Ekonomik kriz tüm dünyada mimarları yaralıyor. Bu yazı dizisiyle tasarım dünyasındaki global durumu duyurmayı amaçlıyoruz. İlk olarak Japonya'nın durumla nasıl başa çıktığına bakalım.
Mimarlar, Birleşik Devletler’in yüksek faiz krizinin etkilerini ve ekonomik durgunluğun soğuğunu hissediyorlar. Gayrisafi milli hasıladaki tahmini %2,2’lik düşüş, konut inşaatındaki azalma, bankaların kredi verme konusundaki gönülsüzlükleri nedeniyle bütün büyük ya da küçük tasarım firmaları fırtınanın dışında kalmayı tercih ediyor. Dış kaynağa bağımlılık nedeniyle, Aralık ayı sonuçlarına bakıldığında geçen yıla göre %5,8 düşüş yaşanan spekülatif konut sektörü ağır hasar gördü. Bunun sonucu olarak, yükleniciler iflasa sürüklenirken, projeler de ölüyor.
Fakat diğer sektörler yavaşlama yaşasalar da henüz tamamen durma noktasına gelmediler. Tokyo firması PAE Tasarım ve Tesis Yönetimi yöneticisi Michel Weenick, “Ara vermek, tasarıma başka bir yönden bakabilmek ve hatta iyileştirebilmek açısından bazen iyidir,” diyor. 6 aylık duraklamanın ardından PAE, iş makinaları ve inşaat malzemeleri için bir müzayede düzenlenmesi konusunda çalışmaya koyuldu.
Dış kaynaklara daha az bağımlı olan ve geniş bir alanda proje sözleşmeleri olan büyük yüklenici şirketler, sadece konut sektörüne odaklananlardan daha iyi durumda. Sınırın ötesinde de işin anahtarı konum. Tokyo’nun Marunouchi Bölgesi’nde yeniden gelişim projesi sürdüren Mitsubishi Estate gibi, kentin merkezindeki büyük şirketler durumlarını koruyorlar.
Yüksek talep gören bu konumun dışında ise arsa değerleri ve kiralar düştükçe kara bulutlar toplanıyor. Nikkei Gayrimenkul Pazarı Raporu’na göre, bu yıl için 92 proje hazırlanmasına rağmen, Tokyo’nun merkezindeki orta ölçekli 52 ofis binasının 2009’da tamamlanması ve 2008’de inşa edilen 44’ünün geliştirilmesi öngörülüyor.
Civardaki şehirlerde kredi ve yeni inşaatlar da askıya alındı. Weenick “Aslında, Tokyo’nun dışında her türlü kredi durduruldu,” diyor. Satışların düşmesiyle azalan vergi gelirleri, Jun Mitsui & Associates Inc. ve Pelli Clarke Pelli Architects tarafından ortak tasarlanan halk kütüphanesinde olduğu gibi, devam eden projelerin bütçelerinde kesintiye neden oldu. Bu nedenle Toyota’nın merkezi Nagoya’daki mimarlar iki kat talihsizlik yaşıyorlar. 1990’larda Japonya’nın ekonomik balonu patladıktan sonra özellikle iç kesimlerde kamusal projelerin devam etmesinin tam tersine, bugünlerde kamusal işlere güvenen mimar sayısı çok az.
Bu iki durgunluk arasındaki bir başka fark da uluslararası işlerdeki azalma. Yakın zamana kadar fırsatlarla dolu olan Orta Doğu’ya ya da Çin’e bakmak yerine Japon mimarlar kendi memleketlerinde iş aramayı tercih ettiler. İç kesimlere uzanıp, bir yıl önce bitirmiş olmaları gereken, renovasyon, kentsel dönüşüm ve fizibilite çalışmaları yapmaya yöneldiler. Bu da birçok firmanın ayakta kalmasını imkansız hale getirdi. Jun Mitsui, “Yeteneklerimizi ve müşteri kitlemizi genişletmek için bu büyük bir fırsat,” diyor. Fakat bunu söylerken personel sayısından bahsetmiyor. Bir zamanlar yaşam boyu iş garantisi sunan Japonya’da işten çıkarmalar hala nadiren görülüyor.
