Kültür-sanat dünyasıyla hükümet arasında iyi bir köprü oldu.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Galatasaray Üniversitesi’nin otel olma ihtimaline dair bir soruya yanıt verirken ‘Önemli olan binanın yenilenmesi; ister eğitim isterse turizm amacıyla kullanılsın, fark etmez’ gibi bir yorumda bulundu. Ben de bugün bu konuda yazmaya niyetlenmiştim, ama önceki akşam Günay bakanlığa veda etti.
Bu eski eserlerin kullanımı bahsinde olduğu gibi, hiç katılmadığım pek çok açıklaması oldu Ertuğrul Günay’ın. Bazen Başbakan’ı düzeltmeye çalışırken ya da ona destek olurken siyasetin bir cilvesi olarak zor durumda kaldığı, eleştirildiği konular hâlâ akılda.
Türkiye’nin en uzun süre görevde kalan kültür bakanı oldu Ertuğrul Günay. Göreve geldiği ilk günden itibaren, sanat dünyasında olumlu bir hava estirmişti. Beklentilere uygun biçimde, kültür-sanat dünyasıyla hükümet arasında iyi bir köprü oldu. Bu dünyanın hassasiyetlerini bilen biri olarak, sosyal demokrat kimliğinin de katkısıyla sanatçılarla ortak bir dil geliştirebildi. Kendi sanatçılarıyla savaşmayı âdet edinen selefi Atilla Koç’un zirveye tırmandırdığı gerilimler, Günay döneminde büyük oranda yatıştı. AKM eğer yıkılmadıysa, Devlet Tiyatroları hâlâ kapanmadıysa, bunları biraz da Günay’ın ‘uzlaşma’ arayışına, kültür-sanatı izleyen kesimleri de tanıyıp gözetmesine borçluyuz. Meslek örgütleri için de ulaşılabilen, konuşulabilen bir isim oldu. Nitekim Başbakan Erdoğan da, kendi siyaseti içinde bu ortak dili konuşabilecek birilerini bulamadığı için, merkeze doğru kayan sosyal demokrat Ertuğrul Günay’ı partisine katıp hemen de bakan yapmıştı. Beş yıl önce çıkarttığımız zorlu ajandayı gözden geçirdik, bu sayfada onun sonuçlarını görebilirsiniz.
Dürüst olmak gerekirse bu konuların neredeyse tamamı için ‘hiçbir şey yapılmadı’ demek mümkün değil. Günay’ı ‘iyi ve çalışkan bir bakan’ olarak görmeyenler olsa bile, herkes onun arkeoloji ve eski eserlerin getirilmesi için harcadığı çabayı takdirle hatırlayacak, bu kesin. Kendisini kültür dünyamızdan uğurlarken çok farklı bir siyasi geçmişten gelen halefi Ömer Çelik’e de ‘bol şans’ diliyoruz.