Europa Nostra Türkiye ve ICOMOS Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi Türkiye Milli Komitesi de ortak bir duyuru yayınlayarak yerel yönetimler ve koruma kurullarını şeffaf olmaya çağırdı.
Taksim Platformu’nun Taksim Meydanı ile ilgili olarak planlanan yeni düzenlemeler konusunda başlattığı tartışmaya paralel olarak Europa Nostra Türkiye ve ICOMOS Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi Türkiye Milli Komitesi de ortak bir duyuru yayınlayarak yerel yönetimler ve koruma kurullarını şeffaf olmaya,katılımcı planlama süreçlerini hayata geçirmeye ve bu konuda duyarlılık gösteren kurum,kuruluş ve sivil toplum örgütlerini Beyoğlu ve Taksim Meydanı konusundaki gelişmeler için kamuoyu oluşturmak üzere ortak davranmaya davet ettiklerini ifade ettiler.
Ortak metine imza atan ICOMOS ve Europa Nostra, ilki dünyadaki, ikincisi ise Avrupa ülkelerindeki kültürel mirasın korunması amacıyla oluşturulmuş ve her ülkede alt örgütleri olan, bu konuda uzun yıllardır çalışmakta olan hatırı sayılır iki örgüt.
1965 yılında dünyadaki koruma uzmanlarını bir araya getirerek dünya mimarlık mirasının korunması için çeşitli faaliyetler yürütmek üzere kurulmuş olan ICOMOS’un 110 ülkedeki ulusal komitesi gibi ICOMOS Anıtlar ve Sitler Konseyi Türkiye Milli Komitesi de aynı amaç çerçevesinde Türkiye’de çalışmalarını sürdürüyor. Avrupa’daki kültürel mirasın korunması amacıyla kurulmuş olan Europa Nostra organizasyon ağı içinde yer alan, 2010 yılında İstanbul’da faaliyete başlayan Europa Nostra Türkiye ise çeşitli uzman kişi ve kuruluşun katılımı ile Türkiye’deki kültürel mirasın korunması konusunda faaliyet gösteriyor.
Benzer amaçla çalışan bu iki örgüt yayınladıkları ortak metinde, Beyoğlu Koruma Amaçlı İmar Planı ile birlikte oluşmaya başlayan Tarlabaşı ve İstiklal Caddesi’ndeki değişimin ve Taksim Meydanının Yayalaştırma Projesinin tarihi kentsel dokuyu ve peyzajı geri dönülmez biçimde olumsuz yönde etkileyerek yok etmeye dönük bir girişim olduğunu,Tarlabaşı yenileme projesi, Emek Sineması, Taksim Gezisi’nin yok edilip Topçu Kışlası’nın inşa edilecek olması, dalış tünelleri ile koparılan meydan-yaya ilişkisi gibi konulardaki kararların tarihi dokuyu zedeleyecek yönde olumsuzluklar içerdiğini belirtmektedirler.
Kamusal nitelikli kararların çok odaklı,paydaşların görüşlerinin alındığı ve bilgilendirildiği, katılımına açık modelleri uygulayarak almak gerekliliğine de işaret etmektedirler. ICOMOS tarafından 1987 yılında, Washington’da kabul edilen “Tarihi Kentlerin ve Kentsel Alanların Korunması Tüzüğü”nün bir maddesi kamusal alanların planlanmasına ilişkin sürecin doğru tanımını açık bir biçimde belirtiyor. “Koruma programının başarısı, kentlilerin katılımı ve görev almalarıyla mümkün olabilir; bu nedenle halkın katılımı desteklenmelidir. Tarihi kentlerin ve kentsel alanların korunması öncelikle orada yaşayanları ilgilendirir.”
UNESCO’nun danışman kuruluşu olan ICOMOS ile Türkiye kültürel mirasının koruyucusu Europa Nostra Türkiye’nin Beyoğlu, Taksim Meydanı ve planlama sürecine ilişkin görüşlerini ayrıntılı olarak ifade eden ortak duyurusuna buradan ulaşabilirsiniz.
1 Yorum
Bir mimar olmaktan çok bir istanbullu olarak bize dikte dilen plana karşıyım.Umarım bu kaynak uyarılar işe yarar.