Endonezya, Jakarta’da bulunan, RAD+ar tarafından tasarlanan Tanatap Ring Garden Cafe, yükselen ve alçalan dinamik platformlarla farklı kotlar ve yürünebilir çatıdan oluşan küçük ölçekte bir prototip.
Tasarımcılar, “binanın tanımı açık bir bahçenin örtüsü olsaydı ve işlevsel alanlar bu örtüde oluşsaydı nasıl olurdu?” sorusuyla yola çıkıyor. Yapıda farklı kotlardaki bahçeler aynı zamanda gizli iç mekanlar oluşturuyor ve ortada tropikal açık hava etkinliklerinin yapıldığı yeşil alanları çevreliyor.
Tasarımcılar eğlenceli birliktelik fikri ile hükümet tarafından işletilen kamusal alanların güvenilmez olduğu Jakarta gibi gelişmekte olan ülke şehirlerinde iş açısından sürdürülebilir, canlandırıcı ve dinamik yeni bir sivil alan yaratmak istemiş.
Yapının doğayla iç içe ve işlevsel tasarımı için üç strateji geliştirilmiş.
Mevcut peyzaja yapılan bu dinamik müdahaleler, bir bütün olarak bahçe ile uyumlu estetik bir şekilde tasarlanıyor.
Yapı, mimar mekanın hiyerarşisini yeniden yapılandırdığında kullanıcıların nasıl davranacağını görmek ve öğrenmek için deneysel bir program ile tasarlanmış. RAD+ar bu projeyi, ziyaretçilerin tanımlı olmayan alanlardaki davranışları hakkında daha fazla bilgi edinmek için kullanıyor. Bu yüzden kafedeki mobilyaların çoğu tanımsız ve peyzajla uyum içindeki sert yüzeyler olarak tasarlanarak kullanıcının mobilyayı kullanırken kendi konfor alanını nasıl belirlediği anlaşılmaya çalışılmış.
Ziyaretçiler Ring Garden’a girerken, mevcut iki ağacı birbirine bağlayarak kapalı ve açık alan tanımını bulanıklaştıran patika köprüsüyle çevreleniyor. Giriş ortasında kahve barı bulunan eş merkezli bir mekana açılıyor. Buradan gizli bir kapı ile doğal ışıkla aydınlanan iki alana, bu alanlardan ise çok katlı bahçelere ulaşılıyor. Yapı, ziyaretçilere tropikal bahçelerde bir deneyim sunuyor.
Üst kotlarda yapı, şehir ve peyzaj arasında bir geçiş alanı olarak algılanıyor. Yapıya uzaktan bakıldığında ise şehrin ufuk çizgisine benzer bir görüntü sunuyor.
Bahçeyi örterek tasarlanan yapıda ana malzeme olarak cam blok kullanılmış. Böylece bina – bahçe tanımları bulanıklaştırılmış ve aynı zamanda hem iç mekanda bir mahremiyet hissi oluşturan hem de bol miktarda doğal ışık alan bir cephe oluşturulmuş. Duvarların strüktürü, çok ağır malzemelerin bahçenin üzerinde yüzdüğü ve yavaşça hafiflediği bir his verecek şekilde cam blokların içine entegre edilmiş.