştuğu ve kentleşmenin ekoloji ve biyoçeşitliliği koruyup geliştirdiği bir proje.

3. Nouvelles Galeries

Annecy, Fransa

1970’lerde, orijinal binanın dairesel düzeni Annecy’nin homojen çevresine dikkat çekmeyi amaçlıyordu. Sonraki projede, mekanın çağdaş hale getirilerek Annecy’nin ayrılmaz bir parçası olması hedeflendi. Galeries Lafayette ve yaklaşık 40 yeni mağaza için tasarlanan alan, doğal ışığın ve bitki örtüsünün içeri girmesine olanak tanıyacak şekilde dönüştürüldü.

Mevcut yapının etrafına eklenen beş uydu yapı, çevredeki yollarla uyum sağlarken yuvarlak cumbalar ile erişilebilir çatı terasları sayesinde dış dünyaya açıklığı artırıyor. Bu düzenleme, mekanda birlik ve ferahlık hissi yaratıyor.

Manuelle Gautrand’ın bu projeye atfettiği başyapıt unvanı, modern bir yanıt olarak görülüyor. Malzemelerin estetiği ve insanların çekiciliğini birleştiren bu vizyon, cephelerin hareketli ışıltılarıyla “daha hızlı, daha yüksek ve daha güçlü” bir gelecek hayal etmeye teşvik ediyor.

4. Sabyasachi

Mumbai, Hindistan

Sabyasachi, 25 yıl önce kurulan ve genç, dinamik yapısıyla Hint geleneğinin zengin mirasını temsil eden bir marka olarak. Markanın en büyük amiral mağazası, Horniman Circle yakınlarında, 20. yüzyılın başlarında inşa edilmiş görkemli bir neoklasik yapının titizlikle restore edilmiş içinde yer alıyor. Bu tarihi yapı, modern bir metropolün kaosunun ortasında, karmaşık ve özgün bir modernite anlayışıyla çağdaş, sade çizgilere olan arzular arasında hoş bir denge kuruyor.

Mekan, labirenti andıran yapısıyla sürükleyici bir deneyim sunuyor. Alışveriş yapanlar, sonsuz ürünler arasında gezinirken, mücevherlerden yansıyan ışık ve her odaya dağılmış antika mobilyalar ve sanat eserleriyle karşılaşıyor. Ayrıca, Hindistan’ın çay seremonisine övgü niteliğindeki gizli bir alan da duyulara hitap eden bu atmosferi tamamlıyor. Sabyasachi’nin iç mimarisi, mekanın sadece alışveriş değil, bir deneyim sunduğu düşüncesini destekliyor ve lüksün yavaş, otantik bir biçimde sunulduğu bir ortam yaratıyor.

5. Bookshops at the Colosseum

Roma, İtalya

Günümüz Roma’sının modern bir temsili olarak tasarlanan Mondadori Electa kitapçıları, Kolezyum (Colosseum)’un içinde yer alıyor ve dünyaca ünlü anıtsal arkeolojik parkın kapsamlı yenileme projesinin bir parçası olarak öne çıkıyor. Migliore+Servetto Architects ve Studio Leonardo Sonnoli tarafından grafik sanatlar açısından tasarlanan bu proje, alanın “amfitiyatro” karakterini modern ve özgün bir Wunderkammer ile yeniden yaratıyor.

Proje, dikkatlice seçilmiş renk paleti, çerçeveleme çeşitliliği ve ürünlerin kendileri ile zengin ve etkileyici bir hikaye anlatımı sunuyor.

6. Boucheron Ginza

Tokyo, Japonya

Boucheron’un Paris’teki büyük butiğinden sonra açılan ikinci büyük mağazası olan Boucheron Ginza, Lecoadic-Scotto Architecture tarafından tasarlanan orijinal konsepti referans alarak, 26 Place Vendôme’daki “kış bahçesi” temasını yeniden yorumluyor. Tokyo’nun Ginza bölgesinde yer alan bu yeni mekan, Paris’in çekiciliğine hitap ediyor. Dış cephe, gündüzleri şeffaf olan ve geceleyin mevsimlere göre değişen dijital bir ormana dönüşen büyük bir cam duvardan oluşuyor.

Bina, doğaya yapılan övgü ve minimalist iç tasarımındaki sayısız oyukları ile dikkat çekici bir sürpriz sunuyor. Dikey bir bahçe olarak tasarlanan merdivenin etrafında, dört kat farklı deneyimler sunarken her zaman Fransız ve Japon kültürlerinin zarif ve egzotik bir füzyonunu sergiliyor.

Ziyaretçiler, önceden var olan konfigürasyonları geçtikten sonra, Maison’un en yenilikçi kreasyonlarını ve malzemelerini keşfedebiliyor. Alışveriş yapanlar, Ginza’nın yoğunluğundan uzak, yemyeşil bir deneyim sunan bir yolculuğa çıkarılıyor.

7. Parqal

Parañaque, Filipinler

“Park” ve “sokak”  kelimelerinden esinlenen Parqal, Parañaque şehrinin merkezi iş bölgesi olan Aseana City’de hayata geçirilmiş. 400 metreden uzun cam bir çatıyla korunan ana caddesi, doğal ışığın içeri girmesine olanak tanırken, bu özelliği şehrin bir parçası olarak kentsel planlamanın başarısını gözler önüne seriyor.

Parqal, geleneksel çevresel süslemelerden uzak bir tasarıma sahip olup, Filipin geleneklerinin yanı sıra Çin ve İspanyol etkilerini de barındırıyor. Bu karmaşık mimari ortam, insanları yürüyüş yapmaya, bisiklete binmeye veya toplu taşıma araçlarını kullanmaya teşvik ederek kentsel eğilimleri destekliyor.

“15 dakikalık şehir” konsepti doğrultusunda, temel tesis ve olanaklara yürüyerek en fazla 15 dakikada erişilebilmesi hedeflenmiş. Spor ve kültürün önemli olduğu bir bağlamda, bu konsepti mükemmel bir şekilde uygulayan Parqal, Filipinler’de sürdürülebilir kentsel gelişim için bir rol model oluşturuyor.

2024’ün En Güzel Müzeleri Açıklandı

Etiketler

Bir yanıt yazın