Son beş yılda, Hindistan’ın hasret kaldığı cam kaplı IT parkları ve mermer kaplı güvenlikli siteler doymak bilmez bir şekilde ortaya çıkarıldı, mimarlar Hindistanlı yatırımcıların hayal ettiği devasa projeler tasarladılar. Sonra para kayboldu. Ekonomik krizin çığ gibi büyümesiyle, ülke bankaları da daha temkinli davranmaya başladılar.
140 çalışanının çeyreğini işten çıkarmak zorunda kalan, birçok büyük projenin sahibi Design Plus firmasının sahibi Mohit Gujral, “Kriz öncelikle büyük projeleri vurdu,” diyor. Design Plus, Yeni Delhi’nin en gösterişli mega alışveriş merkezlerinden bazıları ve Singapurlu firma Kerry Hill Mimarlık ile kentteki ilk Amanresort Otel projesi üzerinde çalışıyordu. Ekonomi yavaşlarken, Gujral: “Projelere ve ölçeklerine bakarsanız bunu daha önce düşünemezdiniz,” diyor.
Teknoloji bölgesi Gurgaon’daki 60.000 m2’lik bir alana kurulacak olan ve krizden etkilenen The Survam Bilgi Parkı projesi, “yeni Hindistan” projelerine bir örnek. Kazısı aylar önce başlayan 115 milyon Dolar’lık proje şu anda durmuş vaziyette. 15 ay önce yerel bir ortakla beraber Hindistan’a ofis açan Kanadalı B+H Architects’in Hindistan’daki yöneticisi Anil Rawat “Projeyi tekrar gözden geçirecekler,” diyor.
Direkt kullanıcılarla çalışan küçük firmalar krizden daha az etkilenmiş. İş yükünün yarısının özel sermaye tarafından finanse edildiği konut projelerine bel bağlayan Rahoul Singh Design Associates’in sahibi Rahoul Singh “Hala aynı metrekareler isteniyor, ama daha az bütçeyle” diyor.
Bazı büyük projeler farklı müşterilerle devam ediyor. B+H’den Rawat, firmanın Haridwar’ın kuzeyinde orjinali 88 m2 olan apartmanlar ve bunun 3 ya da 4 katı büyüklüğündeki villalardan oluşan kasabalar tasarladıklarını söyledi. Ama şimdi orada yatırımcıların yeni parolası “sürdürülebilir konut” adı altında muhtemelen daha az villa ve çoğu küçük ve ucuz apartman dairelerinden oluşan projelerin yer alması hedefleniyor.
Hindistan kentlerinde çoğu düşük gelirli aileler için olmak üzere yaklaşık 25 milyon konut eksiği var. Ama geçen yıla kadar büyük kentlerde Hindistan’ın kişi başı ortalama yıllık gelirinin 75 katı olan 60.000 Dolar’dan fazla fiyatlı konut projeleri tanıtıldı. Yeni projelerin spekülatif yatırımlardan çok, gerçekçi taleplerle ortaya çıkabileceğini söyleyen orta ölçekli mimarlık ofisi Morphogenesis’den Manit Rastogi: “Bu projeler böyle oldukları için son kullanıcılar için asla yeterli olmadı ve asla talep görmedi,” diyor.
Rastogi, üçüncü projesinin de iptal edildiğini gördü, kaybettiği projelerinin hala yokluk içinde olan alanlarının orta ve alt gelir grubu için konutlar, okullar ve sağlık birimleri ile iyileştirileceği konusunda iyimser. Firma, Delhi varoşlarında 230.000 m2’lik alanda bir üniversite tasarlıyor. “Bunlar teslim edilecek gerçek projeler” diyor ve ekliyor: “Hindistan gelişen bir ülke. Hala konut eksiğimiz var. Hala gerçek ofis alanı eksiğimiz var. Kısacası her şeyimiz eksik.”
