Usta mimar Frank Gehry'nin açıklamalarını mimarlık dünyası nasıl karşılayacak?
Usta mimar Frank Gehry geçtiğimiz haftalarda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Nitelikli mimari için diktatörlere ihtiyaç olduğunu savunan Gehry, LEED gibi yeşil bina sertifikalarının ise politik olduğunu söyledi.
Foreign Policy dergisine verdiği son röportajında Gehry, birçok kalitesiz yapının inşa edilmesinin önüne geçilmesi için demokrasilerde diktatörlerin varlığının faydalı olacağını belirtti.
Hillary Clinton, veda konuşmasında “yeni dünya için klasik Yunan mimarisinden çok Frank Gehry gibi yenilikçi bir mimarlık anlayışına ihtiyacımız var.” demişti. Gehry ise buna biraz alaycı biçimde karşılık vererek demokrasinin kaosa sebebiyet verdiğini söyledi: “Komşun ne isterse onu yapabilir anlayışı kentlerde, insanlar ne isterse onu inşa edebilir demek oluyor. Bence bunu önlemek için en iyi yol iyi niyetli bir diktatörün olmasıdır.”
LEED gibi yeşil bina sertifikalarının sahtekarlık olduğunu, yeşil binanın fetişleştirildğini belirten Gehry, yeşil mimari ve sürdürülebilir tasarımın ise tamamen politik amaçlar uğruna yürütüldüğünü söylemişti. Sözlerinin tepki toplamasının ardından yaptığı açıklamada Gehry, asla LEED sürecine ve yeşil binaya karşı olmadığını, ancak LEED sertifikalarının negatif etkilerinin de olabileceğinin üzerinde durulması gerektiğini söylüyor: “LEED sertifikaları teşvik edici olduğu gibi ters yönde de işleyebiliyor. Birçok müşteri LEED sertifikası için başvuruda bulunmuyor çünkü onların bakış açısına göre bu süreç karışık ve basitçe almamayı tercih ediyorlar.”
LEED sisteminin sorunlu bir süreç haline gelmesine rağmen iş dünyasının yeşil tasarım ve karbon ayakizi gibi konulara duyarlılığının arttığını kabul ettiğini söyleyen Gehry, ancak şimdilik LEED’in yeşil tasarımı teşvik eden tek yöntem olarak ortaya çıktığını, bunun dışında da yeni süreçlere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
1 Yorum
ne demek istediğini anlıyorum da, kestirme ve eksik anlatınca böyle oluyor.