Mimar Thomas Randall-Page, babası heykeltıraş Peter Randall-Page için bir stüdyo ve arşiv alanı oluşturmak üzere İngiltere'nin Devon kentindeki bir ahırı yeniledi.
2011 yılında heykeltraş Peter Randall-Page eski ahırı satın alarak doğada bulunan geometrik formlardan esinlenen taş heykelleri, çizimleri ve baskılardan oluşan çalışmaları için bir depolama alanı tasarlaması için oğlu Thomas’ın başında olduğu mimarlık ofisiyle anlaşmış.
Art Barn olarak adlandırılan bina, ulusal parkın yakınında yer alıyor. Proje kapsamında, ahırın görünümünün büyük ölçüde değişmeden kalması ve yeni işlevlerinin mevcut kütle içinde barındırılması planlanmış.
Art Barn, ahşabı yağmur sıçramalarından korumak için kullanılan galvanizli çelik bir etekle örtüşen dikey sedir kaplamayla kaplı basit bir üçgen formuna sahip şekilde hayata geçirilmiş.
Doğal ışık gereksinimlerini karşılamak için ahşap cephelere bir dizi panjur ve kapı eklenmiş.
Ahırın her iki tarafındaki alanı dış mekana açmak için kenara çekilebilen sürgülü kapılar kullanılmış. Panjurların içine yerleştirilen büyük camlı kapılar ile iç mekan dış etkenlerden korunmuş.
Binanın bir tarafında, kullanılmadığı zamanlarda kaplamanın içinde kaybolmasını sağlayan bir karşı ağırlık sistemi sayesinde elle çalıştırılabilen katlanabilir bir balkon tasarlanmış.
Art Barn’ın içindeki kat planı, arşiv, depo ve stüdyo alanlarının çeşitli çevresel gereksinimlerini karşılamak üzere üç farklı bölgeye ayrılmış.
Kuzeydeki yüksek yalıtımlı hava geçirmez arşive, sağlam bir duvarın arkasına gizlenmiş ve her iki uçtaki kapılardan erişim sağlanmış. Değerli sanat eserlerini ve belgeleri korumak için sensör kontrollü bir nem alma sistemi kullanılmış.
İç mekanın geri kalanı büyük ölçüde açık bırakılarak Peter’ın heykelleri için basit, ısıtmasız bir depolama ve sergileme alanı sağlanmış. Kış stüdyosu adı verilen bağımsız bir yapı ile yıl boyunca çalışmak için rahat bir alan oluşturulmuş.
Stüdyo, yontulmuş taş ayaklara bağlı ahşap destekler üzerinde yükseltilmiş. Alttaki alanın merkezinde odun sobası bulunan bir salona yer verilmiş.
Arazinin eğimini azaltmak ve iki teras oluşturmak için bir istinat duvarı inşa edilmiş.
Bina, mümkün olan yerlerinde yerel malzemeler kullanılarak ve mevcut ahırın yumuşak ahşap iskeleti, çatısı ve kaplamasının büyük bir kısmı yeniden değerlendirilerek karbon verimliliği göz önünde bulundurularak tasarlanmış.