1814-1879 yılları arasında yaşamış dünyaca ünlü Fransız mimar, modernizmin öncüleri tarafından Modern Mimarlık'ın ilk kuramcılarından olarak görüldü.
Viollet-le-Duc sadece mimar değil, aynı zamanda mimari restorasyon uzmanı, kuramcı, eğitimci ve yazardı.
Döneminin Ecole des Beaux Arts önderliğinde benimsenen Neoklasik eğilimine karşı duran Viollet-le-Duc, Modern Mimarlık’ın temel öğretilerinden malzeme ve kullanımı teorisini geliştiren figürlerdendi. Kuramını malzemelerin ideal form arayışı ve bu formların yapılara evrilmesi üzerine kurdu. Yazıları malzemelerin “dürüstçe” kullanımı üzerineydi. Viollet-le-Duc, bir binanın görünüşünün gerçek yapı malzemelerini, binanın gerçek yapım tekniğini göstermesini istiyordu. Bu nedenle dönemin süslü neoklasik ve historisist yapılarından daha eskiye, Yunan Tapınağı’na döndü. Onun için Yunan mimarisi, strüktür ve görünüşün eşitlendiği bir modeldi.
İnşa edilmemiş projelerinde, Gotik dönemin rasyonel yapı sistemlerini çağdaş yapı malzemeleriyle, dökme demirle yorumladı. Aynı zamanda yapraklar ve hayvan iskeletleri gibi organik yapılar ile de ilgilendi. Assembly Hall projesinde kullandığı yarasa kanatlarını andıran strüktürel formlar bu arayışı için bir örnek.
Demir kafes çalışmaları dönemi için oldukça yenilikçiydi. Tasarımları ve öğretileri sonraki yıllarda Art Nouveau üslubunu etkiledi ve aynı zamanda içlerinde Frank Lloyd Right ve Louis Sullivan gibi isimlerin bulunduğu modernizmin öncülerine ilham oldu.