“Brazil Builds”, 1944 yılındaki Brezilya Modern Mimarlığı üzerine olan serginin başlığıydı. Sergi, dünya tarihindeki bu tehlikeli dönem için umut verici bir tasarım panoraması sunuyordu. Bugün dünya başka bir dönemle yüzyüze, önceki dönem ile bir tek ekonomik kriz benzer. Brezilya’da mimarlar ne optimistik ne de kasvetli istikrarlı bir perpektif sağlamaya çalışıyorlar.
Ekonomi İstihbarat Birimi’ne göre 2008 yılında Brezilya %5,3 büyürken, gayrisafi milli hasılası %2,7 oranında azaldı. ABD’den bakıldığı zaman bu sayı oldukça iyi görünüyor. Brezilya’daki ekonominin stabil olmaması ve sonrasında yaşananlar tuhaf değil. Pek çok kişi krizle baş etme ve devam etme konusunda başarılı. Yerel mimarlar projelerde bazı olumsuzluklar bildiriyorlar fakat felç geçirme durumu yok. “Bazı ayarlamalar yapmamıza rağmen ekip çalışmamızı korumaya çalıştık,” diyor 100’ün üzerinde mimarın çalıştığı São Paulo’lu Aflalo & Gasperini firmasının ortağı Aflalo Filho. Geçmişteki ekonomik fırtınalar sebebiyle Brezilyalı firmalar esnek olmayı öğrendiler, büyüdüler ve küçüldüler.
São Paulo’lu bir başka önemli ofis K&V Architects’in ortağı Jorge Konigsberger, “Yeni projelerdeki engelleme 2009’un ikinci yarısında projelere ulaşacak,” tespitinde bulunuyor. K&V ve Aflalo & Gasperini Dubai’de iş birliği yapıyorlar ve Brezilya’daki uluslararası yatırımcılar ile çalışıyorlar.
Ticari projelere daha az bulaşan ufak ve orta ölçekli firmaların işleri daha iyi. UNA Arquitetos’un ortağı Fernanda Barbara kurumsal işler sürdürüyor. São Paulo’daki Bandeirantes Metro İstasyonu projesinin inşaatı çok yakında başlayacak.
Nucleo de Arquitetura’nın ortağı Luciano Margotto ekonomide duraklama ile ilgili “Coşku ortamı çok iyi olmadığı gibi kriz de çok sert değil,” diyor. Hastane, okul, enstitü binaları ve ev gibi pek çok bina tipi üzerine projelerini sürdürürken, Alvaro Puntoni of Grupo SP Architects ile birlikte Brazilia of SEBRAE’nin yeni genel müdürlük binası için açılan yarışmayı kazandı. İnşaat bu sene içerisinde başlayacak.
Biselli & Katchborian Architects’in ortağı Mario Biselli, optimistik görüşler belirtiyor. Firmasının ticari gayrimenkul projeleri ertelendi fakat bazı müşterileri henüz ekonomik duraklamadan etkinlenmemiş. Santa Catarina eyaletinde Florianópolis Uluslararası Havalimanı Yarışması’nı kazandılar ve birkaç ay içinde inşaatı başlayacak. Ayrıca, São Paulo metropoliten alanı içindeki Guarulhos Pimentas Spor ve Kültür Merkezi’nin inşaatının yakında başlamasını bekliyor.
São Paulo’nun hemen dışında mimarlar kendi işlerine bakıyorlar. Belo Horizonte’deki Penna Architects’in yöneticisi Gustavo Penna, ofislerinde 25 kişinin çalıştığını, sadece bir projelerinin devam etmediğini söylüyor.