Eskişehir’in Kentsel Dönüşümü, Sanayi Mirası ve Kent Kimliği

Prof. Dr. Sevin Aksoylu, "Eskişehir'de kentsel dönüşümün sanayi mirası ve kent kimliği üzerindeki etkileri" adlı çalışmasıyla bu yıl üçüncüsü düzenlenecek Avrupa Sosyal ve Davranışsal Bilimler Konferansında oturum başkanlığı ve bildiri sunumu yapacak.

Bildiri çalışmasında, Eskişehir’de kentsel dönüşümün sanayi mirası ve kent kimliği üzerindeki etkilerini ve örneklem olarak da fabrikalar bölgesini ele alan, Anadolu Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aksoylu, şehir merkezinde bulunan ve tarihsel miras açısından önem taşıyan fabrikaların koruma altına alınmadığını öne sürdü. Eskişehir’in kentsel gelişimini gözlemlemek için 2010 yılında bir araştırma yaptığını belirten Aksoylu, mevcut yapıların ruhsat tarihini ele alan ve coğrafi bilgi sistemleri üzerinde şu anda var olan yapıların yıllara göre dağılımını incelediğini kaydetti.

Çalışmasında, özellikle 1923 ve 1950 yılları arasında Eskişehir fabrika bölgesindeki tarihi açıdan önem taşıyan yapıların değişim ve dönüşümlerini incelediğini aktaran Aksoylu, “1923 öncesi dönemde mübadele dolayısıyla özellikle Rus Savaşı’ndan sonra gelen göçmenler oldu. Onların yerleştiği mahalleler var. Bu yapıların birçoğu yıkıldığı için bir iki ufak izlere rastlıyoruz. Bunu da harita üzerinde gösterdim. 1923-1950 dönemini çalışmamdaki amacım; bu dönemin daha önce devlet eliyle yapılan Tülomsaş, Hava İkmal dediğimiz ama o dönemde ismi birazcık farklı olan 1933 yılında yapılan Şeker Fabrikasının bulunduğu yıllar. 1923-1950 döneminde özellikle bu fabrikalar bölgesi dediğimiz alana gelen göçmenlerin ağırlıklı inşa ettiği özel sektör eliyle taş ve toprağa dayalı kiremit ve tuğla fabrikaları gibi un fabrikalarının inşa edildiğini görüyoruz. Bu kentin gelişimine katkı sağlıyor. Çünkü 1923 öncesi dönemde Odunpazarı yerleşimi var. Mamure Mahallesi gibi göçmenlerin yerleştiği yerler var. 1923-1950 döneminde yine o fabrikalar bölgesinde inşa edilmesi nedeniyle bu alanın çevresinde Yenibağlar, Eskibağlar, Hoşnudiye Mahallesi gibi mahalleler oluşmaya başlıyor. Yani kent gelişmesi açısından önem taşıyorlar. Bu bildiride bu araştırmalara yer verildi. Çalışma kapsamında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun bazı kararları, imar planlan ve bazı eski fotoğraflar incelendi. Bunun sonucunda bildiriyi hazırlamaya çalıştım” dedi.

SANAYİ YAPILARI NEDEN KORUNMALİ?

Prof. Dr. Aksoylu, sanayi yapılarının korunmasının önemine değinerek, “Son dönemlerde ülkeler değil; kentler yarışıyor. Buna bağlı olarak kentlerin farklılıklarını ortaya koyarak markalaşması ve pazarlanması gibi bir kavram da oluştu. Kentlerin farklılıklarını ortaya koymaları açısından sanayi yapılarının çok büyük önemi var. Çünkü sanayi yapılarına sadece mimari teknikler açısından değil; bu yapılarda görev alanların yaşamlarının araştırılması açısından da sosyolojik bazı tarafları mevcut. Ekonomik, siyasi süreçlerin ve ekonomik birtakım etkenlerin yanı sıra bir de teknoloji tarihinin gelişimi açısından etkileri yer alıyor. Sanayi yapılarının korunmasında sadece onun sanatsal ve estetik bir değerinin olması aranmıyor. Ama sanayi arkeolojisinde bunların inşa edilme amaçları önemlidir. Bizim fabrikalar bölgesi Cumhuriyet döneminde izlenen politikaların bir örneği. Çünkü o dönem birçok örgütsel yapıda değişiklik oldu. Devlet eliyle tüm Türkiye’ye bu politikaların yayılması için çaba harcandı. Demir yolunun geçtiği özellikle Anadolu kentlerinde sanayinin geliştirilmesi birçok politika izlendi. Eskişehir de bu kentlerden biri” ifadelerini kullandı

Etiketler

Bir yanıt yazın