Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılabilmesi için Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala başkanlığında oluşturulan özel ekip formül arayışında.
Ruhban Okulu’nun yüksekokul düzeyinde açılışına imkân verecek formül üzerinde duruluyor, ancak Patrikhane okulun YÖK’e ya da herhangi bir Türk üniversitesine bağlı olmasına sıcak bakmıyor. Okulun yabancı bir üniversite üzerinden açılması da gündemde.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılabilmesi için yeni seçenekler bulunması talimatı verdi. Erdoğan’ın talimatıyla Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala başkanlığında uzmanlar ve ilgili kurum yetkilileri özel bir ekip oluşturdu. Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bünyesinde de Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasına yönelik çalışmalar hızlandırıldı.
Kurumların ortak çalışmasında Ruhban Okulu’nun yüksekokul düzeyinde açılışına imkân verecek formül üzerinde duruluyor. Türk cemaatlere de özel dini okul açma izni vermek anlamına gelen lise eğitimi ise ancak anayasa değişikliği ile hayata geçebilecek.
YÖK bünyesinde çalışan ekip, yeni YÖK yasa taslağı kapsamında, Patrikhane’nin YÖK’e bağlı vakıf üniversitesi ya da kendi ülkesinin mevzuatına bağlı yabancı üniversite olarak kurulmasına imkân tanıyor. YÖK Kanunu’nun kabul edilmesi için anayasa değişikliğinin gerekmesi ve mevcut durumda anayasa değişikliğinin yakın gelecekte gözükmemesi nedeniyle alternatif formül arayışı da sürdürülüyor. Ayrıca, patrikhane ruhban okulunun YÖK’e ya da herhangi bir Türk üniversitesine bağlı olmasına sıcak bakmıyor. Patrikhane daha önce Türkiye’de bir üniversiteye bağlı olarak Ruhban Okulu açmayı reddetmişti.
Yeni YÖK Kanun Taslağı, bir şirket üzerinden yabancı üniversite kurulmasına izin veriyor. Yabancı üniversiteler, YÖK’e değil, kendi ülkesinin mevzuatına bağlı olacak. Böylece Patrikhane’nin Yunanistan ya da başka bir ülkenin üniversitesi üzerinden Türkiye’de yüksekokul açmasına olanak sağlanabilecek.
Heybeliada Ruhban Okulu’nun 1971’de kapandığı statüde yeniden açılması için anayasa değişikliği de bir diğer formül. Ancak özel meslek okulu kapsamında dini okul açma statüsünün ruhban okuluna verilmesi durumunda, diğer azınlık, Musevi ve Ermeni kuruluşları ile Müslüman Türk vatandaşlarına da sağlanması gerekecek. Bu durum ise Türkiye’deki cemaatlerin de MEB’e bağlı olmaksızın özel dini eğitim vermelerinin önünü açacak. Başbakanlık yetkilileri, söz konusu modellerin hepsinin üzerinde çalışıldığını ancak Batı Trakya’daki Türk azınlığının hakları doğrultusunda bu kararların verileceğine dikkat çekti.
YÖK’ün üzerinde çalıştığı ilk modele göre, bir üniversite bünyesinde kurulacak “Mukayeseli Dinler Ana Bölümü Ortodoks Bilim Bölümü Başkanlığı’na” doktora yapmış bir Rum-Ortodoks vatandaşı atanacak. Bulunamazsa dışarıdan gelecek bir bilim adamına Türk vatandaşlığı verilecek. Yabancı öğrenci ve yabancı öğretim görevlileri genel hukuk hükümlerine göre okulda ders verilebilecek. Zorunlu olan İnkılap Tarihi ve Türk Dili dersi mecburiyeti kalktığı için bu dersleri almaları gerekmeyecek. Uygulamalı dersler Heybeliada’daki manastırda verilecek. YÖK’ün kılık-kıyafet yönetmeliğiyle öğrencilere getirilen kılık kıyafet serbestliğiyle papaz kıyafeti giyilmesinin önünde de engel kalmayacak.