Eric Owen Moss, Los Angeles'ta, adını dış cepheyi kaplayan yapısal destek sisteminden alan (W)rapper ofis kulesini tasarladı.
Eric Owen Moss, onlarca yılın ardından, kısa bir süre önce Los Angeles’taki 72 metre uzunluğundaki yapıyı tamamladı.
Kabaca T şeklinde bir plana sahip olan kulenin bir ucunda kullanılabilir zemin alanının çoğunu barındıran kavisli dikdörtgen bir ana hacim ve ana sirkülasyon ile ek odaları barındıran dışa dönük bir çekirdek bulunuyor.
Dış cephesi, iç levhalardaki I kirişlerinden cephe boyunca ve zemin seviyesinin altındaki izolatörlere kadar uzanan cam ve çelik destek yapılarının bir karışımı.
Sargılar gri renkli yanmaz çimentolu sıva ile kaplanmış. Aynı malzemelerden yapılmış bir dış merdiven, yapının bir tarafında zikzaklar çizerek yapısal sargılara uyum sağlıyor.
Strüktürel çelik ve harici çekirdek, kat planlarının kolonsuz olmasını sağlıyor ve Moss’a göre “geleneksel sismik kriterlerin beş katı miktarda” depreme dayanıklılık derecesi veriyor.
Moss, “Muhtemelen çevredeki en güvenli bina ve yaşam döngüsü, bizim terimlerimizle, sonsuz. Eğer Çarşamba günü bir deprem olursa ve siz ve ben orada çalışıyorsak, Perşembe günü işinize geri dönebilirsiniz” diyor ve devam ediyor: “Yani bu yeniden yapılması veya yeniden inşa edilmesi gereken bir bina değil.”
Yapıda çelik gibi karbon yoğun malzemelerin kullanılmasına rağmen Moss, bu uzun ömürlülüğün uzun vadede binanın karbon ayak izine katkıda bulunacağına inanıyor.
Binanın, bölgedeki diğer gelişmelerle uyumlu olarak yaratıcı bir merkez olması amaçlanıyor. Moss, kulenin planlanan uzun ömürlülüğünün sadece yapısal yönlerinden değil, aynı zamanda plandaki heterojenliğinden de kaynaklandığını söylüyor.
Bu heterojenlik, heykelsi cephenin yanı sıra kattan kata bir dizi farklı yükseklik konfigürasyonunu da içeriyor.
Ayrıca, iç mekanda kolonların bulunmamasıyla elde edilen açık kat planları, iç tasarımda esnekliği sağlamak için tasarlanmış.
Moss, (W)rapper gibi kavramsal mimarinin “profesyonel, girişimci açık fikirliliği teşvik edebileceğine” inanıyor. Bu, “homojenleştirilmiş” şehirlerin aksine, az katlı yapıların yoğun olduğu bölgelerdeki “incelikli” binaların yaratıcı ve hayal gücü gerektiren işler için daha cazip olduğu gözleminden kaynaklanıyor.
Bina aynı zamanda bitişikteki metro hattına da bağlanıyor. Bina sakinleri, izolatörlerin de görülebildiği alt kattaki otoparktan geçerek doğrudan metro istasyonu çıkışından binaya girebiliyor.
Bina, 1990’ların başından bu yana Moss’un ofisinin geliştiriciler Frederick ve Laurie Samitaur Smith ile birlikte yarattığı çeşitli heykelsi binaların bulunduğu, sanayi sonrası bir mahalle olan Culver City’deki Hayden Tract’ın karşısındaki bir su kemerinin üzerinde yer alıyor.
1 Yorum
“Yapısal destek sistemi” nedir? Taşıyıcı sistem mi?