Nihal Uluengin ve Bülent Uluengin'in yazdığı "Geleneksel Mekke Evleri" kitabı YEM Yayın tarafından yayınlandı.
Kitabın tanıtım metninden:
Nihal ve Bülent Uluengin tarafından hazırlanan, Mekke’nin tarihi konutlarını plan şemaları, kullanım özellikleri, hangi malzemelerle nasıl yapıldıkları, neden yıkıldıkları vb. açılardan ayrıntılı olarak irdeleyen Geleneksel Mekke Evleri adlı kitap YEM Yayın tarafından yayımlandı.
İslamiyet için en önemli yapı olan Kabe’ye ve kutsal mekânlara de ev sahipliği yapan, Hac dönemlerinde çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayan Mekke’de adeta bir “ev-otel” olarak tasarlanan ve kullanılan geleneksel konutlar renkli ve siyah-beyaz fotoğraflar, plan, kesit, görünüş çizimleri eşliğinde aktarılıyor.
Çıkış noktası, yazarların Mekke’de çalıştıkları 1982-1986 yılları arasındaki Mekke şehri ve mevcut geleneksel evleri üzerinde yaptıkları çalışmaya dayanan kitap, 98 adedi geleneksel konut olmak üzere 104 yapının ayrıntılı rölövesinden edinilmiş bilgilerin ışığında hazırlandı.
Geleneksel Mekke Evleri; saha çalışmalarında yerinde alınmış notlar, eskizler, iç ve dış fotoğraflar, Mekke halkı ile yapılan görüşmeler, Cidde Kral Abdülaziz Üniversitesi ve Mekke Umm al-Qura Üniversitesi kütüphanelerinde yapılan araştırmalar sonucunda, okuyucunun başka bir yerde bulamayacağı ölçekli çizimleri, görselleri ve bilgileriyle Mekke’nin 1986 yılına kadarki görünümünü ayrıntılı olarak ilk defa sunuyor.
Nihal Uluengin ve Bülent Uluengin, bir ilk olma niteliği taşıyan bu çalışmanın ve kitabın öyküsünü özetle şöyle anlatıyorlar:
“Her şey 1981 yılının Kasım ayında, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde bulunan Kral Abdülaziz Üniversitesi’ne bağlı Hac Araştırma Merkezi’nden aldığımız bir davet mektubu ile başladı. Bu mektupta, yeni gelişme planlarının uygulanmaya başlamasından dolayı Mekke şehrinde yıkımların hızlandığı, geleneksel dokunun giderek kaybolduğu belirtiliyor ve bu dokuyu belgelemek için bir rölöve ekibi kurmamız isteniyordu. Şubat 1982’de toplanıp Cidde’ye doğru yola koyulduk ve önümüzdeki 4,5 yıl boyunca esas uğraşımız olacak işe girişmiş olduk…
Fatin Uluengin, Bülent Uluengin ve Nihal Uluengin’den oluşan mimar bir aile olarak ‘Mekke Ekibi’ adıyla 1982 yılının Mayıs ayında çalışmalara başladık… Mekke Belediyesi ile temasa geçerek yıkım bölgelerini öğrendik ve bu bölgelerde çalışmamızı yoğunlaştırıp önce binaların dış görünüşlerini değerlendirerek grup tespiti yaptık.
Rölöve edeceğimiz binaları öncelikle yıkım bölgelerinden seçtik. Hatta öyle ki, bazen ölçüm için greyder operatöründen bize yarım saat müsaade etmesini, ölçüm bittikten sonra yıkıma devam etmesini rica ettik. Yıkımlar durduğu zaman, boş olan veya içine girmek için izin alabildiğimiz eski evleri seçtik. Bu şartlar altında Şubat 1982’den Temmuz 1986’ya kadar çalıştık. O dönemde Mekke’de mevcut olan, tahminen 300 geleneksel yapıdan 98’i ev, dördü rabat, biri Türk hamamı ve biri su deposu olmak üzere toplam 104 yapıyı yıkılmalarından önce rölöve ettik. Bunun neticesi olarak, 4,5 yıl içinde 1/50 ölçekte çizilmiş, yaklaşık 500 pafta çizim ve 4.500 görsel içeren bir arşiv meydana getirdik…
Yıllar sonra 2013 yılının Şubat ayında tekrar Mekke’yi ziyaret ettik ve tahmin ettiğimiz gibi, Mescid-ül Haram etrafında da yakın çevresinde de geleneksel yapı kalmamış olduğunu üzülerek gördük. Bütün bu gözlemlerden sonra kaybolmuş olan ‘Geleneksel Mekke Evleri’ni bir kitap haline getirmeye karar verdik…”