Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından açılan yarışma ile ilgili Mimarlar Odası bir açıklama yaptı.
Duyuru metni aşağıdaki gibidir:
“Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 23. Maddesi ile 13.08.2004 tarih ve 25552 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı, Mühendislik, Kentsel Tasarım Projeleri, Şehir ve Bölge Planlama ve Güzel Sanat Eserleri Yarışmaları Yönetmeliği” kapsamında 7 Şubat 2012 tarihinde ilan edilen Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Ağadere Hastanesi ve Şehitliği Fikir Projesi Yarışması hakkında aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir:
Yarışmaların hedefinin, kamu yararı esasında; ait olduğu konu özelinde; kültür, sanat, bilim ve çevre değerlerinin rekabet yoluyla geliştirilmesi, çok sayıda seçenekten en ekonomik, işlevsel ve yenilikçi çözümlerin seçilmesi, müelliflerinin saptanması ve güzel sanatların teşviki ile yönetmelik kapsamına giren mesleklerin gelişmesi, etik değerlerin yerleşmesi, uluslararası rekabet gücü kazanmaları için uygun ortamı sağlamak olduğu ilgili yönetmelikte ifade edilmiştir. Buna paralel olarak, “fikir yarışmaları” mühendislik, mimarlık, şehir ve bölge planlama, peyzaj mimarlığı ve kentsel tasarım alanlarında, daha sonraki plan ve proje kademelerine temel olacak fikir, kavram ve yaklaşımların ortaya konulması, temel veri ve programların belirlenmesi amacı ile açılan yarışmalar olarak tanımlanmıştır.
Şartnamede yer alan yarışmanın tanımında ve ihtiyaç programında “yarışma projesi kapsamında, şehitlik, hastane müzesi ve şehitlerin isimlerinin sergilendiği mahal ile doğal dokuyu kullanarak otopark, ziyaretçi gezi yolu ve gelen ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri şadırvan, namaz yeri tuvalet vb. mekânlar ve yarışmacı tarafından getirilen önerilerin yer alabileceği bir tasarım geliştirilecektir. Hastane müzesi olarak kullanılmak üzere dönemin bu maksatla kullanılan teçhizat ve yapıları gözönünde bulundurularak bir mekân oluşturulacaktır. Tasarımda yaşlılar, engelliler ve çocuklar için de uygun mekânlar ve çözümler de geliştirilecektir. ” ifadesi yer almaktadır. Yarışmacılardan beklenilenler açıkça ifade etmektedir ki bu yarışma, mimarlık, kent planlama gibi tasarım disiplinlerinden meslek üyelerinin uzmanlığını gerektirmektedir.
Fikir yarışmalarının, daha sonra açılacak başka bir yarışmaya veya uygulamaya yönelik plan, proje çalışmalarına hazırlık niteliğinde olabileceği de yine ilgili yönetmelikte açıkça ifade edilmektedir. Diğer taraftan ilan edilen yarışma şartnamesinde, yarışmacılardan 1/1000 ölçekli kavramsal plan, ulaşım planı, 1/500 ölçekli kısmî vaziyet planları, 1/200 ölçekli plan kesit ve görünüşler ile 1/50 ölçekli detay projeleri istenmektedir. Yarışmacılardan istenenler gözönüne alındığında bu yarışma, ancak “mimari proje yarışması” olarak değerlendirilebilir, “fikir yarışması” olarak değerlendirilemez.
Yarışmaya katılım esaslarının net olarak ifade edilmediği şartnamede, yarışmaya herkesin katılabileceği, eğer “istenirse” ilgili uzman meslek disiplinlerine ait kişilerden danışmanlık alınabileceği belirtiliyor. Ancak mekân oluşturmak mimari projenin bir parçasıdır. Mimari proje üretme işi “mimar”ındır.
