Governors Island’ın “Tepeleri” Kullanıma Açıldı

Bir süre öncesine kadar askeri üs olarak kullanılan, Manhattan ve Brooklyn’e oldukça yakın olan ada son yıllarda büyük bir dönüşüm geçiriyor. Geçtiğimiz günlerde dönüşüm projesinin ikinci etabı dahilinde West 8'in tasarladığı "Tepeler" kullanıma açıldı.

New York limanının merkezindeki Governers Island uzun zaman(yaklaşık iki yüz sene) askeri üs olarak kullanılmış; sonrasında sahil güvenliğe devredilen ada birkaç yıl öncesine kadar halkın kullanımına kapalıymış. Manhattan ve Brooklyn’e oldukça yakın olan Governers Island 2003 senesinde federal hükümet tarafından New Yorklulara satılmış; adanın idaresi ve fonlanması New York şehri ve New York eyaleti tarafından paylaşılmış

Governers Island projesi, şu anda New York şehrinin, adanın idaresi için kurduğu Trust for Governors Island isimli organizasyon tarafından yürütülüyor. Organizasyon adanın planlanmasından, dönüşümünden ve bunun için yapılacak operasyonlardan sorumlu. Trust for Governors Island adayı temelde bir rekreasyon alanına dönüştürmeyi amaçlıyor. Ada geneline yayılmış peyzaj düzenlemeleri ve var olan tarihi binaların sanatsal, kültürel ve ticari programlarla tekrar işlev kazanması projenin uzun erimli amacı.

2006 yılında bu amaçla açılan master plan yarışmasını kazanan ve etaplar halinde projeyi yürüten firma ise Hollandalı mimarlık ofisi West8. Projenin ilk etabı olan park ve kamusal alanlar 2014 yılında açılmıştı. Adaya yeni bir park, kamusal alanlar ve ziyaretçiler için bazı servis mekânları sağlayan birinci aşamadan sonra master planın ikinci ayağını oluşturan “Tepeler” geçtiğimiz günlerde kullanıma açıldı.

The Hills (Tepeler) adıyla anılan ikinci etapta daha önce yıkılan bir binanın inşaat atıkları kullanıldı. Atıklarla üç tepe halinde yığılarak yeni bir topoğrafya elde edildi. New York manzaralı tepeler ada ziyaretçilerinin dinlenebileceği yerler olarak kurgulandı. West 8’’ten Adriaan Geuze yeni açılan peyzajla ilgili şunları söyledi:

Heykelsi topoğrafya, kıvrımlı yollar ve ağaçlarla beraber ‘gizleyen ve gösteren’ bakış açıları üreterek parkta yaşanan deneyimin koreografisini yapıyor. Bu kurgu ya bir beklenti yaratarak ziyaretçileri park boyunca peşinden sürüklüyor ya da oturmak ve biraz daha zaman geçirmek için bir alanı işaretliyor. Topoğrafya alanın karakterini belirliyor.