Küresel Geleceğin Şehirleri Programı (Global Future Cities Programme) kapsamında on dokuz şehirde yürütülen araştırmaların raporları yayınlandı. Proje kapsamındaki kentler arasında İstanbul, Ankara ve Bursa da bulunuyor.
2050 yılına kadar dünya nüfusunun yaklaşık %70’inin şehirlerde yaşayacağı tahmin ediliyor, bu nedenle şehirleri sürdürülebilir kılmak, ortak bir sürdürülebilir geleceğe sahip olmanın tek yolu. Fakat plancılar, mimarlar, peyzaj mimarları ve mühendisler gibi sürdürülebilir şehirler yaratmaya odaklı mesleklerde küresel bir dengesizlik mevcut. Halihazırda büyük ölçüde kentleşmiş olan kuzey yarımkürede konu ile ilgili uzmanların, kurumların ve akademik merkezlerin sayısı oldukça fazla. Bunun aksine, kentleşmenin en hızlı yaşandığı ve acil ihtiyacın olduğu “orta ve düşük gelirli ülkelerde”, şehircilik alanında uzmanlaşma bakımından önemli derecede bir eksiklik var. Bu sorunları çözmek adına Birleşik Krallık’taki mimarlık ve şehircilik kurumları, “Küresel Geleceğin Şehirleri Programı (Global Future Cities Programme)” ile dünyanın farklı noktalarındaki şehir merkezlerini daha sürdürülebilir hale getirmek için harekete geçti.
Royal Institute of British Architects (RIBA), Royal Town Planning Institute (RTPI), Institute of Structural Engineers ve The Landscape Institute (LI) iş birliği ile oluşturulan Birleşik Krallık Yapılı Çevre Danışma Grubu (UK Built Environment Advisory Group – UKBEAG), Birleşik Krallık hükümetinin finansal desteği ile birlikte on dokuz şehirde sürdürülebilirlik çalışmaları yürütüyor.
Programın temel hedefleri “yerel refahı, yaşam kalitesini, kapsayıcı ekonomik büyümeyi artırmak ve cinsiyet eşitsizliğini azaltmak” olarak tanımlanıyor. İkincil fayda ise karşılıklı menfaate dayalı, çift yönlü ticari ilişkiler geliştirme fırsatları oluşturmak. BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, RIBA’nın iklim krizi ile ilgili çalışmalarının çoğu gibi, bu programın da temelini oluşturuyor.
UKBEAG, Küresel Geleceğin Şehirleri Programı kapsamında UN-Habitat ile iş birliği içerisinde çalışıyor. Bu çalışmalar aynı zamanda Mott MacDonald, Arup, EY, PWC ve Adam Smith International gibi her bir kente iyi uygulama örnekleri sunan aktörlerle hazırlanan teknik projeleri da kapsıyor.
Bu teknik projelerin kapsamı şu şekilde tanımlanıyor:
Global Future Cities programına katılan 19 şehir şu şekilde:
Program, tamamlanmış durumdaki stratejik aşama ve mevcutta devam eden uygulama aşaması olmak üzere iki bölüm halinde ilerliyor. Mayıs 2018 – Nisan 2019 tarihleri arasında tamamlanan stratejik aşama, şehirlerin ihtiyaçlarını ortaya çıkararak uygulama aşaması için projelerin tanımlanmasını sağladı. Bu aşamada UKBEAG, programdaki on dokuz şehri ziyaret ederek değerlendirmelerde bulundu. Şehirlerde saptanan ihtiyaçlar, Londra’da her bir şehrin temsilcisinin katıldığı bir haftalık eğitimde paylaşıldı. Planlama, ulaşım, sürdürülebilirlik, standartlar, miras ve veri kullanımı gibi konuları kapsayan eğitim, katılımcı şehirlerin de deneyimlerini paylaştıkları bir ortam oluşturdu.
Çevrimiçi görüşmeler aracılığı ile yapılan bilgi alışverişi esnasında şehirlerin karşılaştığı ortak zorluklar tartışıldı ve ortak bir tematik program geliştirildi. Şehirler için ortaklaşa belirlenen temalar, beş başlıkta tanımlandı:
Stratejik aşamada elde edilen kayıtlar, Global Future Cities’in internet sitesinde ayrıntılı olarak incelenebiliyor. Her bir kentin ve ülkenin ihtiyaçlarına odaklanarak kurgulanmış projeler ve etkinlikler, programın uygulama aşamasını oluşturuyor. Bu çalışmalar, program bütçesinin izin verdiği ölçüde 2022 yılına kadar devam edecek.