ABD'de New York ve New Jersey bölgelerine büyük etkide bulunan Sandy Kasırgası sırası ve sonrasında Iwan Baan ve Randy Scott Slavin'in çektiği fotoğraflar aynı anda gücü ve güçsüzlüğü simgeliyor.
Sandy Kasırgası, kent araştırmacıları, macera arayanlar ve tabi ki fotoğrafçılar için önemli bir gündem oldu. 31 Ekim Çarşamba gecesi Iwan Baan tarafından çekilen ve Manhattan’ı kuşbakışı gösteren parlak ve siyah fotoğraf tüm hikayeyi anlatıyor. Fırtına sonrasında sürrealist fotoğrafçı Randy Scott Slavin’in çektiği Manhattan fotoğrafları ise karanlık ve kasvetli ortamı yansıtıyor.
Iwan Baan, New York Magazine’de yayınlanan fotoğrafı için “New York’un iki farklı şehir haline geldiğini anlatmak için tek yoldu. New York bir yönüyle karmaşık bir üçüncü dünya kenti, diğer yönüyle de canlı, yaşayan bir yer haline geldi” diyor. Baan fotoğraf çekimi sırasında yaşadıkları ile ilgili olarak ise Sandy Kasırgası sonrasında araba kiralamanın helikopter kiralamaktan daha zor olduğunu ve sınırlı havayolu ulaşımının kendisi için avantaj yarattığını, havayolu trafiği kontrolünün verdiği izinle çok yüksekten çekim yapabildiğini söylüyor.
Randy Scott Slavin’in çalışmaları araba ışıkları, ıssız kaldırımlar, boş sokak köşeleri ve ürkütücü kilise mezarlıkları içeriyor. Uzun pozalama çekimler yalnızca araba ışıkları ile birlikte bir “hayalet kent” betimliyor. Florasan çizgiler hareketi temsil ederken aslında herşey durmuş durumda. Fotoğraflar “Buradan nereye gidiyorsun?”sorusunu soruyor.