Gizli Ofis Alanları

İsviçreli mimar Leopold Banchini'nin Paris'teki Centre Pompidou'da tasarladığı enstalasyonda, masalar, bir mutfak ve bir bahçe yükseltilmiş ofis zeminlerinin altında gizleniyor.

3-8 olarak adlandırılan Banchini’nin kalıcı enstalasyonu, Centre Pompidou’nun 4. katında yer alıyor. Kurulum, müze tarafından atölye çalışmaları ve görüşmelere ev sahipliği yapacak bir eğitim alanı olarak kullanılabilecek.

Fransız tasarımcı Laure Jaffuel ile işbirliği içinde oluşturulan alan, dünyanın dört bir yanındaki ofislerde – genellikle hizmetleri gizlemek için kullanılan- teknik olarak yükseltilmiş zeminler gibi görünecek şekilde inşa edilmiş.

Zeminin bölümleri, altta kalan çeşitli gizli alanları ortaya çıkaracak şekilde açılır-kapanır özellikte tasarlanmış. Bu tasarım şekli, kullanıcıların farklı ihtiyaçlar için alanı değiştirmesine olanak tanıyor.

Panelin bir bölümü açıldığında, içinde lavabo ve depolama alanının bulunduğu bir zemin altı mutfak ortaya çıkıyor.

Panelin bir diğer bölümünde ise, dalgalı neon kırmızısı bir ışıkla aydınlatılan zemine gömülü oturma alanı bulunuyor.

Daha büyük bir panel, birkaç küçük bitki yetiştirmek için kullanılan topraklı bölmeye açılırken, diğer iki panelde büyük bir seslendirme sistemi açığa çıkıyor.

Paneller ayrıca büyük düz ekran bir televizyon ve ziyaretçiler tarafından kullanılabilecek bir dizi masanın olduğu bölmeyi de içinde bulunduruyor.

Banchini, eğitim alanının tüm işlevlerini yükseltilmiş zeminin altına yerleştirerek, Richard Rogers ve Renzo Piano tarafından tasarlanan Pompidou’nun tasarımının ardındaki fikirleri referans alan uyarlanabilir bir alan yaratmayı amaçlamış.

Yükseltilmiş zeminler ofis mimarisinin ortak bir öğesidir. Ancak, mimarlar tarafından göz ardı ediliyor gibi görünüyorlar ve nadiren birincil işlevlerinin dışında kullanılıyorlar. Yüzeyin altındaki tüm fonksiyonel unsurları gizlemek, alanı tamamen serbest bırakmamızı sağladı, fakat aynı zamanda Center Pompidou’nun güzel mimarisi ile aynı zamanda geliştirilen ütopik mimarilere de bir referans.

Banchini, mekanın, son 50 yılda homojen ofis tasarımı ile oluşturulmuş yabancılaşmayı insanların tekrar düşünmesini umut ediyor.

Enstalasyon, ofisler için yeni bir model sağlamaya çalışmıyor, sadece kanıksadığımız yabancılaşan ofis kültürünü sorgulamak gerekiyor.