Şanlıurfa’da bir tepe üzerine kurulu olan Cilalı Taş Devri’nden kalma, dünyanın en eski dinî yapılar topluluğu olarak bilinen Göbeklitepe Höyüğü’nde arkeolojik kazılar devam ediyor.
Tarihçi Yrd. Doç. Dr. Cihat Kürkçüoğlu, yakın zamanda milyonlarca insanın Göbeklitepe’yi görmeye geleceğini söyledi.
Dünyanın ilk yerleşim birimlerinden ve en büyük ibadethanesinin bulunduğu yer olarak bilinen Göbeklitepe, turizme ve tarihe yön verecek. Göbeklitepe’nin ortaya çıkması ile arkeoloji dünyasının şok yaşadığı belirtiliyor. Tarihçiler, daha önce 12 bin yıl önceki insanların avcı ve toplayıcı bir kültüre sahip olduklarının bilindiğini ancak Göbeklitepe’nin bu kanıyı tamamen değiştirdiğini söylüyor.
Göbeklitepe’de 4 tabakanın açığa çıkartıldığını belirten Şanlıurfa Müze Müdürü Müslüm Ercan, en üstteki tabakanın, tarım yapılan yüzey dolgusu olduğunu, geriye kalan 3 tabakanın ise Çanak, Çömleksiz Neolitik Dönem’i tarihlendirdiğini kaydediyor. Ercan, Göbeklitepe’de en az 20 anıtsal yapının daha gün yüzüne çıkmasını ümit ettiklerini dile getiriyor.
Göbeklitepe’de bulunan kalıntılar, insanlık tarihinin bilinenden daha eski dönemlerine ışık tuttuğunu ifade eden Harran Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarihçi Cihat Kürkçüoğlu, Göbeklitepe’nin 12 bin yıl öncesinde insanlığın önemli bir buluşma merkezi olduğunu ortaya çıkardığını aktarıyor. Dünyanın ilk tapınakları olarak bilinen ve tarihi 12 bin yıl öncesine dayanan Göbeklitepe’de kazıların 17 yıldır devam ettiğini anımsatan tarihçi Cihat Kürkçüoğlu, kazının yaklaşık 30 yıl daha süreceğini belirtiyor. Tarımın da ilk defa buradan başladığını ileri süren Kürkçüoğlu, şu ifadelere yer veriyor: “Piramitler Mısır için ne anlam ifade ediyorsa Göbeklitepe de Türkiye için o anlamı ifade edecek. Göbeklitepe kısa sürede UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınacak bundan eminim. İlerleyen yıllarda milyonlarca insan burayı görmek için gelecek. Uçaklar dünyanın birçok yerinden sadece Göbeklitepe için havalanacak, buraya turist taşıyacak.”