"ARCHITECTS MEET in ISTANBUL" sloganıyla yola çıkan, bu yıl ikinci kez düzenlenen ARKIMEET etkinliği, "Ya Sonra?" teması ile 19-20 Kasım 2014 tarihlerinde Four Seasons Otel The Bosphorus'ta düzenleniyor.
Bu yıl ikincisi Vitra Türkiye öncü sponsorluğunda “Ya Sonra?” temasıyla İstanbul’da düzenlenen ARKIMEET bugün kapılarını açtı. Birçok farklı disiplinden ulusal ve uluslararası 60’ı aşkın konuşmacının 2 gün boyunca yapacağı konuşmalar ve panellerle kentlerin, mimarlığın ve tasarımın geleceğinin masaya yatırılacağı etkinlik yine dopdolu bir içeriğe sahip.
ARKIMEET 2014 bugün Arkitera Mimarlık Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yılmaz, İntema Genel Müdürü Eser Ersoy ve Kültür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul Günay’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Açılış konuşmalarının ardından ilk günün özel konuşmacıları ise MIT SENSEable City Lab’ın yürütücüsü Carlo Ratti ve Gaudi’nin muhteşem eseri Sagrada Familia’nın tamamlama projesi baş mimarı Mark Burry oldu.
ARKIMEET’in bu yılki teması “Ya Sonra?” hakkında bilgi vererek konuşmasına başlayan Ömer Yılmaz, her şeyin hızla değiştiği ve geliştiği, sınırların bulanıklaştığı günümüz dünyasında kentlerin, mimarlık ve tasarım disiplinlerinin geleceğinin belirsiz olduğunu söyleyerek temanın da bu belirsizlik ortamında disiplinlerin geleceğini tartışmak üzere belirlendiğinin altını çizdi.
Bu yıl ARKIMEET’in 3 önemli ön etkinliğinden bahseden Yılmaz bunları; mimarlık okullarının güncel durumunu belgelemeye yönelik bir araştırma olan Arkitera Kampüste projesi, Arkitera’nın bu yıl üçüncü kez verdiği bir araştırma bursu olan Seyahat Bursu ve temaya paralel düzenlenen “Ya Sonra?” Öykü Yarışması olarak saydı. Bunlar dışında ARKIMEET kapsamında gelenekselleşmesi düşünülen Pecha Kucha ile Zaman Tüneli oturumlarının da ayrıca önem teşkil ettiğini ifade etti.
Ömer Yılmaz’ın ardından konuşmasını yapan İntema Genel Müdürü Eser Ersoy,mimarlığa katkı sunacak projelerin her zaman destekçisi olduklarını belirtirken Vitra’nın YAP İstanbul, Vitra Çağdaş Mimarlık Serisi gibi kendi bünyelerinde gerçekleştirdikleri bazı projelerinden kısaca bahsetti. Vitra’nın ARKIMEET’te ikinci kez öncü sponsor oarak yer aldığını belirten Ersoy, etkinliğe destek vermekten mutlu olduklarını da sözlerine ekledi.
ARKIMEET’in açılış konuşmalarının sonuncusu Kültür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul Günay tarafından yapıldı. Ertuğrul Günay konuşmasına mimarlığın toplumların tarih içindeki duruşunu ifade etmedeki önemine değinerek başladı. Anadolu medeniyetleri, Roma şehirleri gibi farklı kültürler açısından şehirleşmeyi irdeleyen Günay, göçmen kültürünün yerleşim anlayışının günümüz kentlerine etkisinden bahsetti.
Günümüz şehirlerinde sıkça karşımıza çıkmaya başlayan AVM, rezidans gibi yapılaşmaların bize sunduğu, içe kapanık, yapay dünyanın teknolojinin verimsiz bir kullanım şekli olduğunu söyleyen Günay, insanların hayattan kopuk bir yaşam sürmemesi gerektiğini ayrıca vurguladı. Mimarların teknolojik çözümleri daha olumlu gelişmeler olarak kullanması gerektiğini de söyleyen Günay, ARKIMEET’in bu tartışma ortamını yaratacak bir etkinlik olacağını ifade etti.
Carlo Ratti tarih içerisinde dinamizm kavramı üzerinden verdiği örneklerle sunumuna başladı. Hareketsiz birer nesne olan yapıların formuyla elde etmeye çalıştığı dinamizmi hayata nasıl yansıtırız sorusunu sordukları çalışmalarından bahseden Ratti,ilk olarak GPS, cep telefonu gibi eşyalar üzerinden insanların hareketleri izlendiğinde kentlerin aslında bir devinim halinde olduğunu gözlemledikleri projelerinden bahsetti. Sinyal gönderebilecek 3000 objenin insanlara dağıtılıp bu nesnelerin yolculuklarının izlenmesi, bisiklete monte edilen sensörler ile çevresel çeşitli ölçümlerin yapılması, hatta dağıttıkları bilgisayarlardan çalınan bir tanesinin yolculuğu gibi deneysel çalışmalar ile kentle kurmaya çalıştıkları iletişimi anlatan Ratti etrafımızdaki objeleri dinamik bir hale nasıl dönüştürebiliriz sorusunu sordu. Bu bağlamda enerji kaynaklarının insan hareketleri odaklı kullanımını değerlendirdikleri Venedik Bienali’nde sergilenen projelerinden bahseden Ratti, sözlerine kendi enerjisini üretebilen bisiklet (Copenhagen Whell) projelerinden bahsederek son verdi.
Gaudi’nin ünlü eseri Sagrada Familia’nın tamamlama projesinin baş mimarı Mark Burry, yüzyıldan fazla süredir inşaatı devam eden proje hakkında bilgi verdi. 1979’dan bu yana projenin başında olan Burry, teknolojik gelişmeler sayesinde projenin daha sürdürülerebilir ve sıkıntısız ortaya çıktığını belirtirken Gaudi’nin mimari dehasının ise bu süreci uzatan bir etmen olduğunu dile getirdi. Dışarıdan bakıldığında basit bir kolon olarak görünen yapı elemanının bile birçok aşamadan geçtikten sonra inşa edilerek uzun bir vakit aldığını vurguladı. Gaudi’nin eskizlerinden çok tasarım şemasının inşaat boyunca oldukça faydalı olduğunu söyleyen Burry, bu uzun çalışmanın ardında ciddi matematiksel hesapların bulunduğunu da ifade etti.
ARKIMEET’ten önce Kapadokya’da Bezirhane Buluşmaları’nda bir sunum yapan Burry, peri bacalarının malzeme yapısına atıfta bulunarak “Gaudi Kapadokya’yı görseydi herhalde yapıdaki 10 mm’lik bir toleransa hayır demezdi” dedi.