Diyarbakır'da bulunan ve 98 yıl aradan sonra ibadete açılan Surp Giragos Kilisesi'nin bir kısmında Ermenilere ait eserlerin sergileneceği "Kent Müzesi" açılacak.
Diyarbakır’da bulunan ve 98 yıl aradan sonra ibadete açılan Surp Giragos Kilisesi’nin bir kısmında Ermenilere ait olan eserlerin sergileneceği “Kent Müzesi” açılacak.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile Surp Giragos Ermeni Kilisesi Vakfı Başkan Ergün Ayık, kilisenin bir kısmının müze olması için daha önce protokol imzalamıştı. Protokol gereğince, Diyarbakır Ermeni Surp Küçük Kilisesi Hıdır İlyas bölümü, Surp Gregos Kiliseleri Vakfı tarafından bedelsiz olarak Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edildi.
Kilisenin Ermenilere ait bilgi, belge ve etnografik malzemelerin temininde belediyeye yardımcı olacağı ve belediye tarafından düzenlenecek müze bölümü halkın ziyaretine açılacak.
Surp Giragos Ermeni Kilisesi Vakfı Başkanı Ayık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Diyarbakır Surp Ermeni Kilisesi’nin Ortadoğu’nun en büyük kilisesi olduğunu, 3 yıl öncesine kadar harabe olan kilisenin restore edilerek ibadete açıldığını anımsattı.
Kilisenin, bir metropolit olduğu için kilisenin dışındaki binanın etrafında da birçok yapının bulunduğunu ifade eden Ayık, şöyle konuştu:
“Kilisenin etrafındaki yapılar da değerlendiriliyor. Bu konuda yapılan çalışmalarla Cemilpaşa Konağı’nın bulunduğu binaya kurulacak. Diyarbakır Kent Müzesi’nin Ermeni sanat ve kültürüyle ilgili bölümünü burada kurmayı kararlaştırdık. Bu konuda belediye ile görüşmelerimiz oldu. Mutabık kalarak Büyükşehir Belediyesi ile protokol imzaladık. Bize düşen görev müzede sergilenecek eserleri toplamaktır. Bunun için belirli bir zamana ihtiyacımız var. Bu eserler toplandıktan sonra müzenin dekorasyonu yapılacak. Çünkü toplanacak eserlere göre dekorasyon yapılacak. Ondan sonra müze için ayrılan mekanlar halka açılacak. Müzede, eski Ermenilerin aile hayatı, kültürü, el sanatları ve günlük yaşamıyla ilgili eserler yer alacak.”
Ermenilere ait eserlerden geçen 100 yıl içerisinde çok azının kaldığını anlatan Ayık, toplanan eserler arasında 1913 yılına ait Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yaşamış Ermeni ailelerinin birbirine yazdığı mektupların da olduğunu kaydetti.
Geçen 100 yıl içerisinde Ermenilere ait objelerin birçok aileye dağıldığını kaydeden Ayık, şöyle devam etti:
“Ermenilere ait bu objeleri sergilemek için topluyoruz. Bu tür organizasyon bir ilk olduğu için şuan birçok kişi şüpheyle bakıyor. Ancak biz bu eserleri yavaş yavaş toplamaya başladık. Topladığımız objelerin içerisinde evde kullanılan mutfak araçları, eski elbiseler, müzik aletleri, el sanatları ve çok eski önemli yazılar belgeler bulunuyor. Bu yazılı belgelere daha çok önem veriliyor. Çünkü bu belgeler o zamanki Ermenilerin hayat tarzını yansıtan belge niteliğindedir. Biz bu eserleri gerek yurt dışından gerekse yurt içinden duyurarak, toplamaya başladık. Topladığımız eserler arasında üzerinde Ermenice yazılar bulunan 1907 yılında yapılmış bir hamam tası bulunuyor. 1913 yılında Lice ilçesinde yaşamış Ermeni ailelerin birbirine yazdıkları mektuplar var. O dönemde objeler Ermenice bir lisanla yazılmış. O zamanlarda insanlar eski Türkçe bilmiyor ve okuma yazmaları da yoktu. Bu eser ve belgeleri bu müzede sergileyeceğiz.”
Toplanan eserlerin incelenmesi ve tercümelerinin yapılması için İstanbul’da olduğunu, eserlerin içinde o zamanki hayatı anlatan Ermenilere ait birçok ticari hesapları bulduklarını aktaran Ayık, o dönemdeki Ermenilerin birbirlerine olan borç ve alacaklarının eserlerde yer aldığına dikkati çekti.
Eserlerin toplanması ve tercümelerinin yapılmasının zaman aldığını dile getiren Ayık, eserlerin uzmanların incelemesinin ardından Diyarbakır Kent Müzesi’nde sergileneceğini vurguladı.
Diyarbakır Surp Gragos Ermeni Kilisesi 1376 yılında yapıldı. Sur ilçesinde Ermenilerin yoğun yaşadığı Fatihpaşa Mahallesi’ndeki kilise, 27 Mayıs 1915 tarihindeki Tehcir Kanunu’na kadar Ermeniler tarafından kullanıldı. Kilisenin çan kulesi ise 1915 yılında top atışları ile yıkıldı.
1. Dünya Savaşı sırasında Alman ordularının karargahı olan kilise, daha sonra Sümerbank’ın pamuk deposu olarak kullanıldı. 1960 yılından itibaren tekrar ibadete açılan 3 bin metrekarelik alan üzerindeki Surp Giragos Ermeni Kilisesi, 1980 yılından sonra Ermenilerin çeşitli nedenlerle göç etmesi sonucu terk edildi.
Cemaati olmadığı için ayin yapılmayan ve zaman zaman hırsızlık olaylarının yaşandığı kilise, bakımsızlık nedeniyle bazı bölümlerinin çökmesi sonucu kullanılamaz hale geldi. 1990’lı yılların sonlarında tamamen harabeye dönen kilise, Surp Giragos Küçük Ermeni Kilisesi Vakfı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından onarıldı.
Top ateşi ile yıkılan çan kulesindeki 100 kiloluk soğan başlı çanın aynısı, 2012 yılında Moskova’da özel olarak yaptırılıp Diyarbakır’a getirildi. Kilisenin çanı 97 yıl aradan sonra geçen yıl ilk kez çaldı.