EMBARQ Türkiye - Sürdürülebilir Ulaşım Derneği, Danimarkalı Gehl Architects ile yaptığı çalışmada Tarihi Yarımada’da sürdürülebilir ulaşımı mümkün kılacak ve kentsel yaşamın kalitesini yükseltecek potansiyelleri ortaya çıkardı.
Yaşanılabilir bir kent hedefi ile yola çıkan EMBARQ Türkiye – Sürdürülebilir Ulaşım Derneği’nin İstanbul’un Ortak Yaşam Alanları ve Toplumsal Yaşamı – Herkes İçin Erişilebilir Bir Kent Raporu, tüm bölgenin analizi ve ulaşımına getirilen sürdürülebilir çözüm önerilerinden oluşuyor.
İstanbul Sürdürülebilir ulaşım çözümleriyle daha yaşanabilir kentler oluşturmak için çalışan EMBARQ Türkiye – Sürdürülebilir Ulaşım Derneği, Gehl Architects ile birlikte İstanbul’un Tarihi Yarımadası için önemli bir rapor hazırladı. “İstanbul’un Ortak Yaşam Alanları ve Toplumsal Yaşamı – Herkes İçin Erişilebilir Bir Kent” başlıklı raporun ilk bölümünde, bölgenin Gehl ekibi tarafından yapılan ayrıntılı analizi yer alırken, ikinci bölümde sürdürülebilir ulaşım ve kent yaşamının zenginleştirilmesine yönelik çözüm önerileri ve uygulama stratejileri bulunuyor.
Raporda Tarihi Yarımada’da kentsel yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve halkın kentten daha fazla keyif alması için ciddi potansiyeller bulunduğu ve bunlardan yararlanılması gerektiği ifade ediliyor. Raporda Avrupa ve dünyanın önde gelen kentlerinde uygulanan çözümlerden örnekler veriliyor.
EMBARQ Türkiye – Sürdürülebilir Ulaşım Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Canan Ediboğlu, raporun mevcut durumu değiştirebilecek basit ama etkili ve uygulanabilir önerileri barındırdığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Tarihi Yarımada İstanbul’un pek çok avantajı ve potansiyelleri bulunan bir bölgesidir. Ne yazık ki bu bölge yoğun araç trafiğinin altında eziliyor. Kentsel yaşam kalitesi düşüyor ve özellikle yayaların hayatı zorlaşıyor. Bölgenin en büyük şansı, hem Büyükşehir hem de Fatih Belediyesi olarak bu sorunları gören ve çözüm geliştiren yerel yönetimlere sahip olmasıdır. Şimdi bu konuda uzman olan Gehl Architects ile birlikte, denenmiş ve kanıtlanmış metodolojiler kullanarak bir rapor hazırladık. Bu çalışma İstanbul’un geleceği için bütün paydaşlarla bir ortak akıl ve uyum yaratmak yolunda önemli bir adım oluşturuyor.”
Tarihi Yarımada Raporu’nun İstanbul’da yürütülecek sürdürülebilir ulaşım projeleri için değerli bir altyapı sunduğunu belirten EMBARQ Türkiye – Sürdürülebilir Ulaşım Derneği Direktörü Arzu Tekir ise şöyle konuştu:
“Doğal güzellikleri, konumu ve sahip olduğu tarihi ve kültürel değerleriyle benzersiz bir şehir olan İstanbul’umuzu yaşanabilirlik açısından da hak ettiği değere kavuşturmayı hem gurur hem de mutluluk vesilesi sayıyoruz. Gehl Architects ile beraber gerçekleştirdiğimiz bu çalışma, İstanbul’da hayata geçirmeyi hedeflediğimiz geleceğe dönük tüm projelere çok önemli ve değerli bir altyapı oluşturuyor. Kentiçi ulaşım sorunlarının çevreye zarar vermeden çözülmesi için çabalayan bizlere ve diğer tüm paydaşlarımızın çalışmalarına ışık tutacak bilgiler ve öneriler sunuyor. Önümüzdeki dönemde, araştırmadan çıkan sonuçları sürdürülebilir ulaşım projelerine ve uygulamalarına dönüştürecek çalışmalar bizi bekliyor.”
Raporda “yaya odaklılık”, “özgünlük ve eğlenilebilirlik” ile “çeşitlilik ve davet edebilirlik” eksenleri üzerinden bir kent tasarlama vizyonuna ulaşmak için gerekli çözümler ve stratejiler ortaya konuluyor.
Tarihi Yarımada’da yayaların ikinci plana atıldığı ve araç trafiğine odaklı bir ulaşımın geliştirildiği tespitinden hareket eden raporda, tarihi anıtları görünür kılma, tarihi hanlardan yararlanma, toplu taşımayı, yürümeyi ve bisiklet kullanımını teşvik etme, yeşil alanlar yaratma ve açık alanlardan daha fazla yararlanma gibi ana başlıklarda çeşitli öneriler getiriliyor.
Rekreasyon alanlarının çoğaltılmasını, insanların kentte katılabileceği ve keyif alacağı aktivitelerin yaygınlaştırılmasını öneren çalışmada, bu kapsamda ortak alan kullanımının teşvik edilmesi ve fonksiyonlarının artırılmasının gerekli olduğu vurgulanıyor. Raporda ayrıca akşamları da yarımadanın birçok bölgesinde güvenli bir yaşamın ve aktivitelerin sağlanması gereğine işaret ediliyor.
Gehl Architects, “önce insan” perspektifiyle kentsel çözümler üreten, 1960 yılında Kopenhag’da Prof. Jan Gehl tarafından kurulmuş bir mimarlık kolektifidir. Bugüne kadar dünya kentlerinin yönetimlerine, kentlerini halk için bir yere dönüştürmeleri için danışmanlık hizmeti veren Gehl Ekibi, çalışmalarını kentsel kaliteye sahip; canlı, sağlıklı, sürdürülebilir, çekici ve güvenli kent merkezleri oluşturmak yönünde sürdürüyor. Gehl Architects’in bugüne kadar proje yürüttüğü başlıca kentler arasında New York, Londra, Kopenhag, Sydney, Melbourne, Wellington gibi büyük şehirler bulunuyor.
EMBARQ Türkiye – Sürdürülebilir Ulaşım Derneği, çevreyi ve insan sağlığını her geçen gün daha fazla tehdit eden kentiçi ulaşım sorunlarına sürdürülebilir çözümler üreterek kentlerimizdeki yaşam kalitesini iyileştirme amacıyla kurulmuştur. Kar amacı gütmeyen, araştırma ve uygulama konularına odaklanmış bir sivil toplum kuruluşudur ve EMBARQ ağının üyesidir.
EMBARQ Türkiye – Sürdürülebilir Ulaşım Derneği, yerel idarelerle birlikte çalışarak kentiçi ulaşım sorunlarına çözümler üretmekte ve bu çözümlerin uygulanma sürecinde gerekli olan yurtiçi ve yurtdışı uzman desteğini sağlamaktadır. Hava kirliliğinin azaltılması, ulaşımın yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkilerinin giderilmesi, güvenli, erişilebilir ve temiz ortak yaşam alanlarının oluşturulması konularında projeler geliştirmekte ve bu projeleri yerel yönetimlerle işbirliği yaparak uygulamaya koymaktadır. Dernek, çevreyi ve insan sağlığını her geçen gün daha fazla tehdit eden kentiçi ulaşım sorunlarına sürdürülebilir çözümler üretirken, şehirlerde yaşam kalitesinin iyileştirilmesini amaçlamaktadır.