Yarışma şartnamesinde konunun uzmanı olmayan kişiler tarafından, mimari proje üretilmesini engelleyebilecek herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Oysa 3194 sayılı İmar Kanunu mimarlık hizmetlerini mimarların yapabileceğini, 3458 sayılı Mimarlık ve Mühendislik Kanunu ise mimarlık ünvanını kimlerin kullanabileceğini, 6235 sayılı TMMOB Kanunu ise mimarların Mimarlar Odası üyeliğini korumakla yükümlü olduğunu belirtir. Tüm bu Kanunlar kapsamında, Mimarlar Odası üyeliğini koruyan mimarların dışındaki kişilerin herhangi bir uygulama projesi yapması hukuken söz konusu değildir.
Yarışmanın “Fikir Yarışması” olarak ilan edilmesi nedeniyle ilgili yönetmeliğin 18. maddesinde, her ne kadar fikir ve güzel sanat eseri yarışmalarında jüri oluşumunun özel koşullara göre idarelerce belirlenebileceği ifade edilse de, yarışmanın konusu ve yarışmacılardan istenenler dikkate alındığında, oluşturulan jüri kompozisyonunda yeterli sayıda ihtisas sahibi kişilerin, danışman, asıl ve yedek jüri üyesi olarak görev alması sağlıklı bir sonuç alınabilmesi açısından önemlidir. Varolan durumda, 7 kişilik asıl jüri kompozisyonunun içerisinde bir albay ve bir tarihçinin yer alması idarenin gerekli “uzmanlık” alanları içerisinden bir jüri oluşturmadığını göstermektedir.
Yarışma şartnamesinde ifade edildiği üzere, jüri heyeti, yarışmaya katılan eserleri ödüle layık görüp görmemekte serbest bırakılmıştır. Bu sebeple yarışma, ilgili yönetmeliğin 31. Maddesine açıkça aykırıdır; 31. Madde uyarınca, jüri, şartnamede öngörülen ödül ve mansiyonları vermek zorundadır.
Şartnamede yarışmacılardan projelerin yanı sıra “uygulama projesi fiyat teklifi” istenmektedir. Fiyat tekliflerinin değerlendirilmesinin yarışma neticelendikten sonra İdare tarafından yapılacağı belirtilmektedir. Ayrıca İdare’ye “fikir yarışması” adı altında açılan yarışmaya katılan projelerden herhangi birini uygulama veya hiçbirini uygulamama konusunda da serbestlik tanınmıştır. Şartnamede yer alan bu ifadelerden açıkça anlaşılmaktadır ki, yarışma “fikir yarışması” adı altında bir “proje hizmet alım işi”dir.
Meslektaşlarımızı, yarışma sürecine ilişkin hukuki sorunlar ile ilgili bilgilendirme yükümlülüğü ile Mimarlar Odası olarak yarışmayı desteklemediğimizi önemle belirtiriz. Meslekî dayanışma içerisinde meslekî etik değerlerimize, meslek alanımıza müdahaleye, meslekî yetkilerimizin gaspına izin vermemek için meslektaşlarımızın yarışmaya katılmamalarını öneririz.”
2 yorum
yani… katılmayalım mı, o kadar şartnağme aldık, yer görmeye gittik, eskiz yapmaya başladık, bu zamana kadar neden bu yarışma oda tarafından incelenmedi? proje yarışmalarının ilgili odalara sorulmadan düzenlenmesinden nezaman vazgeçilecek? sıkıntı hep sıkıntı.
Odalara sorulmasına gerek yok yönetmelik gereği. Oda sadece jüri üyesi atıyor. Dediğiniz gibi çok daha hızlı tepki verilebilirdi. Ayrıca bence bu yazı çelişkilerle dolu, “al idareyi vur Oda’ya” demiştim Twitter’da.
Meselelere sırf kendi meslektaşının çıkarını korumak üzerinden yaklaşılınca buna Mimarlar Odası “bu fikir projesi değil aslında mimari proje isteniyor” diye itiraz ediyor, berikine PMO “bu benim üyelerimin çıkarlarına uygun değil” diye itiraz ediyor.
Kamu zaten yarışma açmak istemiyor, bu tip yarışmalar ve bu tip açıklamalar da bu isteksizliğin üzerine nefis bir sos oluyor.
Odaların temel amacı demek ki üyelerini korumak, bu durumda fiziksel çevreye ilgi gösterecek bir yeni yapılanma diyorum.