Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Bütün mücadelemiz toprağımızın altında ve üstünde ne varsa hepsinin değerini bilmek, hepsini hem Yaradan'ın hem de insanlığın bir emaneti olarak alıp geleceğe taşıyabilmek'' dedi.
Antalya’nın Kaş ilçesindeki Patara Antik Kenti’nde kazı sezonunda gün ışığına çıkarılan ve Antalya Müzesi’nde restore edilen, MS 4. yüzyıla ait yaklaşık bir metre boyundaki bronz Herme heykeli, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a tanıtıldı.
Bakan Günay, Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık’tan gün ışığına çıkarılan eserle ilgili bilgi aldı. Prof. Dr. Işık, eserin kolları ve bacakları olmayan, sadece baş taşıyan bir heykel türü olduğunu anlattı. Işık, ”Şu ana kadar yaptığımız araştırmalarda ne Türkiye ne de dünya müzelerinde benzerine rastlayamadık. Tam anlamıyla ünik bir eserden bahsetme şansımız var diye düşünüyorum” dedi.
Eserin Konstantin dönemine ait olduğunun tahmin edildiğine dikkati çeken Işık, bu kadar geç bir eser olmasının da eseri özel kıldığını dile getirdi.
Bakan Ertuğrul Günay, Patara kazılarının bu yıl 25. yılına girdiğini hatırlattı. Patara’da çeşitli etkinlikler düzenlemeyi hedeflediklerini anlatan Bakan Günay, Patara’nın ayrıca, ”Likya Uygarlıkları kalıntıları” cümlesinden dünya mirası aday alanlarından olduğunun altını çizdi.
Bu heykelin tanıtımının, kazı çalışmalarının 25. yıl etkinliklerinin başlangıcı olduğunu vurgulayan Bakan Ertuğrul Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Bütün mücadelemiz toprağımızın altında ve üstünde ne varsa hepsinin değerini bilmek, hepsini hem Yaradan’ın hem de insanlığın bir emaneti olarak alıp geleceğe taşıyabilmek. Biz ne kadar toprağımızın altına ve üstüne sahip çıkarsak, hem geçmişimizde bu alanlarda emek vermiş olan halklar bize haklarını o kadar helal ederler, onların ruhları şad olur eğer bu dünyada yaşamıyorlarsa, hem de çocuklarımıza karşı ve insanlığın geleceğine karşı borcumuzu, görevimizi yerine getirmiş oluruz.”
Patara’da 25 yıllık bir emek olduğunu anlatan Bakan Ertuğrul Günay, kazıların geçmiş yıllarda ihmal edildiğini kaydetti. Son yıllarda Türkiye’de kazılara önemli kaynaklar ayırmaya çalıştıklarını belirten Günay, ”Tarihe saygılı bir yönetim anlayışının yapması gereken her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Geçmiş yıllardaki ihmalin de tozlarını ortadan olabileceği kadar kaldırmaya çalışıyoruz. Bütün bu ortak emeğimiz, sanıyorum ki Türkiye’nin bütünüyle geleceğini güzelleştirecektir. Bütün gayretimiz insanımızın yaşam kalitesini, düzeyini yukarıya çekmeye çalışmaktır. Hepimizin emeği var olsun” diye konuştu.
Bakan Günay daha sonra, ”Hayırlı olsun, daha niceleri çıksın ortaya” diyerek heykelin üzerindeki örtüyü kaldırdı. Heykeldeki figürün yöre insanına benzediğine dikkati çeken Günay, yanına Gelemiş (Patara) köyü muhtarı Arif Otlu’yu çağırarak, ”Aynen çizgiler sana da benziyor. Mutlaka buradaki insanların kanları birbirine karışmıştır” diye espri yaptı.
Öte yandan antik kentin içinde bulunduğu Gelemiş köyünden bir vatandaş, Bakan Günay’ın yanına yaklaşarak, bölgenin sit alanı olması nedeniyle bazı mağduriyetleri olduğunu dile getirdi. Bakan Ertuğrul Günay da sorunun çözümü için çalıştıklarını söyledi. Günay, ”Siz de burada tarım yaparken bölgenin özelliğini bilerek ağır makine kullanmadan yaparsanız, bir anlaşma sağlıyoruz. İnşallah zaman içinde bazı kamulaştırmalar da yaparak işi daha da kolaylaştıracağız” dedi.