Ve sonra onu bozmak...
Erdal İnci, Çağrı Taşkın ve Serkan Kaptan’dan oluşan Oddviz kolektifinin yeni işi ilk akla gelen tabirle “çok acayip”. Fotogrametri yöntemiyle, tarihi binaların ve kentsel dokuların 3D modellerini elde eden ekip, bu modellerden kendine özgü bir dile sahip sanat işleri üretiyor. En basit haliyle, fotoğraflardan ölçü alma bilimi olan ve ilk uygulamaları 19. yüzyıl ortasında kadar uzanan fotogrametri, günümüzün bilgisayar destekli hesaplama ve dijital gerçeklik dünyasında pek çok farklı alanda kullanılıyor (“bu işin en heyecanlı ürünlerini bilgisayar oyunları sunuyor” diyenler var).
Pera’daki otelin modelini oluşturacak fotoğrafların çekimini bir haftada tamamlayan Oddviz ekibi, iki haftalık bir süreçte bu fotoğrafları bir araya getirerek bütün bir binayı 3D üretmiş. “Hotel” isimli video işinin her bir odası için sayısı 100-150 arasında değişen fotoğraf kullanılmış. Diğer yandan ekibin peşinde olduğu şey, binanın mükemmel bir modelini üretmek değil. Erdal İnci TIME dergisine verdikleri kısa röportajda, modelin “tamamlanmamış” estetiğine dair: “Mükemmel olması gerekmiyor. Mükemmel olmayan yapılar ilgimi daha çok çekiyor.” diyor.
Çalışmada kullanılan teknik çok heyecanlı, ardından gelen soru ise: Bu model bize neyi ve nasıl gösteriyor? Modelin, yapının içini ve dışını aynı anda görmemize izin verdiğini ve yapıya dair gelişmiş bir algı sağladığını söyleyen Erdal İnci: “Bir kestanenin içine bakıyorsunuz ve içinde ne olduğunu biliyorsunuz; fakat orada neyin olduğunu gerçekten bilmiyorsunuz. Bu bir bina için de geçerli, eğer dışındaysanız içini sadece hayal edebilirsiniz. Eğer içine girdiyseniz, çevreniz sadece bir odayla sınırlı olacaktır.” diye ekliyor.