Haliç'e çekilen tarihi köprünün 74 metresinin kaybolduğu ortaya çıktı.
Habertürk Gazetesi’nden Serkan Akkoç’un haberine göre 22 yıl önce Balat-Hasköy arasına taşınan tarihi Galata Köprüsü’nün 25 metre eninde ve toplam 74 metre uzunluğundaki 3 parçası sır oldu. Yaklaşık bin tonluk demir-çelikten oluşan parçaların ne zaman , nasıl kaybolduğunu kimse bilmiyor.
1912 yılında hizmete açılan ve 16 Mayıs 1992’de şüpheli bir yangın sonucu kullanılamaz hale gelen tarihi Galata Köprüsü’nü oluşturan 12 parçadan 3’ü, aradan geçen 22 yılda ortadan kayboldu. Oysa köprü, “2. Derece Korunması Gerekli Kültür Varlığı” statüsünde. 28 duba üzerinde duran, 25 metre eninde, 466.5 metre uzunluğundaki köprüde, Karaköy ve Eminönü kıyısında köprünün kara bağlantılarını sağlayan 17’şer metrelik 2 parça yer alıyordu.
Bunları birleştiren ortalama 40’ar metrelik 9 parça ve köprünün tam ortasında gemilerin geçebilmesi için açılabilen 66.7 metrelik en büyük parça bulunuyordu. İstanbul’a 80 yıl boyunca hizmet veren köprü, hemen yanı başında inşa edilen yeni köprünün tamamlanmasının ardından emekli edilmeyi beklerken, sabah saatlerinde çıkan esrarengiz bir yangınla kullanılmaz hale geldi.
Yangından 1 hafta sonra düzenlenen bir törenle köprü parçaları Haliç’e taşındı. Taşınma sırasında Eminönü tarafında bekletilen hasarlı bir parça, 28 Mayıs sabahı denize gömüldü. Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, parçanın müteahhit firmanın üzerine yığdığı tonlarca kum ve çakıl yüzünden battığını, yeni köprüyü yapan firma tarafından çıkarılacağını açıkladı. Ardından Balat-Hasköy ile Ayvansaray- Halıcıoğlu kıyıları arasına yerleştirilen köprünün 12 parçasından 40 metrelik 1 parçası ile 17’şer metre uzunluğundaki 2 parçası, geçen 22 yıl içinde ortadan kayboldu. Bu kıyılar arasındaki uzunluk Eminönü-Karaköy mesafesinden kısa olduğu için eksik parçalara rağmen köprü kuruldu. Köprünün yaklaşık bin tonluk parçalarının ne zaman ve nasıl kaybolduğu sorusuysa yanıt bekliyor.
(2012 yılında araç trafiğe açıldığı çok kısa bir dönem hariç) yıllardır Balat ve Hasköy kıyılarına bağlı halde kullanılmayan köprünün son durumu da içler acısı. Köprü altındaki dükkânlar evsizlere mekân olmuş. Kapakları çalındığı için ağızları açık duran dubalar her türlü tehlikeye davetiye çıkarıyor. Paslanma ve otlanma da bakımsızlığın diğer izlerini oluşturuyor.
Yeni Galata Köprüsü’nü inşa eden konsorsiyumda görevli İbrahim Özen, eski köprünün taşınması sürecini şöyle anlattı: “Şirket olarak sözleşmemizin içinde, eski köprünün belediyenin tayin edeceği yere çekilmesi işi de vardı ve yapıldı da zaten. Batan kısım kenar ayak bağlantısıydı. Batmayla ilgili soruşturma yapıldı, hukuki işlem yürütüldü. Biz batma olayında sorumluluğumuz olmadığını, teknik yönden de bilirkişiler yönünden de ispatladık. Bütün parçalar belediyenin söylediği yere götürüldü. Oradaki montajını belediye başka bir firmaya yaptırdı.” Bu arada İstanbul Büyükşehir Belediyesi köprünün 8 parça olarak göründüğü, parçaların 8’inin de Balat ve Hasköy kıyılarında bağlı olduğu açıklamasını yaptı.
Sultan Abdülaziz köprü yapım işini 1909 yılında Alman MAN firmasına verdi. Almanlar köprü için 80-85 metrelik ayaklar gerektiğini tespit etti ama dönemin teknolojisi uygun olmadığı için köprünün dubalarla suyun üstünde inşasına karar verildi. Almanya’da üretilen parçalar, Hasköy Karaağaç Tersanesi’nde birleştirildi. Köprü, 27 Nisan 1912’de törenle hizmete girdi.