Eski ve Yeninin, Ağır ve Hafifin Buluşması: The South Yard

Advanced Architecture Lab ve Atelier UPA tarafından geliştirilen projeyle, köyün tek eski yapısı korunup yeniden işlevlendiriliyor ve yanı başına eklenen saydam yapıyla birlikte köylülerle buluşuyor.

The South Yard, Çin’in Nanning bölgesinde sakin bir köy olan Shanjia’da konumlanıyor. Köy, yeşil bir bariyer formunu alan karstik bir araziyle çevrili ve dağ eteklerinde köylülerin çamaşır yıkadığı, çocukların yüzdüğü bir dere akıyor.

The South Yard’ın çıkış noktası ”Güzel Köy Rekonstrüksiyon Projesi”. Çoğu eski evin yerinden edildiği yenileme projesinde, dere kenarındaki bir mısır tarlasına gizlenmiş kerpiç tuğladan bir ev kalır. Altmış yıldan fazla bir geçmişi olan bu konut, pek çok kez sahibi tarafından onarılmıştır fakat en son sahibinin derenin karşı tarafına inşa ettiği betonarme eve taşınması ile kaderine terk edilmiştir. Yer yer harap olmuş, kerpiç duvarları yıkılmış, içi parçalanmış vaziyetteki yapının dereye bakan tarafında yer alan ve neredeyse 45 derecelik bir açı yaparak çatıyla birleşen kalkan duvarı şaşırtıcı bir şekilde bozulmamıştır. Köyü çevreleyen yeşil tepelerin gölgesinde kalan yapı, özgünlüğü ile çevresinde yer alan yeni evler arasından sıyrılarak farkını göstermektedir.

Yapının sahibi Öğretmen Huang, kendini kırsal yapılara ve çocukların eğitimine adamış biri olarak verdiği mücadele sonucunda bu eski binanın köyün tek anıtsal yapısı haline gelmesini sağladı. Mimarlar, ”eski ve yeni” yöntemini ele alarak, eski binanın rekonstrüksiyonunu yapıp yanındaki boş alanda da yeni bir açık mekan kurguladı. The South Yard, şehir ile köy arasında bir bağlayıcı rolünü üstleniyor. 

 

Birbirine geçen birçok duvardan dolayı eski binada iç mekanlar oldukça dardı. Bu sebeple bu duvarlar kaldırılarak çelik strüktürle daha geniş bir iç alan yaratıldı ve yeni bir kat eklendi. Çelik strüktür ve tuğla duvarlar, yıkılmak üzere olan duvarı daha sağlam hale getirmiş oldu. İç duvarlardan ayrılan kerpiç tuğladan yıkık duvar ustalar tarafından yeniden inşa edildi ve çatının kiremitleri sökülüp yeniden dikkatlice yerleştirildi. Toprak sarısı tuğlalar, beyaz çelik strüktür ve kahverengi ahşap kaplama gibi yeni malzemeler, galerimsi bir sanatsal etki yaratılarak eski evle bütünleştirildi.

Tavan penceresinden süzülen güneş ışığı ve titrek gölgeler, mekanda bulunan insanlara zamanda yolculuk hissi veriyor ve bu altmış yaşındaki evi diriltiyor. 

Mimarlar dere ile eski evin arasında kalan mısır tarlasına, alanı genişletebilmek ve daha çok fonksiyon yaratabilmek için yeni bir ev daha inşa etti. Eski yapının mevcut kalkan duvarını koruyabilmek adına, yeni bina eskiden ayrı olarak inşa edildi. Yeni yapıda hem yeninin transparanlığını sembolize etmesi, hem de eskinin asaletinin bir aynası olarak işlev görmesi amacı ile duvarların büyük çoğunluğu cam olarak tasarlandı. 

 

Yeni binanın ana strüktürü için, ahşap kadar ince ama samimi, yüksek dayanıma sahip bambu fiber kompozitler kullanıldı.

Farklı büyüklükteki avlular ile yapı çevrelendi ve dışarıdaki ilginç manzaraları yapı içerisine taşıyacak farklı oranda saydam camlarla kaplandı.

Eski yapının dokusuna atıfta bulunmak üzere tasarlanan kerpiç tuğla duvar, mutfağın tek tarafına inşa edildi.

Köylüler, neden böyle bir yapının bu köye inşa edildiğini tam olarak anlamlandıramamış olsalar da, tanıdık tuğlaları ve kiremitleriyle bu iki binayı da beğendiklerini dile getiriyor. Köydeki çocuklar bu yeni binanın avlusunda kaygısızca koşup oynamaktan ve bir şeyler okumaktan zevk alıyor. Turistler de burayı tamamen açık ve yaşam sevinciyle dolu bir yer olarak görüyor, bu nedenle gelip burada dinleniyor ve fotoğraf çekiyorlar. 

 

The South Yard, Sanjia Köyü’nün son eski binası. Köyün dönüşüm sürecine tanık olan yapı, yepyeni bir yaşam şeklinin başladığı büyüleyici bir doğal güzelliğe sahip bu köyü yakından izlemeye devam edecek.  

Etiketler

Bir yanıt yazın