Gözümüzün önündeki AKM’yi unuttuk

Geçenlerde Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, AKM için bana umut veren bir görüş açıkladı.

Artık bu binanın yasal durumu ile uğraşmayacağını, yasalarla mücadele etmeyeceğini, özel girişimcilerin, kurumların yardımıyla binayı yenileyeceklerini belirtti.

Aşağı yukarı o konuşmadan belleğimde kalanlar bunlar.

Dilerim Bakan, bu görüşünü gerçekleştirsin. AKM’yi İstanbul’a kazandırsın.

Sadece devletin değil İstanbul’daki ticarî, sınaî bütün kurumların da katkısını istesin. Çünkü onlar da bu kentin kültüründen sorumludurlar ve sponsor olmaları gerekir.

Operadan tiyatroya kadar birçok kurum da iyi bir salona kavuşsunlar.

Göçmen kuşlar gibi dolaşmasınlar!

Gerçekten de AKM’ye İstanbul’un çok ihtiyacı var. Hâlâ onun yerini dolduracak bir mekân yapılmış değil.

Bu görüşü seslendirdiğinizde, yazdığınızda şöyle itirazlar geliyor:

“İlle neden AKM’ye takılıp kaldınız, başka salonlar yapıldı, onları hiç kaale almıyorsunuz, onların AKM’nin yerini aldığını bir türlü kabul etmiyorsunuz.”
İstanbul’da Uluslararası Lütfi Kırdar Sergi ve Kongre Sarayı’ndan, Haliç Kongre Merkezi’nden, Harbiye’deki İstanbul Kongre Merkezi’nden söz ediyorlar.

Opera ve senfoni orkestrası da başka salonlarda konser, temsil veriyor.

Biri Fulya’daki Fulya Sanat Merkezi, diğeri de Süreyya Operası.

Hiçbiri de konser ve opera için yeterli değil.

İşte AKM’nin gerekliliği, vazgeçilmezliği bu noktada ortaya çıkıyor.

Çünkü birçok salonun altyapısı, sanatın her türünün gerçekleşmesini mümkün kılmıyor.

Çok amaçlı salon lafı beni ürpertiyor. Düğünden konsere kadar her şeyin yapılabileceği bir salon ne operaya yarar ne tiyatroya ne de orkestraya.

Çünkü bütün bu türlerdeki salonların akustiği de altyapısı da farklıdır.

Sadece oturacak koltukların olması yeterli değildir. Sadece dış görünüşü kurtarır.

Kısaca İstanbul’un hâlâ bir opera binası, bir tiyatro salonu, bir konser salonu yok!

İstanbul’un kültür başkenti olduğu geçen yıl da bu fırsat heba edilmişti.

Son bir örnek vereyim:
Ünlü oyuncu Kevin Spacey, İstanbul’a geliyor ve burada William Shakespeare’in III.Richard’ını oynayacak, talep çok.

Beş gün sürecek temsilin bütün biletleri tükenmiş, daha fazla bilet satamıyorlar.

Çünkü Kevin Spacey’nin oynayabileceği tek salon Muhsin Ertuğrul Salonu.

Altyapı yalnız bu salonda var. Ancak o salon da en fazla 600 kişi alıyor. Bu sayı böyle bir temsil için çok az. Oysa böyle bir oyunun çok daha fazla isteklisi var ama ne yazık ki yer yok.

Bu oyun bize acı gerçekleri bir kez daha anımsatıyor.

Her konserde, her etkinlikte buna çare arıyoruz.

Ertuğrul Günay’ın, bir İstanbullu olarak, AKM’yi onarmasını beklediğimi söyleyeceğim.

Her gün önünden geçtiğimiz binayı kimsesizliğe terk etmeye, onu unutup gitmeye hakkımız yok.

Etiketler

Bir yanıt yazın